Etiyopya Ulusal Seçim Kurulu (NEBE), ülkenin kuzeyindeki Tigray bölgesinin en etkin siyasi gücü olarak bilinen Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’nin (TPLF) yasal statüsünü resmen iptal etti. Kararın 5 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe girdiği açıklandı.
NEBE, TPLF’nin 2016 tarihli 1332 sayılı Kararname kapsamında kendisine tanınan geçici kayıtlama koşullarını yerine getirmediğini belirtti. Bu yasa, daha önce silahlı faaliyetlerde bulunmuş siyasi gruplara özel hükümler çerçevesinde yasal siyasi parti statüsü kazanma hakkı tanıyor. Ağustos 2024’te bu kapsamda kayıt edilen TPLF’nin, altı ay içinde genel kongresini düzenlemesi ve kurula önceden bilgi vermesi gerekiyordu. Ancak Kurul, bu yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ifade etti.
NEBE tarafından yapılan açıklamada, “Verilen süre zarfında gerekli düzeltici adımlar atılmamıştır,” denildi. Şubat 2025’te yapılan son uyarıya rağmen partinin harekete geçmediği kaydedildi.
TPLF’DEN SERT TEPKİ
Karara tepki gösteren TPLF ise yasal statüsünün 2022 yılında imzalanan Pretoria Ateşkes Anlaşması ile zaten geri kazanıldığını savunuyor. Parti tarafından yapılan açıklamada, “Yasal meşruiyetimizin tanınmaması, Pretoria Anlaşması’nın ruhuna ve metnine aykırıdır,” ifadeleri kullanıldı. TPLF, Seçim Kurulu’nun tutumunun hassas barış sürecini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.
Parti ayrıca, Temmuz 2024’te yapılması planlanan 14. kongresinin, federal yetkililerin statünün geri iade edileceği yönündeki sözlü güvenceleri nedeniyle ertelendiğini; ancak bu vaatlerin yerine getirilmemesi üzerine Ağustos 2024’te kongrenin gerçekleştirildiğini belirtti. Bu süreç, parti içinde görüş ayrılıklarına da neden oldu.
NEBE: “HERKES İÇİN GEÇERLİ TEK HUKUK VAR”
NEBE ise Pretoria Anlaşması’nın tek başına bir siyasi yapının yasal statüsünü geri kazandırmak için yeterli olmadığını ve tüm siyasi oluşumların aynı hukuki süreçlerden geçmesi gerektiğini vurguladı.
“Mevcut hukuki çerçeve özel muameleyi öngörmemektedir. Kanunlar, silahlı mücadeleden çıkanlar da dahil olmak üzere tüm taraflar için eşit şekilde uygulanır,” ifadeleriyle NEBE, süreci savundu.
TPLF ise, silahlı bir örgüt olarak tanınmayan Fano gibi grupların kendileriyle aynı kriterlere tabi tutulamayacağını savunarak itirazını sürdürdü. Parti ayrıca, Pretoria Anlaşması’na aracılık eden Afrika Birliği heyetinin, TPLF’nin yasal statüsünün iadesi yönünde tavsiyede bulunduğunu ancak bununla ilgili hiçbir resmi adım atılmadığını hatırlattı.
TPLF, Afrika Birliği, IGAD ve uluslararası toplumun barış anlaşmasının tam uygulanmasını sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayarak siyasi sürece dahil edilmenin yalnızca hukuki değil, barış ve güven ortamının tesisi açısından da zorunlu olduğunu kaydetti.
GÜÇLÜ GEÇMİŞ, BELİRSİZ GELECEK
1970’lerde silahlı bir direniş hareketi olarak kurulan TPLF, 1991’de Derg rejimini deviren EPRDF koalisyonunun lider partisi olarak ülke yönetimini üstlenmişti. Yaklaşık 27 yıl boyunca Etiyopya’nın siyasi, ekonomik ve güvenlik politikalarına yön veren parti; kalkınma hamleleri kadar otoriter uygulamaları ve insan hakları ihlalleriyle de eleştirilmişti.
2018 yılında Başbakan Abiy Ahmed’in göreve gelmesiyle başlayan reform süreci, TPLF’nin etkisini azaltmış; taraflar arasındaki gerilim 2020’de iç savaşa dönüşmüştü. Yaklaşık iki yıl süren çatışmalarda yüz binlerce insan yaşamını yitirirken milyonlarca kişi yerinden edilmişti.
Bugün gelinen noktada, TPLF’nin yasal statüsünün yeniden iptali, Tigray bölgesindeki siyasi tansiyonu yükseltirken, ülke genelindeki barış ve ulusal uzlaşı çabalarını da zorlaştırabilir. Gözlemciler, bu gelişmenin barış sürecini ciddi şekilde sekteye uğratabileceği uyarısında bulunuyor.