Afrika’nın gerçeklerini doğru bir şekilde dünyaya aktarmak ve Türkiye-Afrika ilişkilerinde basının rolünü güçlendirmek, uzun yıllardır Türk medyası tarafından yeterince görünür kılınmamış bir konu oldu. Waj Türk Muhabiri Ayşegül Demircan, The Wall Afirca Journal Kurucusu ve Gazeteci İbrahim Tığlı ile Afrika’da yürütülen sivil basın faaliyetlerini, The Wall AfricaJ ournal ve WAJ Türk’ün kuruluş hikayesini ve kıtadaki medya çalışmalarının Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve diplomatik ilişkilerine etkisini konuştu. Röportajda Tığlı, Afrika’daki saha deneyimlerini, yerel gazetecilik vizyonunu ve Türkiye’nin kıtadaki görünürlüğünü artırma hedeflerini kendi gözlemleri ve uzman bakış açısıyla aktardı.
Gazeteci İbrahim Tığlı, Türkiye’nin Afrika açılımının 2005 yılında başladığını hatırlatarak bu sürecin kıta genelinde önemli bir farkındalık oluşturduğunu söyledi. Büyükelçiliklerin açılması, Türk Hava Yolları’nın seferlerini artırması ve TİKA’nın sahada yürüttüğü projelerin Türkiye’nin Afrika’da daha görünür hale gelmesini sağladığını ifade etti. Ancak Tığlı’ya göre asıl eksik olan alan basındı. Ona göre, “Türkiye’nin Afrika’da yaptıklarının duyurulması ve görünür kılınması gerekiyordu. Çünkü basın olmadan kalıcı bir etki yaratmak mümkün değil” dedi.
Görev yaptığı Anadolu Ajansı’nda Afrika’ya dair daha pozitif ve sahici haberler üretmeye gayret ettiklerini anlatan Tığlı, belli bir noktaya kadar başarı sağladıklarını, fakat küresel güçlerin basın alanındaki yoğun varlığı karşısında Türkiye’nin görünürlüğünün sınırlı kaldığını vurguladı. Çin, Fransa, İngiltere ve ABD’nin kıta medyasına milyarlarca dolar yatırım yaptığını hatırlatarak “Türkiye’nin bu alanda daha iddialı bir varlık göstermesi gerektiğini fark ettik” dedi.
Bu nedenle kendi inisiyatifleriyle The Wall Africa Journal adlı İngilizce bir haber sitesini Güney Afrika merkezli olarak kurduklarını, ardından WAJ Türk’ü hayata geçirdiklerini dile getirdi. Bu girişimlerin, profesyonel büyük ekiplerle değil, Afrika’ya gönül vermiş, kıtaya yüreğini koymuş gönüllülerin katkısıyla gerçekleştiğini özellikle vurguladı. “Buna rağmen ciddi bir etki oluşturduk, haberlerimiz hem yurt dışında kaynak olarak kullanılmaya başladı hem de Türkiye’de önde gelen medya organları tarafından alıntılandı” dedi.

“ASIL ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE’Yİ AFRİKA’YA GÖTÜRMEKTİR”
İbrahim Tığlı, İngilizce yayın yapmalarının asıl nedeninin Afrika’nın Türkiye’yi tanımasını sağlamak olduğunu belirtti. Ancak asıl hedeflerinin Hausa, Svahili ve Amharca gibi yerel Afrika dillerinde yayın yapmak olduğunu vurguladı. Ona göre, “Yerel dile hitap etmek, çok daha gerçekçi ve etkili bir iletişim kurmak demektir” dedi. Bu vizyonun henüz tam olarak hayata geçirilemediğini, ancak gelecekte Afrika’nın kendi dilleriyle seslenen güçlü bir medya ağı kurmayı hedeflediklerini ifade etti.
Bugün gelinen noktada The Wall Africa Journal ve WAJ Türk’ün ekonomik ve kültürel alanda bir referans olmaya başladığını söyleyen Tığlı, yayınlarında hiçbir şekilde sömürgeci bir dil kullanmadıklarını, tamamen objektif ve bağımsız bir çizgi izlediklerini dile getirdi. “Biz Afrika’yı Türkiye’ye taşıdık. Ama asıl önemli olan, Türkiye’yi Afrika’ya götürmektir” dedi.
Sivil medya girişimlerinin önemine dikkat çeken Tığlı, devlet destekli TRT Afrika ve TRT World’ün değerli çalışmalar yaptığını, ancak sivil basının daha özgün ve inandırıcı olduğunu ifade etti. “Basın bir sivil harekettir. Eğer sivilliğinizi korursanız daha çok kişiye ulaşırsınız ve söyledikleriniz daha samimi bulunur” dedi.

Gelecek planlarına da değinen Tığlı, Güney Afrika’da İngilizce merkez, İstanbul’da ana üs, Kenya’da Doğu Afrika medya merkezi kurmayı düşündüklerini belirtti. Ayrıca Tanzanya’da Svahili, Kongo veya Senegal’de Fransızca, Nijerya’da Hausa ve Mısır’da Arapça yayın başlatmayı planladıklarını söyledi. Ona göre, bu adımlar Türkiye-Afrika ilişkilerini çok daha güçlü bir noktaya taşıyacak, ekonomik ve kültürel hacmi katlayarak büyütecekti.
Afrika’da yatırım yapan şirketlerle ilgili gözlemlerini de paylaşan Tığlı, özellikle orta ölçekli firmaların kıtayı tanımadan girişimlerde bulunduğunu ve bu nedenle kısa sürede zararla geri döndüklerini belirtti. “Eğer bu şirketler Afrika’yı sahadan beslenen güçlü kaynaklardan öğrenebilseydi, başarı şansları çok daha yüksek olurdu” dedi.
Küresel medya yatırımlarına dikkat çeken Tığlı, Çin’in yalnızca basın alanında Afrika’ya 8 milyar dolar aktardığını, ABD’nin 4 milyar dolara yaklaşan bir yatırım yaptığını, İngiltere’nin ise BBC üzerinden kıtada çok güçlü bir medya algısı kurduğunu söyledi. Buna karşın Türkiye’nin Afrika’da yalnızca birkaç muhabirle temsil edildiğini belirterek, “Hedefimiz Afrika’nın 54 ülkesinde 54 gazeteciyle varlık göstermek. Bu hem Türkiye için hem de Afrika için büyük bir kazanım olacaktır” dedi.
Son olarak Tığlı, kurucusu olduğu The Wall Africa Journal vizyonunu şu cümlelerle özetledi: “Biz tek taraflı değil, Türkiye ve Afrika’nın birlikte kazanması için çalışıyoruz. Ve bu kazanımın en güçlü ayağı basın olacaktır.”