Afrika kıtası, sahip olduğu zengin doğal kaynaklara rağmen uzun yıllardır enerjiye erişim konusunda ciddi yapısal sorunlarla mücadele ediyor. Kıtada yaklaşık 600 milyon insan hâlâ güvenilir elektrikten yoksun yaşıyor. Bu durum yalnızca ekonomik kalkınmayı değil, eğitimden sağlığa kadar temel kamu hizmetlerini ve genel yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor.
Enerji yetersizliği sanayileşmenin önünde büyük bir engel oluştururken, kıtaya yönelik uluslararası yatırım ilgisini de sınırlıyor. Ancak hem devletler hem de özel sektör, bu durumu değiştirmek üzere son yıllarda önemli adımlar atıyor.
YENİ ENERJİ YATIRIMLARIYLA DÖNÜŞÜM BAŞLADI
Afrika genelinde yüzer santraller, yenilenebilir enerji projeleri, modern maden yönetimi ve altyapı yatırımlarıyla dikkat çekici bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Enerji alanındaki bu değişim, sadece ekonomik büyümeyi değil aynı zamanda toplumsal kalkınmayı da destekliyor.
Kamerunlu girişimci Tony Tiyou, Moritanya’daki madencilik şirketi yöneticisi Mahfoudh Bowbeni ve Tunuslu iş insanı Ali Hjaiej, Afrika’nın enerji ve maden alanındaki potansiyeline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“AFRİKA’YA ENERJİ GELİRSE EKONOMİ BÜYÜR”
Renewables in Africa adlı girişimin kurucusu olan Kamerunlu yatırımcı Tony Tiyou, Afrika’da ve dünyada yenilenebilir enerji konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirtti. “Büyümek isteyen şirketlere destek veriyoruz. Biz, onlar için Afrika’ya açılan bir köprüyüz.” dedi.
Afrika’nın güneş, rüzgâr, biyokütle ve hidroelektrik gibi çok sayıda yenilenebilir enerji kaynağına sahip olduğunu vurgulayan Tiyou, buna rağmen yatırımların oldukça düşük seviyede kaldığını dile getirdi:
“2023 yılında dünyada yenilenebilir enerjiye yapılan 600 milyar dolarlık yatırımın yalnızca yüzde 2’si Afrika’ya yöneldi. En büyük sorun, yasal düzenlemelerin eksikliği ve yatırımcıya güvence verilememesi. Yatırımcılar, 10-20 yıllık projelere para koyarken öngörülebilirlik arar.”
“YATIRIMCI GÜVEN ARAR, AFRİKA RİSKLİ ALGILANIYOR”
Tiyou, büyük çaplı projelerin hayata geçirilebilmesi için güçlü altyapıya ve teknik uzmanlığa ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, Afrika’da bu iki unsurun eksikliğinin projelerin önünü kestiğini ifade etti. Ancak, Afrika’nın yatırım açısından sanıldığı kadar riskli olmadığını söyledi:
“Afrika’daki yatırım geri ödeme oranlarına baktığınızda, temerrüt oranı ABD kadar düşük. Dünya Bankası ve Afrika Kalkınma Bankası gibi kurumlar projelere destek verdiğinde, bu projeler güvenilir hale geliyor. Yani ortada bir yanlış algı var.”
Tiyou, Afrika’nın sorunları çözebilecek zihinsel güce sahip olduğunu belirterek, “Eğer halkın, ekonominin, hayallerin gücünü sağlayacak elektriğiniz yoksa ilerleyemezsiniz. Benim hayalim 2040 yılına kadar Afrika’da tam elektrik erişimi sağlanması. Bu gerçekleşirse ekonomik büyüme de hızlanır.” dedi.
MADENLER KIYMETLİ AMA DEĞER KATILAMIYOR
Moritanya Ulusal Endüstri ve Madencilik Şirketi Proje Direktörü Mahfoudh Bowbeni ise, Afrika’nın maden kaynakları açısından oldukça zengin olduğunu ancak bu zenginlikten yeterince fayda sağlanamadığını dile getirdi:
“Onlarca yıldır madenler ham madde olarak çıkarılıp yurt dışına satılıyor. Oysa yapılması gereken, bu kaynakları kıta içinde işleyerek sanayiye kazandırmak ve yerel ekonomiye katma değer üretmek.”
Bowbeni, madencilik yatırımlarının büyük kısmının yabancı şirketler tarafından yapıldığını ve bu yatırımların çoğunlukla kıta dışına ekonomik fayda sağladığını belirtti:
“Yatırımlar dışarıdan geliyor, ham maddeler ihraç ediliyor. Afrika’nın ihtiyacı olan şey, bu doğal kaynakları kullanarak yerel istihdam, üretim ve teknoloji yaratmak. Bu şekilde altyapı ve sosyal hizmetlerin finansmanına da katkı sağlanabilir.”
YENİ ANLAŞMA MODELLERİNE İHTİYAÇ VAR
Bowbeni, mevcut yatırım anlaşmalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Hükümetler, özel sektör ve yatırımcılar işbirliği içinde yeni modeller geliştirmeli. Afrika, zenginliklerini sürdürülebilir kalkınma için kullanmalı ve katma değeri kıtada tutacak adımlar atmalıdır” dedi.
TÜRK ENERJİ ŞİRKETİ AFRİKA’DA ÖNEMLİ BİR ROL ÜSTLENİYOR
Türk Karadeniz Holding’e bağlı Karpowership Şirketi’nin Başkan Yardımcısı Tunuslu Ali Hjaiej ise, Afrika’da yüksek enerji talebine hızlı ve etkili çözümler sunduklarını belirtti. Şirketin kıta genelinde 2 bin megavatın üzerinde kurulu güce sahip olduğunu belirten Hjaiej, “Elektrik ihtiyacını anında karşılayan sistemler sunuyoruz. Bu sayede maliyetleri etkin şekilde yönetebiliyoruz.” dedi.
Karpowership’in, hükümetlere yalnızca mevcut elektrik krizlerinde değil, enerji dönüşüm süreçlerinde de destek sunduğunu söyleyen Hjaiej, gazdan elektriğe ve sıvılaştırılmış doğal gaz gibi temiz enerji çözümlerine odaklandıklarını belirtti.
“AFRİKA’DA İŞ YAPMAK ZOR AMA İLHAM VERİCİ”
Afrika’da iş yapmanın hem zorlayıcı hem de ilham verici olduğunu dile getiren Hjaiej, kıtanın tek bir yapı olmadığını, 45’ten fazla ülkenin farklı kültür ve yönetim biçimlerine sahip olduğunu hatırlattı:
“Her ülkenin kendine özgü iş yapma biçimi var. Başarılı olmak için yalnızca teknik bilgi değil, yerel kültürü ve beklentileri anlamak da gerekiyor.”
İdari süreçlerde zaman zaman zorluk yaşadıklarını belirten Hjaiej, “Ancak siz onlara sadece bir tedarikçi değil, uzun vadeli ortak olarak yaklaştığınızda işbirliği daha sağlam oluyor.” diyerek sözlerini tamamladı.