Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD), 2015 yılında kurulduğundan bu yana Afrika kıtasında eğitim, sağlık, tarım ve insani yardım alanlarında yürüttüğü çalışmalarla öne çıkan bir sivil toplum kuruluşu. Waj Türk Muhabiri Ayşegül Demircan, TADD Genel Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin ile Afrika’ya uzanan gönül yolculuğunu, derneğin çok yönlü faaliyetlerini ve Türkiye-Afrika ilişkilerinde sivil toplumun artan rolünü konuştu.
“AFRİKA’DA GÖRDÜKLERİM HAYATIMIN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRDİ”
Gönüllü bir sağlık organizasyonuyla 2014 yılında Çad’a gittiğini anlatan Dr. Bigehan Güntekin, ziyaretini hayatının dönüm noktalarından biri olarak tanımlıyor: “Orada tanık olduğum yoksulluk, imkansızlık ve çaresizlik karşısında derinden etkilendim. Bir hekimin tek başına yapabileceklerinin sınırlı olduğunu gördüm. Dönüşte bu alanda daha kurumsal, sürdürülebilir bir yapı oluşturmak istedim. Böylece 3 Şubat 2015’te TADD’ı kurduk.” dedi.

“SU KUYUSU AÇMAKTAN SAĞLIK TARAMALARINA, TARIMDAN EĞİTİME ÇALIŞIYORUZ”
Bilgehan Güntekin, TADD’ın başta Çad olmak üzere Sudan, Etiyopya, Uganda, Nijerya, Senegal ve Gambiya gibi birçok Afrika ülkesinde faaliyet gösterdiğini belirterek, bu çalışmaları dört ana başlık altında topladıklarını ifade etti. Sağlık taramaları ve ameliyatlar, eğitim destek programları, su kuyusu açma ve tamir projeleri, hijyen kiti dağıtımı, Ramazan kumanyaları ve kurban organizasyonları, tarım destek projeleri ile sünnet organizasyonları gibi birçok alanda hizmet verdiklerini belirten Güntekin, çalışma sahalarının ne denli çeşitli olduğunu vurguladı.
TADD’ın Afrika’daki çok yönlü çalışmalarına dair bilgi veren Bilgehan Güntekin, faaliyet alanlarını şu sözlerle özetledi: “Öncelikle su kuyuları açıyoruz. Çünkü temiz suya erişim, sağlık sorunlarının önlenmesinde en temel adım. Sağlık kampları düzenliyor, kadınlara yönelik jinekolojik taramalar yapıyoruz. Eğitimde özellikle kız çocuklarının okula devamı için burslar ve okul malzemeleri sağlıyoruz. Ramazan ve Kurban dönemlerinde insani yardımları ulaştırıyor, tarım projeleriyle de sürdürülebilir kalkınmaya destek oluyoruz.”

“AFRİKA’DAN GELEN ÖĞRENCİLERE BURS VE DESTEK SAĞLIYORUZ”
Türkiye’deki çalışmalarının da büyük önem taşıdığını vurgulayan Dr. Bilgehan Güntekin, Afrika’dan üniversite eğitimi almak üzere gelen gençlerin kendileri için çok kıymetli olduğunu vurguladı. Bu öğrencilere burs sağlayarak mentorluk desteği verdiklerini ifade etti. Bugüne kadar İstanbul, Konya, Ankara gibi şehirlerde yaklaşık 300 öğrenciye ulaştıklarını söyleyen Güntekin ayrıca dernek bünyesinde Türkiye’deki gönüllülere ve kamuoyuna Afrika ile ilgili seminerler, kültürel tanıtım etkinlikleri ve farkındalık programları düzenlediklerinin altını çizdi.

“AFRİKA HALKI TÜRK SİVİL TOPLUMUNU SAMİMİ VE GÜVENİLİR BULUYOR”
Afrika halkının Türkiye’ye karşı genel olarak olumlu bir bakışa sahip olduğunu Dr. Bigehan Güntekin şu cümelelerle ifade etti: “Afrika’da, özellikle Türkiye’den giden sivil toplum kuruluşlarına karşı büyük bir ilgi ve güven var. Bizim samimiyetimiz ve sadeliğimiz, orada fark yaratıyor. Yerel halk bizimle iş birliğine açık. Özellikle Türkiye’de eğitim almış Afrikalı gençlerle sahada birlikte çalışmak, hem güveni hem de etkili koordinasyonu artırıyor.” TADD’ın Afrika’daki varlığının sadece ekonomik ya da siyasi bir çıkar üzerine kurulmadığını, aynı zamanda insani değerlere dayandığını da vurguladı.
Diğer taraftan Güntekin bazı bürokratik zorluklara da dikkat çekti: “Zaman zaman vize işlemleri ya da resmi izin süreçlerinde sorunlar yaşayabiliyoruz. Bu alanlarda Türkiye’nin Afrika’ya dönük politikalarının daha esnek ve kolaylaştırıcı olması gerektiğini düşünüyoruz.” diye ifade etti.

