Angola’da üç günlük otobüs ve taksi şoförleri grevi sırasında patlak veren şiddetli olaylarda ölü sayısı Cuma günü 30’a yükseldi. Angola Devlet Başkanı Joao Lourenço, yaşanan can kayıplarından dolayı derin üzüntü duyduğunu açıkladı.
Yaralı sayısının 277’ye ulaştığı belirtilirken, bunların 110’unun polis memuru olduğu bildirildi. Lourenço, “sorumsuz vatandaşlar” tarafından gerçekleştirilen “şiddet, vandalizm ve yağma” eylemlerini kınayarak, bu kişilerin “vatanseverlik karşıtı örgütler” tarafından kışkırtıldığını söyledi.
“Barışçıl vatandaşlara, kendi araçlarını kullansalar bile, taksi şoförü olmadıkları halde dışarı çıkmamaları ve işe gitmemeleri yönünde tehdit ve baskılar yapıldı. Bu çok ciddi bir durumdur, bir suçtur, cezalandırılmalıdır ve kınanmalıdır,” diyen Lourenço, halka hitaben yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında kararlılığını dile getirdi.
“ANGOLA HALKI İÇİN YENİ ACILAR KABUL EDİLEMEZ”
Protesto ve olayların halk için temel mal ve hizmetlere erişimi azalttığını ve işsizliği artırdığını ifade eden Devlet Başkanı, “23 yıllık barışın ardından ve ülkemizin bağımsızlığının 50. yılını kutladığı şu dönemde, Angola halkı için yeni acılar ve yaslar kabul edilemez ve tolere edilemez,” dedi.
Bu tür eylemlerin sadece sabotaj olarak görülebileceğini vurgulayan Lourenço, güvenlik güçlerinin görevleri çerçevesinde hareket ettiğini ve kısa sürede düzenin yeniden sağlandığını belirtti. “Hayat normale döndü,” diyen Lourenço, hükümetin olaylardan etkilenen işletmelere destek sağlayacağını duyurdu.
Şiddet olaylarının büyük kısmı başkent Luanda’da yoğunlaşırken, olayların 2023’ten bu yana hükümetin kademeli olarak kaldırdığı yakıt sübvansiyonlarına karşı çıkan minibüs ve taksi şoförlerinin akaryakıt fiyatlarındaki artışı protesto etmesiyle başladığı belirtildi.