Dogonlar, Batı Afrika’nın Mali ülkesinde, özellikle Bandiagara ve Douentza bölgelerinde yaşayan etnik bir gruptur. Yaklaşık 300 bin kişilik nüfusa sahip olan Dogonlar, Bandiagara Kayalıkları boyunca yoğunlaşmıştır. Bu bölge, güneybatıdan kuzeydoğuya doğru 200 kilometre boyunca uzanan ve 600 metreye kadar yükselen kumtaşı kayalıklarından oluşmaktadır. Dogon köyleri, bu kayalıkların yamaçlarına inşa edilmiştir ve yaklaşık 700 köy bulunmaktadır; çoğunun nüfusu 500 kişiden azdır.
Dogonların kökenleri kesin olarak bilinmemektedir. Tarihleri, sözlü geleneklerle ve arkeolojik kazılarla şekillenmiştir. Bazı teorilere göre Dogonlar, antik Mısır kökenli olup, Libya üzerinden Burkina Faso, Gine veya Moritanya’ya göç etmişlerdir. 1490 yılı civarında ise işgalcilerden veya kuraklıktan kaçmak için Mali’deki Bandiagara Kayalıkları’na yerleşmişlerdir. Arkeolojik bulgular, Dogonlardan önce de bu bölgede yaşam olduğunu göstermektedir. Karbon-14 testleri, MÖ 3. yüzyıldan MS 15. yüzyıla kadar Toloy ve Tellem kültürlerine ait toplulukların burada yaşadığını ortaya koymuştur.

DOGONLARIN DİNİ VE MİTOLOJİSİ
Dogon kültürü, atalara tapınma ve ruhlarla iletişime dayalı karmaşık bir dini yapıya sahiptir. En önemli inanışları arasında Nommo adı verilen mitolojik varlıklar bulunur. Dogon inancına göre, gökyüzü tanrısı Amma tarafından yaratılan ilk varlık Nommo’dur. Nommo, evrendeki düzeni bozduğu için kurban edilerek parçaları evrene saçılmıştır.
Bu parçaların Dogon bölgesindeki kutsal tapınaklarla bağlantılı olduğu düşünülmektedir.Dogon dininde üç ana kült bulunur:
Awa Kültü: Ölülerin ruhlarını huzura kavuşturmak için düzenlenen ritüeller ve maskeli danslarla bilinir. Dogonlar, ölüm törenlerinde 78 farklı maskeyle dans eder.
Lebe Kültü: Toprak tanrısına tapınmayı içerir. Köylerin baş rahipleri olan Hogonlar, Lebe’nin geceleyin bir yılan formunda kendilerini yalayarak kutsadığına inanır.
Binu Kültü: Totemik bir ibadet biçimi olup, tarım ve atalarla iletişim ritüelleri içerir.
DOGONLAR VE SİRİUS YILDIZI GİZEMİ
Dogonlar, astronomi alanında oldukça dikkat çekici bilgiler taşımaktadır. 1940’lı yıllarda Dogon rahipleri, Fransız antropologlar Marcel Griaule ve Germaine Dieterlen’e, Sirius yıldız sistemi hakkında modern bilim tarafından henüz doğrulanmamış bilgiler aktarmışlardır. Dogonlar, Sirius B adlı yıldızın varlığını, yörünge süresini (50 yıl) ve aşırı yoğun yapısını binlerce yıldır bildiklerini iddia etmişlerdir.

Dogonlar, bu bilgileri Nommo adlı varlıklardan aldıklarını söylemektedir. Nommo’nun, Sirius yıldız sisteminden gelen amfibik (hem karada hem suda yaşayabilen) varlıklar olduğu ve insanlara astronomi öğrettikleri anlatılmaktadır. Dogon mitolojisine göre, Nommo’lar suya bağımlıydı ve dünyaya geldiklerinde bir su kaynağı oluşturarak oraya daldılar. Bu anlatılar, Babil’in Oannes’ı, Sümer’in Enki’si ve Mısır’ın İsis’i gibi diğer antik medeniyetlerdeki su tanrılarıyla benzerlik göstermektedir.

DOGONLARIN KÜLTÜREL VE BİLİMSEL ÖNEMİ
Dogonlar, geleneksel bilgileriyle modern bilimi şaşırtan bir topluluktur. Sirius B yıldızını, Galileo’nun teleskobundan çok önce tarif etmiş olmaları, bilim dünyasında hâlâ tartışma konusudur. Ayrıca, Dogonlar Satürn’ün halkalarına, Jüpiter’in dört büyük uydusuna ve gezegenlerin Güneş etrafında döndüğüne dair bilgiler taşımaktadır. Dogon kültürü, maskeleri, mitolojisi ve astronomi bilgisiyle Afrika’nın en gizemli halklarından biri olmaya devam etmektedir. Bilim insanları, Dogonların bilgilerini nasıl edindiklerini anlamaya çalışırken, bu antik medeniyetin sırları günümüzde hâlâ keşfedilmeyi beklemektedir.