G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan, Osmanlı döneminden miras kalan Nur’ul Hamidiye Camii’ni ziyaret etti. TİKA’nın restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayat bulan cami, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki tarihi ve kültürel bağların önemli sembollerinden biri olarak öne çıkıyor.
Fidan, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı vesilesiyle bulunduğu Johannesburg’da, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki tarihi ve kültürel bağların sembollerinden biri olan Nur’ul Hamidiye Camii’ni ziyaret ettiğini belirtti.
TİKA’nın 2015 yılında yürüttüğü titiz restorasyon çalışmalarıyla yeniden ihya edilen caminin, Türk ve Güney Afrikalı Müslümanların ortak mirasını temsil ettiğine dikkat çekildi. Ziyaret sırasında, bu anlamlı eserin korunmasına katkı sunan tüm kişi ve kurumlara teşekkür edildi.
II. ABDÜLHAMİD’İN HATIRASI
Günümüzde Cape Town’nın en işlek caddesi olan Long Street’de yer alan bu cami bir Osmanlı mirası olarak korunuyor. Osmanlı devleti döneminde bölgeye gönderilen Ebubekir Efendi’nin caminin kuruluşunun fikir babası olarak anılıyor. Nur’ul Hamidiye Camisi mütevelli heyetinden Dr. Eshaam Palmer, “Ebubekir Efendi bunu göremedi ama bu cami onun soyundan gelen kişiler ve talebeleri tarafından inşa edildi.” sözlerine yer verdi.

Caminin inşasında Osmanlı devletinin maddi yardımlarına dikkat çeken Palmir, “Sultan II. Abdülhamid caminin inşasının hızlandırılması için bağışta bulundu. Bunun sonucu olarak camiye onun ismi verildi.” dedi. Palmer, Nur’ul Hamidiye Camisi’nin konumuna dikkati çekerek “Long Street, Cape Town gece hayatının merkezidir. Gece kulüpleri ve barlarla dolu bir yer. Bu durum güvenlik sıkıntısına yol açabiliyor.” diye konuştu.
Caminin kapasitesinin 400 kişilik olduğunu ve çoğu zaman bu kapasiteyi aştıklarını belirtti. “Burası aynı zamanda bölgede insanların sokakta namaz kılabildikleri tek cami. Hem cuma namazlarında hem de vakit namazlarında cemaat sokağa taşıyor. Bu yüzden hükümet yetkililerinden izinle cuma namazlarında sokağı kapatabiliyoruz.” dedi.
Palmer, bu görüntünün yoldan geçen turistleri çok etkilediğini ve hatta bazılarının İslamiyet’le tanışmasına vesile olduklarını ekledi.
Cami 2025 yılında TİKA tarafından restore edildi. Ebubekir Efendi’nin talebeleri öncülüğünde kurulan camii bölgedeki ilk ”Hanefi Cami” olarak anılıyor. Ebubekir Efendi bölgeye gelmeden önce halkın büyük çoğunluğu Şafii mezhebine tabiiydi. Bu durum herhangi bir mezhep ayrılığına sebep olmamakla beraber Şafii mezhebinden imamların camide ders verdiği de belirtildi.
KAPISINDA TÜRK BAYRAĞI DALGALANIYOR
Dr. Palmeer “Türkler bu bölgeye ne zaman gelseler, önce bu camiye geliyorlar. Burada her zaman tanıdık birilerini görebileceklerini biliyorlar.” dedi.

Türkiye’nin Pretorya Büyükelçiliği tarafından kendilerine verilen Türk bayrağının cuma namazları ve önemli günlerde göndere çekildiğini anlatan Palmer, “Türk bayrağı bu caminin kapısında resmi olarak dalgalanıyor.” ifadelerini kullandı.