Bilgehan Güntekin, Türkiye’nin son 20 yılda Afrika kıtasına yönelik politikalarında önemli bir dönüşüm yaşandığını belirterek; açılan büyükelçilikler, Türk Hava Yolları’nın genişleyen uçuş ağı ve artan ticari iş birliklerinin bu sürecin dikkat çekici unsurları olduğunu vurguladı. Ancak Afrika’nın ihtiyacının yalnızca ekonomik iş birlikleriyle sınırlı olmadığını ifade ederek, “Afrika’nın en büyük ihtiyacı adil ilişkiler ve fırsat eşitliğidir. Bu kıta acınmaya değil; hakkaniyetli ortaklıklara, uzun vadeli yatırımlara ve yerel aktörlerle kurulacak güçlü iş birliklerine ihtiyaç duyuyor. Bu da ancak kültürel anlayış, insani diplomasi ve yerel halka duyulan güvenle mümkün olabilir.” dedi.
“VİCDANLA HAREKET EDERSEK AFRİKA İLE BİRLİKTE BÜYÜYEBİLİRİZ”
Konuşmasının devamında sivil toplum kuruluşlarının Afrika’ya yaklaşımına değinen Güntekin, STK’ların Afrika’ya vicdanlarıyla yaklaştığını söyledi: “Devletler politika üretir, ama halklar kalpten kalbe köprü kurar.” diyerek bu sürecin insani yönüne dikkat çekti. Gençlerin, akademisyenlerin ve iş insanlarının Afrika’yı daha yakından tanımasının, önyargıların kırılması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Afrika’nın yalnızca yardıma muhtaç bir kıta olarak görülmemesi gerektiğini belirten Güntekin, Afrika’nın; tarihi, kültürü, kaynakları ve insan gücüyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak yeter ki samimi bir şekilde Afrika ile birlikte yürümeyi öğrenilmesi gerektiği ifadelerini kullandı.

“BU NOKTADA SEVGİLİ İBRAHİM TIĞLI VE WAJ TÜRK’E TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Afrika’dan Türk medyasının varlığını nasıl değerlendirdiği sorulduğunda ise şu ifadeleri kullandı:“Maalesef bu konuda çok ciddiyetle söylüyorum, oldukça zayıfız.” dedi.
Afrika’dan haberlerin zaman zaman geldiğini ancak yeterince işlenmediğini belirten Güntekin, Afrika’dan gelen haberlerin görünürlüğü çok düşük olduğunu vurguladı. Özellikle güncel gelişmelerin takibinde büyük eksiklikler olduğunu söyleyen Dr. Bilgehan Güntekin sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Afrika’daki güncel olaylara dair ciddi bir sıkıntımız var. Sahadan anlık haber alabilen bir medya yapımız yok. Bu noktada sevgili İbrahim Tığlı’ya ve WAJ Türk’e teşekkür ediyorum, gerçekten önemli bir eksiği kapattılar.”

Medya çevresinden birçok tanıdığı olduğunu belirten Dr. Bilgehan Güntekin, Afrika’da yaşanan gelişmelerin çoğu zaman yeterince hızlı ve sağlıklı bir şekilde yansıtılamadığını ifade etti: “Bazen orada darbe oluyor, haberleri olmuyor. Bilgiler o kadar geç geliyor ki…” dedi. Afrika’dan güncel ve sahadan haber sunabilecek medya organlarına duyulan ihtiyaca dikkat çeken Güntekin, “Bu alanda faaliyet gösteren medya kuruluşlarımız sayesinde çok önemli bir boşluk doldurulacaktır,” değerlendirmesinde bulundu.
Afrika’da yıllardır sahada aktif olarak çalışan bir sivil toplum gönüllüsü olarak Dr. Bilgehan Güntekin’in sözleri, kıtaya yönelik politikaların insani bir perspektifle yeniden şekillenmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. TADD’ın çalışmaları, sadece maddi yardımlarla sınırlı kalmayan; güven inşa eden, birlikte üretmeye dayalı, samimi ve uzun soluklu bir yaklaşımı temsil ediyor.