Afrika kıtası, Dünya Bankası verilerine göre dünyanın en zengin doğal kaynak havzalarından biri olmasına rağmen potansiyelinin büyük bölümü hâlâ yeterince değerlendirilemiyor. Küresel platin rezervlerinin yüzde 76’sı, elmasın yüzde 46,9’u, kobaltın yüzde 50’sinden fazlası ve mangan, fosfat ile boksitin yarıdan fazlası Afrika’da bulunuyor. Temiz enerji dönüşümü için kritik olan grafitin yüzde 57’si de kıtada yer alırken, lityum kaynaklarının önemli bir kısmı henüz işlenmemiş durumda.
Buna karşın Afrika ülkeleri, sahip oldukları madenlerden elde edilebilecek gelirin yalnızca yaklaşık yüzde 40’ını alabiliyor. Yabancı yatırımlar ağırlıklı olarak Kanada ve Avustralya kaynaklı olurken, Çin son yıllarda özellikle kobalt ve lityum projelerinde stratejik paylar elde etti. Yer altı zenginliklerinin yanı sıra Afrika; yağmur ormanları, savanlar, çöller ve Akdeniz iklimi bölgeleriyle geniş tarım alanlarına, orman varlığına ve yıllık yaklaşık 24 milyar dolarlık balıkçılık ekonomisine sahip. Bu tablo, kıtanın hem maden hem de doğal kaynaklar açısından hâlâ büyük ölçüde keşfedilmemiş bir potansiyel barındırdığını gösteriyor.


