15 Şubat tarihinde Addis Ababa’da gerçekleşen Afrika Birliği (AB) başkanlık seçiminin kazananı Cibutili Mahmud Ali Yusuf‘u oldu. Yusuf’un göreve gelişi, kıtanın iç ve küresel zorluklarla karşı karşıya olduğu kritik bir döneme denk geliyor.
Mahmud Ali Yusuf, görevi Çadlı Musa Faki’den teslim aldı. Seçim süreci oldukça çekişmeli geçti. Yusuf, yedi tur süren oylamanın ardından Kenyalı siyasetçi Raila Odinga’yı çok az bir farkla geride bırakarak zafer kazandı. Bu, bir Doğu Afrika liderinin ilk kez AUC başkanlığına seçilmesi açısından tarihi bir gelişme oldu.
2005’ten bu yana Cibuti’nin dışişleri bakanı olarak görev yapan Yusuf, diplomatik alandaki tecrübesiyle öne çıkıyor. Arapça, İngilizce ve Fransızca bilmesi, AB’nin uluslararası ilişkilerini yönetmede önemli bir avantaj olarak değerlendiriliyor.
CİBUTİ’NİN STRATEJİK KONUMU
Cibuti, küçük bir ülke olmasına rağmen jeopolitik açıdan kritik bir öneme sahip. Ülke, ABD, Çin ve Fransa gibi büyük güçlerin askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan önemli bir ticaret rotası üzerinde yer alıyor. Uzmanlar, Yusuf’un başkanlığının Etiyopya-Cibuti ilişkilerini güçlendirebileceğini öngörüyor. Özellikle Etiyopya’nın Cibuti limanlarına bağımlılığı göz önüne alındığında, bu ilişkinin daha da önem kazanacağı belirtiliyor.
Odinga’nın seçimi kaybetmesi, Kenya için önemli bir diplomatik kayıp olarak yorumlandı. Bazı uzmanlar, Nairobi’nin Sudanlı isyancı liderleri ağırlaması gibi diplomatik hamlelerinin, Odinga’ya verilen bölgesel desteği zayıflatmış olabileceğini düşünüyor.
AFRİKA’NIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU ZORLUKLAR
Yusuf, Sudan’daki iç savaş, Sahel bölgesindeki İslamcı ayaklanmalar ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki gerginliklerin arttığı bir dönemde görevi devraldı. Gözlemciler, AB’nin iç bölünmeler ve sınırlı mali kaynaklar nedeniyle bu krizlere etkin şekilde müdahale etmekte zorlandığını belirtiyor.
AB’nin dış finansmana bağımlılığı da önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği, örgütün yıllık bütçesinin yarısından fazlasını karşılıyor. Ancak, Batılı ülkelerde değişen jeopolitik öncelikler ve ABD’nin dış politika stratejileri, Afrika’ya yönelik mali desteğin azalabileceği endişesini doğurdu.
AFRİKA BİRLİĞİ’NİN GELECEĞİ VE TAZMİNAT ÖDEMELERİ
Afrika Birliği, 2025’de Afrikalılar ve Afrika kökenli topluluklar için tazminat ödemeleri konusuna odaklanılacak. Bu mesele uzun süredir tartışılıyor. Ancak Avrupa’da aşırı sağ siyasetin yükselmesi ve ABD’nin Afrika’ya yönelik yardımlarının azalması, sürecin uygulanabilirliği konusunda belirsizlik yaratıyor.
Yusuf’un görev sürecinde Afrika Birliği’nin etkinliğini artırması için kurumsal reformlara hız vermesi bekleniyor. Örgütün iç anlaşmazlıkları çözmesi ve sürdürülebilir finansman sağlaması, kıtanın karşı karşıya olduğu güvenlik ve ekonomik zorlukları aşmada belirleyici olacak.

