Doğu Afrika Ham Petrol Boru Hattı (EACOP), bölgedeki enerji entegrasyonu açısından kritik bir dönüm noktasına ulaştı. Dünya’nın en uzun ısıtmalı ham petrol hattı olmaya aday EACOP’un %60’lık kısmı tamamlandı. Proje, Uganda’daki petrol sahalarını Tanzanya’nın Tanga Limanı’na bağlayarak günlük 246 bin varil ihracat kapasitesi sağlayacak. Ancak proje sadece bir lojistik ağ değil; aynı zamanda Uganda’nın yükselen bir petrol üreticisi olarak konumunu güçlendirmesi, yerel istihdam yaratması ve kamu gelirlerini artırması bekleniyor.
KONGO-RUSYA ENERJİDE YENİ ORTAKLIK KURUYOR
Orta Afrika’da ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Rusya ile imzaladığı Pointe-Noire-Loutete-Maloukou-Trechot petrol boru hattı anlaşması dikkat çekiyor. Bu yeni iş birliği, ülkenin enerji altyapısına olan yatırımları hızlandırabilir ve Afrika’nın geleneksel ortaklıkların ötesine geçerek yeni jeopolitik iş birliklerine yöneldiğini gösteriyor. Kongo’nun bu hamlesi, enerji değer zincirinde çeşitliliği artırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Nijerya ve Ekvator Ginesi arasında imzalanan sınır ötesi doğalgaz boru hattı anlaşması, Batı Afrika’da temiz enerjiye erişimi artırmayı ve bölgesel gaz ticaretini geliştirmeyi hedefliyor. Bu tür projeler, endüstriyel kalkınma ve enerji güvenliği için doğalgazın stratejik önemini ortaya koyuyor. Aynı zamanda bölgesel güç üretiminde yeni fırsatların kapısını aralayabilir. Eylül ayında Cape Town’da düzenlenecek Afrika Enerji Haftası (AEW) öncesi, büyük ölçekli altyapı projeleri kıta genelinde artan bir ilgi görüyor. Enerji arzı ile talebi bir araya getirerek hem yerel halkın fayda sağlaması hem de sürdürülebilir sanayileşmenin desteklenmesi hedefleniyor. Bu süreçte Afrika’nın doğal kaynaklarının yönetimi ve kontrolünün Afrikalıların elinde kalması, politik ve ekonomik bağımsızlık açısından kilit önemde.