Afrika, 2024 yılında 74 milyon ziyaretçiyle pandemi öncesi seviyeleri aşarak turizmde tarihi bir yükseliş yaşadı. Bu büyümenin başlıca sürükleyicileri, Kuzey Afrika’daki güçlü performans ve Ruanda’nın hızla gelişen turizm sektörü oldu. Bölge, Orta Doğu’nun ardından küresel çapta en hızlı toparlanan ikinci turizm destinasyonu olarak öne çıkıyor.
Özellikle Ruanda, sürdürülebilir turizm politikaları ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. 2008 yılında plastik poşetleri yasaklayan ülke, çevre bilinci konusunda öncü adımlar attı. Seyahat edenler, ülkeye girişte plastik poşet taşımadıklarından emin olmak için taramadan geçiriliyor. Ayrıca, her ayın son cumartesi günü düzenlenen zorunlu toplum hizmeti programı Umuganda sayesinde vatandaşlar kamusal alanları temizleyerek ülkenin çevresel düzenine katkı sağlıyor.
Ruanda’nın turizmdeki en büyük cazibe merkezlerinden biri de dağ gorilleriyle ünlü Volcanoes Milli Parkı. Efsanevi primatolog Dian Fossey’nin yıllarca süren araştırmalarının mirası, bugün hala ülkenin koruma çabalarına yön veriyor. 2022 yılında açılan Ellen Kampüsü, goril araştırmaları ve doğa koruma çalışmaları için önemli bir merkez haline gelerek ülkenin ekoturizme olan bağlılığını perçinledi.
Bu gelişmeler, Ruanda’yı sadece doğa severler için değil, sürdürülebilir turizme ilgi duyan gezginler için de cazip bir destinasyon haline getiriyor. Afrika kıtası genelinde yaşanan turizm patlaması, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlarken, turizm sektöründe yeni fırsatlar yaratmaya devam ediyor.