Güney Sudan’da çatışmalar yeniden şiddetlenirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 29 Mayıs’ta yapacağı oylamada ülkeye yönelik silah ambargosunun uzatılıp uzatılmayacağı belirsizliğini koruyor. 2018 yılında yürürlüğe giren ambargo, ülkedeki iç savaşı bastırmak ve sivillerin korunmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilmişti. Ancak Afrika Birliği’ne (AfB) üye bazı ülkeler – Sierra Leone, Somali ve Cezayir – ambargonun kaldırılmasını talep ediyor.
AfB Barış ve Güvenlik Konseyi (AUPSC) de Mart ayında yaptığı açıklamayla ambargonun sona ermesini desteklediğini duyurdu. Bu çağrı, AfB’nin “Silahları Susturma” hedefiyle çelişiyor. Zira kıta, 2030’a kadar tüm savaşları ve şiddetli çatışmaları sona erdirmeyi taahhüt eden “2063 Gündemi” doğrultusunda hareket ettiğini ilan etmişti.
ŞİDDET TIRMANIYOR
Ambargonun kaldırılmasını savunanlar, bunun hükümet ve muhalif güçlerin birleşmesini ve güvenlik sektöründe reformları kolaylaştıracağını iddia ediyor. Ancak mevcut saha koşulları bu görüşle örtüşmüyor. Mart ortası ile Nisan ortası arasında, Başkan Salva Kiir ile Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar arasındaki siyasi gerilim nedeniyle en az 180 kişi hayatını kaybetti. Machar ev hapsine alınırken, ülke içindeki ayrışma daha da derinleşti.
Söz konusu dönemde hükümete ait helikopterlerin sivil yerleşimlere saldırılar düzenlediği, hastane ve eczane gibi insani tesislerin bombalandığı bildirildi. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 3 Mayıs’ta Old Fangak kasabasındaki son sağlık tesislerinin hava saldırısıyla yok edildiğini, yedi kişinin öldüğünü ve 20’den fazla kişinin yaralandığını duyurdu.
ULUSLARARASI HUKUK VE İHLALLER
Uluslararası gözlemciler, Güney Sudan güvenlik güçlerinin sivillere yönelik sistematik hak ihlalleri gerçekleştirdiğine dikkat çekiyor. Hem Afrika Birliği’nin Güney Sudan Soruşturma Komisyonu hem de BM İnsan Hakları Komisyonu, ordu, güvenlik servisi ve silahlı muhalif grupları savaş suçları ve insan hakları ihlalleriyle suçlamıştı. Bu gruplara silah erişimini kolaylaştırmak, ülkedeki insani krizi daha da derinleştirebilir.
Ambargonun mevcudiyeti tek başına yeterli değil; etkin uygulanması da hayati önemde. Mart ayı başında Uganda’nın BMGK yaptırımlar komitesine bildirimde bulunmadan Güney Sudan’a asker ve askeri ekipman gönderdiği ortaya çıktı. Bu, ambargonun açık ihlali anlamına geliyor.
SİLAHLARIN SUSTURULMASI İÇİN AMBARGO ŞART
Güney Sudan’da düzensiz silah akışı, güvenlik sektöründe reformdan çok, mevcut çatışmaları körüklüyor ve sivillere yönelik tehditleri artırıyor. BMGK’nın ambargoyu sürdürmesi, sadece ülke içi barış açısından değil, bölgesel istikrar açısından da kritik önemde.
Eğer Afrika Birliği gerçekten “silahları susturma” vizyonunu benimsiyorsa, Güney Sudan’a yönelik silah transferlerinin engellenmesine yönelik çağrıyı desteklemeli ve Konsey’deki Afrikalı üyeler bu yönde oy kullanmalıdır.