Güney Afrika Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) lideri Julius Malema, 25 Mayıs 2024’te Free State eyaletindeki Kwakwatsi kasabasında düzenlediği seçim mitinginin sonunda, her zamanki gibi apartheid karşıtı mücadele şarkısı olan “Dubul’ ibhunu”yu söyledi. Xhosa dilinde seslendirilen bu şarkının anlamı: “Boer’i öldür”, yani “çiftçiyi öldür” anlamına geliyor. Şarkı, yıllardır Güney Afrika’da ve uluslararası kamuoyunda tartışmalara neden oluyor.
Bu tartışmalar, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ile yaptığı görüşmede yeniden alevlendi. Trump, Ramaphosa’nın karşısında Malema’nın bu şarkıyı söylediği anların görüntüsünü izleterek, bunu “beyazlara karşı soykırım çağrısı” olarak nitelendirdi ve Güney Afrika’yı açıklama yapmaya çağırdı.
Ancak bu şarkı ortaya yeni çıkmadı. Julius Malema 2010 yılından bu yana bu şarkıyı kamuya açık alanlarda söylüyor. Güney Afrika Eşitlik Mahkemesi de Ağustos 2022’de bu şarkının nefret söylemi olmadığına hükmetmişti.
TARTIŞMALAR ASIL SORUNU GÖLGELİYOR
Malema’nın sözleri ve Trump’ın iddiaları büyük ses getirse de, bu tartışma Güney Afrika’daki asıl sorunu gölgede bırakıyor: Kolonyalizmin ve apartheid rejiminin yarattığı derin ekonomik adaletsizlik hâlâ iyileştirilebilinmiş değil.
Malema’nın siyasi çıkışları, bu adaletsizliklere karşı yükselen bir çığlığı temsil ediyor. EFF’nin politikaları radikal sayılabilecek bir ekonomik dönüşüm vizyonu üzerine kurulu. Topraksız halk için toprağın geri alınması, madenlerin kamulaştırılması, halkın kaynaklara doğrudan erişimi gibi öneriler bu vizyonun temelini oluşturuyor.
EFF’nin öne sürdüğü bu fikirler yeni değil. 1959’da Afrika Ulusal Kongresi’nden ayrılan bir grup tarafından kurulan Pan-Afrikancı Kongre’de (PAC) benzer fikirleri savunuyordu. Partinin kurucusu Robert Sobukwe, “Biz Afrikalılar, insan ırkının bir parçasıyız” diyerek siyasal bir eşitlik vurgusu yapmıştı. Onun mirası bugün hâlâ EFF’nin siyasi diliyle sürdürülüyor.
ÜLKENİN ÖNEMLİ KAYNAKLARI HALA BEYAZLARIN ELİNDE
Güney Afrika bugün hâlâ bünyesindeki toplulukların arasında ciddi uçurum bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Gini katsayısı, gelir dağılımı eşitsizliğinde ülkeyi zirveye taşıyor. Apartheid’ın yasal olarak sona ermesinden onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, siyah Güney Afrikalılar hâlâ toprak, eğitim ve ekonomik imkanlara erişimde ciddi engellerle karşı karşıya.
Bu sorunlar sadece Güney Afrika’ya özgü değil. Kıtanın başka noktalarında da benzer mücadeleler sürüyor. Zimbabve’nin 2000’de başlattığı toprak reformları, Mali, Burkina Faso ve Nijer’in son dönemde Batılı şirketlerin elindeki madenleri kamulaştırması bu dalganın parçaları. Bu hamleler, sömürgecilik sonrası dönemin tamamlanmamış hesaplaşmalarını yansıtıyor.
TRUMP’IN MALEMA’YI HEDEF GÖSTERMESİ GÜNEY AFRİKA HALKINDA ÖFKEYE NEDEN OLABİLİR
Trump’ın 7 Şubat 2025’te Güney Afrika’ya yaptırım uygulama kararı, bu tarihsel bağlamı görmezden gelen bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Gözlemcilere göre, bu tarz müdahaleler, Güney Afrika’daki Batı karşıtlığını daha da körükleyebilir. Zaten kıtada yükselen bir Batı karşıtı dalga mevcut. Halklar, Batılı kurumlara olan güvenini yitirirken; Çin, Rusya ve diğer alternatif güç merkezleriyle daha yakın ilişkiler kurmaya çalışıyor.
Trump’ın Malema üzerinden Güney Afrika’yı itibarsızlaştırma çabası, yerel halkta ters etki yaratabilir. Çünkü Malema sadece bir siyasetçi değil; halkın içinde bulunduğu yoksulluğu, öfkeyi ve bastırılmış tarihsel adalet arayışını seslendiren bir figür olarak görülüyor.
BU ŞARKI NEFRETİ DEĞİL ADALET TALEBİNİ CANLI TUTMAK İÇİN SÖYLENİYOR
“Dubul’ ibhunu” şarkısı, birçok siyah Güney Afrikalı için kan dökmek anlamına gelmiyor; adaletin ve eşitliğin hâlâ sağlanamamış olmasına karşı duyulan isyanın sembolü olarak görülüyor. Bu yüzden şarkının yasaklanması ya da Malema’nın susturulması, bu hissiyatı bastırmak yerine daha da büyütebilir.
Kıtanın dört bir yanında olduğu gibi Güney Afrika’da da halk “devrim bitmedi” diyor. Sömürge düzeni bitti belki ama onun adaletsizlikleri hâlâ sürüyor. Ve bu nedenle, sesler yükselmeye devam ediyor.
Kaynak : Al Jeezera