Eylül 2022’deki darbe sonrası iktidara gelen Kaptan Ibrahim Traoré, başta sıradan bir askeri lider olarak görülse de kısa sürede ülke içinde ve dışında büyük bir popülerlik kazandı. 37 yaşındaki Traoré, dünyanın en genç devlet başkanı olarak, halkla iç içe görüntüleri, sosyal medyada yayılan konuşmaları ve halkla doğrudan diyaloglarıyla önceki liderlerden farklı bir profil çiziyor. Özellikle eski sömürge gücü Fransa’ya karşı eleştirileriyle öne çıkan Traoré şöyle diyor,
“Gençliğimin önemli bir kısmını RFI ve France 24 gibi radyoları dinleyerek geçirdiğime pişmanım.”
SÖMÜRGECİLİĞE KARŞI TAVRI
Siyasi analist Javas Bigambo’ya göre Traoré, kıtanın uzun süredir maruz kaldığı emperyalist baskılara karşı net bir duruş sergileyerek özellikle genç Afrikalıların kalbini kazanıyor. Burundi’nin eski Dışişleri Bakanı Alain Aimé Nyamitwe ise Traoré’nin genç yaşının da bu sempatiyi artırdığını belirtiyor: “Afrika nüfusunun yüzde 60’ı 25 yaş altı. Bu gençler kendilerini Traoré’de temsil edilmiş hissediyor.”
GÜÇ MÜCADELELERİ VE DARBELER
Traoré’nin iktidara gelişi, güvenlik açısından büyük bedellerle geliyor. Burkina Faso Güvenlik Bakanı Mahamadou Sana’ya göre, geçtiğimiz günlerde devlet başkanlığına yönelik büyük bir komplo girişimi engellendi. Bu komploya komşu ülke Fildişi Sahili’nden yön verildiği iddia edilse de, bu ülkenin yetkilileri iddiaları reddetti. Nyamitwe ise bu tür suçlamalarda temkinli olunması gerektiğini vurguluyor: “Fildişi Sahili devletinin darbe girişiminde rolü olduğuna dair elimizde kesin kanıt yok.”
HALKIN TRAORÉ’YE DESTEĞİ SÜRÜYOR
Başkent Ouagadougou’da sokaklara dökülen halk, liderlerine yönelik tehditlere karşı güçlü bir destek sergiliyor. “Traoré yalnız değil” sloganı sadece bir söylem değil, halkın duygularını yansıtan bir haykırış haline geldi. Aktivist Blandine Gansonre, “Burkina Faso’yu inşa etmeyenler şimdi yıkmak istiyor ama biz buna izin vermeyeceğiz” diyerek halkın kararlılığını ifade ediyor. Hükûmetin darbe girişimlerine ilişkin açıklamaları ilk değil. Ocak 2024’te ve Eylül 2023’te de benzer girişimlerin önlendiği duyurulmuştu. Nyamitwe’ye göre bu durumun temelinde askeri yönetimlerin başlattığı geçiş süreçlerinin belirsizliği yatıyor. “Geçiş nasıl sona erecek ve seçimlere nasıl gidilecek?” sorusu hâlâ yanıtsız.
TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ YAKLAŞIMLAR
Traoré, 2022’deki darbenin gerekçesi olarak selefi Damiba’nın güvenlik ve toprak bütünlüğü sağlama konusundaki başarısızlığını göstermişti. Ancak Nyamitwe, Traoré döneminde kuzeydeki isyanın azalmadığını, aksine durumun daha da kötüleştiğini belirtiyor. Yine de, farklı grupları sürece dahil etme çabalarının altını çiziyor. Traoré, Batılı güçlerin etkisini azaltmak amacıyla Rusya ve Türkiye ile ilişkileri güçlendirme yoluna gitti. 2023’te Burkina Faso, Mali ve Nijer’in oluşturduğu Sahel Devletleri İttifakı (AES), Batı Afrika Ekonomik Topluluğu ECOWAS’tan uzaklaşmayı beraberinde getirdi. Bigambo, Traoré’nin bu süreçte önemli başarılara imza attığını belirtiyor: “Yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş kişi evlerine döndü.”
EKONOMİK BAĞIMSIZLIK
Traoré sadece güvenlik değil, ekonomi alanında da radikal adımlar attı. Ülkenin büyük altın madenlerini kamulaştırarak yerel kaynakların kontrolünü yeniden sağlamak için harekete geçti. Afrika’nın dördüncü büyük altın üreticisi olan Burkina Faso’da bu hamle, Batılı şirketlerin eleştirisini alsa da Afrika halklarından destek görüyor. Bigambo, uluslararası kurumların bu konuda tarafsız davranması gerektiğini vurguluyor: “Afrika Birliği, ECOWAS ve Birleşmiş Milletler, sömürge çıkarlarına hizmet eden müdahalelere karşı çıkmalı.” Traoré’nin popülist söylemleri ve halkla yakın ilişkisi, ülkede geçici bir dalga mı yaratacak yoksa uzun vadeli bir değişimin temeli mi olacak, bu soru hâlâ yanıt bekliyor. Kalıcı değişim sağlanamazsa, Traoré’nin ismi Burkina Faso’nun çalkantılı siyasi tarihine eklenen yeni bir lider olarak kalabilir.
Kaynak: TRT Afrika