Botsvana’nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Duma Boko, küresel madencilik devi De Beers ile bir elmas çıkarma ve satış anlaşmasının sonuçlandığını duyurdu. 24 Ocak’ta gece yarısından hemen önce tamamlanan anlaşmanın, elmas gelirlerine büyük ölçüde bağımlı olan bu güney Afrika ülkesine uzun vadeli ekonomik istikrar sağlaması bekleniyor.
Boko, Salı günü yaptığı özel bir röportajda, anlaşmanın detaylarının yakında açıklanacağını doğruladı. Botsvana, değer açısından dünyanın en büyük ham elmas üreticisi olup, üretiminin çoğu, De Beers’in bir yan kuruluşu olan Anglo American Plc ile Botsvana hükümetinin ortak girişimi olan Debswana’dan sağlanıyor.
Botsvana’nın Geleceği İçin Kritik Bir Anlaşma
Boko, bu duyuruyu Tanzanya’nın Darüsselam kentindeki bir enerji konferansında yaparken, açıklamaları, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı, müzakerelerin tamamlanmak üzere olduğunu belirten açıklamalarını takip etti. Tamamlanan anlaşma, Botsvana’nın De Beers ile olan uzun süreli ortaklığını güçlendirerek, ülkenin karlı elmas sektörüne yapılacak yatırımların devamını güvence altına alıyor.
Seçim kampanyası sırasında, Boko, selefi Mokgweetsi Masisi’yi müzakereleri kötü yönetmekle eleştirmişti. Masisi’nin yaklaşımının, De Beers ile olan ilişkileri gerginleştirerek şirketin, Botsvana ile 1966’dan bu yana süregelen ittifakını sonlandırmayı düşünmesine yol açtığını savundu. Boko, Demokrasi İçin Şemsiye Koalisyonu’nun lideri olarak, Botsvana Demokratik Partisi’ni (ülkenin bağımsızlığından bu yana iktidarda olan parti) yenerek başkanlık koltuğuna oturduktan sonra anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi öncelikli hedeflerinden biri haline getirmişti.
Boko’ya göre, tamamlanan anlaşma, büyük değişiklikler getirmiyor ancak önceki yönetim tarafından belirlenen şartları iyileştiriyor. Temmuz ayında duyurulan geçici 10 yıllık anlaşmaya göre, Botsvana’nın devlet destekli elmas taciri, Debswana’nın üretiminin %30’unu alacak ve hükümet, 10 milyar pula (720 milyon dolar) kadar kalkınma finansmanı sağladı.
De Beers, anlaşma hakkında resmi bir açıklama yapmadı.
Botsvana’nın Ekonomik Başarısı ve Yeni Zorluklar
Botsvana, 1966 yılında Britanya’dan bağımsızlığını kazandıktan sonra, etkin bir şekilde elmas gelirlerini yöneterek, Afrika’nın kişi başına en zengin ülkesi haline geldi. Elmas sektörü, altyapı, sağlık ve eğitim gibi alanlara yapılan yatırımların temelini atarak, Botsvana’nın ekonomik başarısının belkemiği oldu.
Ancak ülke, küresel elmas pazarındaki uzun süreli durgunluk ve laboratuvar ortamında üretilen elmasların artan rekabeti gibi önemli zorluklarla karşı karşıya. Boko, bu endişeleri kabul etti ancak yeni anlaşmanın, yatırımcı güvenini yeniden sağlayacağına ve ekonomik büyümeyi destekleyeceğine inandığını belirtti.
Botsvana, rekabet avantajını korumak için elmaslarının doğallığını ve etik kaynak kullanımını vurgulamayı planlıyor ve bunları premium doğal elmaslar olarak markalamayı hedefliyor. Boko, sentetik alternatifleri reddederek, “Laboratuvar ortamında üretilen taşların yarattığı zorlukları kabul ediyoruz, ancak onları elmas olarak adlandırmam. Elmaslar doğaldır,” dedi.
Hükümet, Botsvana’nın elmaslarını, onların kökenlerine ve ulusal kalkınmaya katkılarına odaklanarak tanıtmayı amaçlıyor ve bunları Afrika’nın diğer bölgelerindeki çatışma bölgelerinden çıkarılan elmaslardan ayırmayı hedefliyor.
Botsvana, değişen pazar dinamiklerini aşarken, De Beers ile tamamlanan anlaşmanın, ülkenin küresel elmas endüstrisinde lider bir oyuncu olarak konumunu pekiştirmesi ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi güvence altına alması bekleniyor.