Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Yeşil Hidrojen üretimi konusunda Afrika’nın benzersiz bir avantaja sahip olduğunu açıkladı. Cape Town’da yaptığı konuşmada Ramaphosa, kıtanın zengin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak sürdürülebilir sanayileşmeye öncülük edebileceğini ifade etti.
Ramaphosa, Yeşil Hidrojenin Afrika’nın maden zenginliği ile temiz enerji kaynaklarını birleştirme fırsatı sunduğunu belirtti. Bu yaklaşımın sadece iklim risklerini azaltmakla kalmayacağını, aynı zamanda sınır ötesi yatırımları teşvik ederek kapsayıcı ekonomik büyümeye de ivme kazandıracağını vurguladı.
52’DEN FAZLA PROJE YOLDA
Afrika genelinde halihazırda 52’den fazla büyük ölçekli Yeşil Hidrojen projesi duyurulmuş durumda. Mısır, Kenya, Namibya, Fas, Moritanya ve Güney Afrika gibi ülkeler, Afrika Yeşil Hidrojen İttifakı çatısı altında birleşerek 2050 yılına kadar 30 ila 60 milyon ton Yeşil Hidrojen üretmeyi hedefliyor.
Yeşil Hidrojen, suyun güneş ya da rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrikle elektroliz yoluyla hidrojen ve oksijene ayrılmasıyla üretiliyor. Bu süreçte karbon salınımı oluşmuyor. Bu nedenle çelik, kimya ve uzun mesafe taşımacılığı gibi karbonsuzlaştırılması zor sektörlerde küresel enerji dönüşümünün temel taşlarından biri olarak görülüyor.
ALTYAPI VE KAYNAKLAR
Ramaphosa, Afrika’nın bu potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirebilmesi için güçlü bir politika altyapısı, bölgesel sertifikasyon sistemleri, hidrojen koridorları ve ihracat altyapısına yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Hem kamu hem özel sektör paydaşlarını bu ekosistemi inşa etmek için iş birliğine davet etti. Dünya daha temiz enerji kaynaklarına yönelirken, Afrika’nın Yeşil Hidrojen üssü haline gelmesi, küresel enerji piyasalarını dönüştürebilir. Aynı zamanda milyonlarca sürdürülebilir iş imkânı yaratarak kıtanın ekonomik geleceğini şekillendirebilir.