Afrika, gençleri hedef alan ve zararsızmış gibi sunulan aromalı nikotin ürünlerine karşı ciddi bir mücadele veriyor. Tatlı aromaların arkasına gizlenen bağımlılık riski, kıta genelinde endişe yaratıyor.
Nijeryalı 17 yaşındaki Adeola’nın elleri yeniden titriyordu. Ne üşüdüğünden, ne de heyecandan. Bu titreme artık tanıdığı bir şeydi: nikotine olan o bastırılamayan istek. Bu isteğe yenik düşmek, çoğu zaman öğle yemeği parasını nikotin poşetlerine harcamak anlamına geliyordu. Üstelik bu ürünlerin getirdiği rahatlama da kısa sürüyordu.

İlk kez çilek aromalı bir elektronik sigara denediğinde, bu noktaya geleceğini asla tahmin etmemişti. TRT Afrika’ya konuşan Adeola tadı “Şeker gibiydi”diyor. “Arkadaşlarım bunun gerçek sigara olmadığını söyledi. Beni böyle etkileyeceğini bilmiyordum.”
Bugün Afrika’daki birçok genç için soru, bu ürünlerle karşılaşıp karşılaşmayacakları değil; o meyveli, naneli ya da pamuk şekerli tatların arkasındaki maskenin ne zaman düşeceği.
BAŞTA SADECE BİR EĞLENCE OLARAK BAŞLIYOR
Kenya’da yaşayan 16 yaşındaki Jamal da benzer bir hikâye anlatıyor. 14 yaşındayken mentol aromalı nikotin poşetleri kullanmaya başlamış. “Başta sadece eğlenceydi” diyor. “Ama sonra bırakamadım. İçmezsem başım ağrıyor, midem bulanıyordu.”
Yine de Jamal pes etmedi. Yerel bir gençlik grubunun desteğiyle altı ay süren zorlu bir sürecin ardından bağımlılığı yendi. “Hayatımda yaptığım en zor şeydi, şimdi arkadaşlarıma söylüyorum: bu tatlar büyük bir tuzak.”
YENİ BİR BAĞIMLILIK DALGASI
31 Mayıs Dünya Tütünle Mücadele Günü’nde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), gençleri korumak amacıyla aromalı tüm tütün ve nikotin ürünlerinin yasaklanması çağrısında bulundu.
“Aromalar, bağımlılığın yeni dalgasını körüklüyor” diyen DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu ürünlerin tütünle mücadelede yıllarca süren kazanımları tehdit ettiğini vurguladı.
Bugüne kadar 50’den fazla ülke aromalı tütün ürünlerini yasakladı. 40’tan fazla ülke elektronik sigara satışına sınırlama getirdi. Ancak aroma kapsülleri ve damlatmalı nikotin aksesuarları gibi ürünler hâlâ yeterince denetlenmiyor.
Bazı Afrika ülkeleri bu konuda adımlar atmaya başladı. Güney Afrika, Mauritius ve Etiyopya aromalı ürünlere sınırlamalar getirdi. Kenya da, okullarda nikotin poşeti kullanan çocuklara dair haberlerin ardından daha sıkı düzenlemeleri gündemine aldı. Ancak uygulamada sorunlar var. Tütün şirketleri sosyal medya fenomenlerini, dikkat çekici ambalajları ve renkli tatları kullanarak gençleri cezbetmeye devam ediyor.
DSÖ Sağlık Tanıtım Direktörü Dr. Rüdiger Krech bu durumu açıkça özetliyor:
“Bir neslin, meyve aromalı poşetlerle ve gökkuşağı renkli e-sigaralarla nikotine bağlandığını izliyoruz. Bu bir yenilik değil; düpedüz manipülasyon. Ve buna dur demeliyiz.”
TATLI GÖRÜNEN ZEHİR
Uzmanlar, e-sigaraların sigaradan daha zararsız olduğuna dair yaygın inancın, gençleri büyük bir yanılgıya sürüklediğini söylüyor. Nairobi’de görev yapan göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Asha Mohamed, son dönemde aromalı ürünlere bağlı akciğer rahatsızlıklarıyla başvuran gençlerin sayısında ciddi artış olduğunu belirtiyor. Mohamed:
“Genç hastalar, bu ‘eğlenceli’ tatların vücutlarına zehirli kimyasallar pompaladığını fark etmiyor”
DSÖ’nün küresel çağrısı artık daha da acil. Hükümetler ve aktivistler mücadele etse de, tütün kaynaklı ölümler yılda sekiz milyonu aşıyor. Bu da mücadelenin henüz bitmediğini gösteriyor.
”TADINA ALDANMAYIN”
Adeola için mücadele uzun ve zordu ama sonunda bıraktı. Şimdi çevresindekilerin aynı tuzağa düşmesinden endişe ediyor. ”Bu aromaların ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorlar” diyor.
Jamal da aynı fikirde: “Tadına aldanmayın. O tatlar şeker gibi olabilir ama bağımlılık çok acı.”