Afrika, küresel sera gazı emisyonlarının yalnızca %5’inden daha azını üretmesine rağmen iklim değişikliğinin en ağır bedelini ödüyor. Bu durum, 8-10 Eylül tarihleri arasında Addis Ababa’da düzenlenen 2. Afrika İklim Zirvesi’nin ana gündemini oluşturdu.
Üç gün süren zirveye devlet ve hükümet başkanları, bölgesel örgütler, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası liderleri katıldı. Katılımcılar, yatırım odaklı çözümler ve uyum ile dirençlilik için öngörülebilir finansman çağrısı yaptı.
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Youssouf, iklim finansmanının “adil, kayda değer ve öngörülebilir” olması gerektiğini vurguladı. IGAD İklim Merkezi’nden klimatolog Paulino Omoj Omay ise “İklim finansmanı sadaka değil, Afrika’nın hakkıdır” diyerek hükümetleri yıllık bütçelerinde iklim eylemini önceliklendirmeye çağırdı.
Katılımcılar, küresel kuzeyin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini, Afrika’nın ise tek ses olarak masada yer almadıkça taleplerinin karşılıksız kalacağını belirtti. Sivil toplum temsilcileri, Batı’dan gelen yardımların azalması ve küresel gündemin Ukrayna ile Filistin’e kayması nedeniyle Afrika’nın iklim programlarının zayıfladığına dikkat çekti.

Zirvede ayrıca Afrika merkezli yatırım girişimleri tanıtıldı ve bağışçılara kısa vadeli yardımlardan vazgeçip enerji, tarım, su ve ulaştırma gibi alanlarda uzun vadeli finansmana yönelmeleri çağrısı yapıldı.
ADDIS ABABA DEKLARASYONU
Zirvenin sonunda kabul edilen Addis Ababa Deklarasyonu ile Afrika’nın yenilenebilir enerji merkezi haline gelmesi hedeflendi. Etiyopya Cumhurbaşkanı Taye Atske Selassie, “İklim eylemimiz adalet talebiyle başlamalıdır. 600 milyondan fazla Afrikalı hâlâ elektriksiz yaşıyor. Bu bir haksızlıktır” dedi.
Deklarasyonun üç temel sütun üzerine inşa edildiği açıklandı:
- Yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması
- Kritik maden üreticilerinin küresel tedarik zincirinde adil pay alması
- Yeniden ormanlaştırma ve doğal mirasın korunması
Afrika Birliği temsilcisi Bankole Adeoye, zirvenin “krizden fırsata, yardımdan yatırıma, dış reçetelerden Afrika’nın kendi çözümlerine” geçişi simgelediğini söyledi.
Liderler, Kasım ayında düzenlenecek COP30 öncesinde Afrika’nın ortak sesini uluslararası topluma duyurmayı hedeflediklerini belirtti.