Dünyanın en görünmez insani krizlerini sıralayan Norveç Mülteci Konseyi (NRC), bu yıl da Afrika ülkelerini listenin başına koydu. 2024 boyunca en az destek alan ülkelerin neredeyse tamamı Afrika kıtasında yer alıyor.
Cameroon, Mozambik, Burkina Faso, Mali ve Etiyopya gibi ülkelerde silahlı çatışmalar, doğal afetler ve siyasi istikrarsızlık milyonları yerinden etti. Ancak yaşanan dram ne medya ne de uluslararası yardım kuruluşları tarafından yeterince dikkate alındı.

NEDEN GÖRMEZDEN GELİNİYOR?
Rapora göre bu krizlerin göz ardı edilmesinde en büyük neden “bağışçı yorgunluğu”, medyanın ilgisizliği ve kalıcı siyasi çözümlerin üretilememesi. NRC Batı ve Orta Afrika Savunuculuk Direktörü Christelle Hure’ye göre krizler, Batı için doğrudan bir tehdit oluşturmadığı sürece uluslararası gündeme taşınmıyor:
“2015’te Avrupa kapılarına dayanan göç krizi manşetleri süsledi. Ama Afrika’daki krizler medyada yer bulamıyor çünkü uzak ve stratejik çıkarlarla doğrudan örtüşmüyor.”
NRC’nin verilerine göre 2024’te dünya genelinde insani yardım ihtiyacının yalnızca %48’i karşılanabildi. 25 milyar dolarlık bir açık, kriz bölgelerinde hayati müdahaleleri imkânsız hale getirdi. ABD’nin yardım bütçesini kısmış olması durumu daha da kötüleştirdi. ABD, 70 milyar dolarlık yardım bütçesini düşürürken, İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya ve İsveç de benzer kesintilere gitti.
EN FAZLA İHMAL EDİLEN KRİZ: KAMERUN
İngilizce konuşulan kuzeybatı ve güneybatı bölgelerinde yıllardır süren ayrılıkçı çatışmalar sonucu binlerce kişi öldü, yüz binlercesi yerinden edildi. Boko Haram tehdidi altında olan Kamerun, ayrıca Nijerya ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nden gelen mültecilere de ev sahipliği yapıyor. Buna rağmen ülkeye yönelik yardım çağrılarının yalnızca %45’i karşılık buldu.

Mozambik, hem DEAŞ bağlantılı silahlı grupların saldırıları hem de doğal felaketlerle mücadele ediyor. Etiyopya’da Tigray savaşının ardından Amhara ve Oromiya bölgelerinde yeniden başlayan çatışmalar milyonları göçe zorladı. Burkina Faso ve Mali’de ise cihatçı grupların kontrolündeki alanlar genişliyor. Bu ülkelerdeki askeri yönetimlerin Batı ile ilişkileri kesmesi de yardımları engelliyor.
UGANDA VE KONGO’DAKİ KRİZ GÖRÜNENDEN ÇOK DAHA BÜYÜK
Uganda’da doğrudan bir çatışma yaşanmasa da ülkedeki 2 milyona yakın mülteci, daralan kaynaklar yüzünden büyük zorluklarla karşı karşıya. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ise onlarca silahlı grubun mücadelesi, Mpox salgını ve açlık gibi çoklu krizler yaşanıyor. 2023’teki M23 isyanı sonrası yerinden edilenlerin sayısı 500 bini geçti.

NRC yetkilileri, Afrika Birliği’nin daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. Krizlerin çözümü için sadece mali destek değil, net ve kararlı siyasi müdahale şart. Raporda ayrıca insani yardım ekiplerinin sahaya ulaşmasını zorlaştıran bürokratik engellerin kaldırılması da öneriliyor.
Bu krizlerin sürdüğü her gün, binlerce Afrikalı çocuk aç uyuyor, kadınlar sağlık hizmetlerine erişemiyor, insanlar evlerinden mahrum yaşıyor. Ancak ne yazık ki bu dram, hâlâ dünya kamuoyunun kör noktasında kalmaya devam ediyor.