Birleşmiş Milletler, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin (DRC) doğusunda giderek kötüleşen insani krizle ilgili alarma geçti. BM Güvenlik Konseyi’nin Büyük Göller bölgesine odaklanan toplantısında konuşan üst düzey yetkililer, sahadaki durumu “kasvetli” olarak tanımladı. Kırılgan ateşkesin ihlal edildiğini ve diplomatik çabaların henüz kalıcı barış sağlayamadığını belirttiler.
UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, çatışmaların çocuklar üzerindeki etkisini şu sözlerle dile getirdi:
“UNICEF, bu yılki KDC’nin doğusundaki çatışmasının en yoğun döneminde, her 30 dakikada bir çocuğun tecavüze uğradığını tahmin ediyor.”
Russell, tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin bir savaş silahı olarak sistematik şekilde kullanıldığını, bunun hayatları, aileleri ve toplulukları yok ettiğini söyledi.
2025’in ilk çeyreğinde, 2024’ün aynı dönemine kıyasla çocuklara yönelik doğrulanmış ağır ihlallerde %100 artış yaşandı. Bu ihlaller arasında, ayrım gözetmeyen saldırılar, toplu kaçırmalar, zorla silah altına alma ve yaygın cinsel şiddet yer aldı.
SALGIN HASTALIK
Çatışmalar sadece sivilleri hedef almakla kalmadı. Sağlık sistemini de vurdu. Goma’daki izolasyon ünitelerinden hastaların kaçmasıyla yeni bir mpox (maymun çiçeği) türüne karşı müdahale sekteye uğradı. Bu durum, sınır ötesi bulaşma riskini artırdı.
ATEŞKES İHLALLERİ
BM’nin Büyük Göller Özel Temsilcisi Huang Xia, ateşkesin sahada etkili olmadığını vurguladı. Siyasi ve diplomatik çabalara rağmen, uluslararası hukuk ve insan hakları ihlalleri sürüyor.
Xia, insani krizin sadece KDC’yi değil; Burundi, Uganda ve Ruanda gibi komşu ülkelerdeki göçmen akınlarıyla birlikte bölgeyi de etkilediğini belirtti. Sahadaki acı gerçekliğin, acil insani erişim ve kapsayıcı diyalog ihtiyacını ortaya koyduğunu ifade etti.
KDC’DEN BM’YE ÇAĞRI
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin temsilcisi Therese Kayikwamba Wagner, Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulundu. 2773 sayılı kararın artık uygulanması gerektiğini vurgulayarak, M23 isyancılarının ve destekçilerinin KDC topraklarından derhal, tamamen ve koşulsuz olarak çekilmesini istedi.
Wagner, MONUSCO’nun (BM Barış Gücü) sahadaki önemini vurguladı. Ateşkesin uygulanmasının izlenmesi ve sivillerin korunmasında MONUSCO’nun kritik rol oynadığını belirtti. Ayrıca, BM’nin meşruiyetini hedef alan temelsiz suçlamaları sert şekilde kınadı. Bu suçlamaların sistematik olarak Ruanda tarafından yapıldığını öne sürdü.
RUANDA SUÇLAMALARI DEDİYOR
Ruanda Büyükelçisi Robert Kayinamura, suçlamaları reddetti. KDC’nin kendi iç sorunlarıyla yüzleşmesi gerektiğini söyledi. “Ruanda’yı sorunları için günah keçisi ilan etmek çözüm olmayacaktır” dedi.
AFRİKA BİRLİĞİ’NİN ARABULUCULUK ÇABALARI DEVAM EDİYOR
Afrika Birliği (AU) Yürütme Konseyi Başkanı Téte António, Konsey’e video aracılığıyla hitap etti. Luanda ve Nairobi süreçlerine dayanarak, birleşik bir yol haritasının geliştirilmesine dikkat çekti. AU’nun krizi çözme kararlılığını yineledi ve uluslararası destek çağrısında bulundu.
ULUSLARARARSI ÇAĞRI
BM yetkilileri, durumun daha da kötüleştiğine dikkat çekti. İnsani yardıma engelsiz erişimin sağlanması, insan haklarının korunması ve Afrika’nın en istikrarsız bölgelerinden birinde kalıcı barışın tesisi için uluslararası toplumun derhal harekete geçmesi gerektiğini belirttiler.