Afrika’da doğal yaşam alanlarının yüzde 95’ini kaybeden aslanlar, avcılık, kemik ticareti ve turistik amaçlı esaret nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her yıl 10 Ağustos’ta kutlanan Dünya Aslan Günü, bu yıl kıtadaki vahşi yaşam krizine dikkat çekiyor.
Afrika Vahşi Yaşam Vakfı’na göre, 2025 itibarıyla kıtada 20-25 bin vahşi aslan bulunuyor. Tanzanya yaklaşık 14 bin 500 aslanla dünyanın en büyük popülasyonuna sahipken, Güney Afrika Cumhuriyeti 3 bin 300, Botsvana 3 bin, Kenya 2 bin 500 ve Zambiya 2 bin 350 civarında aslana ev sahipliği yapıyor. Birçok Afrika ülkesinde aslan sayısının 250’nin altında olduğu bildiriliyor.
Araştırmalara yalnızca vahşi aslanlar dahil edilirken, ticari amaçlarla özel çiftliklerde yetiştirilen “tutsak aslanlar” bu rakamların dışında kalıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık 3 bin 500 vahşi aslanın yanı sıra 8 bin tutsak aslanla bu alanda başı çekiyor. Ülkede 366 çiftlikte sürdürülen bu faaliyet, yılda 40 milyon dolardan fazla gelir sağlıyor. Ziyaretçiler yavru aslanlarla fotoğraf çektirebiliyor, besleme gösterilerini izleyebiliyor ve ek ücret karşılığı hayvanları sevebiliyor.
AVCILIK VE KEMİK TİCARETİ
Güney Afrika’da özel izinle yapılan tutsak aslan avı, özellikle ABD’li turistler arasında rağbet görüyor. 2014-2018 arasında yılda ortalama 1000 tutsak aslan avlandı. Av turları 15 ila 70 bin dolar arasında değişiyor ve 4-10 gün süren safari programları şeklinde düzenleniyor. Avlanan aslanların kemikleri, başta Çin olmak üzere Uzak Doğu’da lüks süs eşyası, takı ve afrodizyak üretiminde kullanılıyor.
Güney Afrika hükümeti, ulusal ve uluslararası baskılar sonucu 2022’den bu yana tutsak aslan endüstrisini sonlandırmak için adımlar atıyor. Ormancılık, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı, bu yıl itibarıyla yeni çiftliklerin kurulmasını yasaklamaya hazırlanıyor.
Bu gelişmeler, Afrika aslanlarının korunması için küresel ölçekte daha güçlü finansman ve koruma önlemlerinin gerekliliğini bir kez daha gündeme taşıyor.