Afrika genelinde mercan resifleri, karbon depolama kapasitesi, kıyıların dalga ve erozyona karşı korunması ile ekonomik çeşitlendirmede kritik doğal varlıklar olarak kabul görmeye başladı. Ormanlar ve mangrovlar karbon dengeleme stratejilerinde uzun süredir ön planda olsa da, mercan resifleri giderek daha fazla iklim ve yatırım politikalarına dahil ediliyor.
Afrika kıtasının kıyılarını kuşatan mercan resifleri, besin döngüsü ve kıyı stabilizasyonunda önemli roller üstleniyor. Ayrıca, bu resifler küçük ölçekli balıkçılık ve deniz turizmini destekleyerek milyonlarca insanın geçim kaynağı oluyor. Resiflerin sağlığının iyileştirilmesi, ülkelerin gıda güvenliğini artırmanın yanı sıra doğrulanabilir mavi karbon kredileri geliştirmelerine olanak tanıyor.
SEYŞELLER ÖNCÜLÜĞÜNDE TEMELLİ RESTORASYON
Seyşeller, dünyada bir ilk olarak egemen mavi tahvil ihracına imza attı; bu tahvil ile deniz koruma faaliyetlerine kaynak aktarılıyor ve somut iklim ve biyolojik çeşitlilik hedefleri izleniyor. Mauritius ve Komorlar’da ise yerel toplulukların öncülüğünde gerçekleştirilen resif restorasyonları, hem balıkçılık sektörüne destek veriyor hem de karbon dengeleme piyasalarına hazırlık sağlıyor.
Mısır’ın Ras Muhammed ve Sudan’daki Sanganeb Deniz Parkı’ndaki mercan resifleri, sıcak suya karşı direnç göstererek karbon tutma ve iklim uyum stratejileri açısından model teşkil ediyor. Bu resiflerin ulusal iklim planlarına entegre edilmesi, Afrika’nın doğa temelli karbon çözümlerinin güvenilirliğini artırabilir.
BATI AFRİKA’DA ENTEGRASYON VE ZORLUKLAR
Senegal ve Cape Verde gibi batı Afrika kıyı devletleri, resifler, deniz çayırları ve mangrovların birlikte işlev gördüğü karbon yutakları üzerine çalışıyor. Ancak, ölçüm, doğrulama ve fayda paylaşımı konularında güçlü sistemler kurulması henüz büyük bir zorluk olarak duruyor. Politika yapıcılar ve yatırımcılar için mercan resiflerinin korunması, yönetişim, kalıcı finansman ve izleme kapasitesi gibi önemli soruları beraberinde getiriyor. Küresel karbon piyasalarının güvenilirliği, net ölçütler ve bilimsel temelli metodolojilere dayanmalı. Bu nedenle, resif tabanlı karbon dengeleme uygulamalarının uluslararası en iyi uygulamalarla uyumlu ve şeffaf raporlara dayalı olması zorunlu.
ÖZEL SEKTÖRÜN İLGİSİ ARTIYOR
Enerji şirketleri ve turizm operatörleri, yerel araştırma kurumlarıyla iş birliği yaparak resif yetiştirme ve restorasyon tekniklerini test ediyor. Üniversitelerle yürütülen genetik çalışmalar ve mercan çoğaltma projeleri, karbon kredilerine uygunluk için temel oluşturuyor. Kıyı toplulukları ise izleme ve ortak yönetimde aktif rol oynuyor. Harmanlanmış finansman ve doğa karşılığı borç takasları gibi modellerin yaygınlaştığı Afrika’da, mercan resifi koruma projeleri diğer mavi ekonomi yatırımlarıyla uyumlu olarak iklim riskini azaltmaya katkı sağlıyor. Sağlıklı ekosistemler sürdürülebilirlik stratejilerinde daha fazla yer buluyor.
Bilim, politika ve finansın kesiştiği noktada mercan resiflerinin karbon ve mavi ekonomi içindeki önemi artacak. Yatırımcılar ve analistler için, doğal sermayeyi koruma ile çevresel ve sosyoekonomik istikrarı bir araya getiren gelişmekte olan bir fırsat sunuyor.