Close Menu
    Popüler Haberler

    Sudan’daki savaş toplu şarkı geleneğini susturdu

    Haziran 16, 2025

    Sudan’da 15 Nisan 2023’te patlak veren savaş, Sudan halkının hayatını neredeyse tüm yönüyle durma noktasına…

    Mağrip Direniş Konvoyu: ”Tutuklanan aktivistler serbest kalana kadar geri dönmeyeceğiz”

    Haziran 16, 2025

    Güney Afrikalı Yahudi Milletvekili: Orta Doğu’nun bugünkü halinden İngiltere sorumlu

    Haziran 16, 2025

    BAE bağlantılı altın kaçakçılığı Gana’yı 11 milyar dolar zarara uğrattı

    Haziran 16, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    SON DAKİKA:
    • Sudan’daki savaş toplu şarkı geleneğini susturdu
    • Kenya’da kanser ve kalp hastalıklarında erken teşhis dönemi başladı
    • Mağrip Direniş Konvoyu: ”Tutuklanan aktivistler serbest kalana kadar geri dönmeyeceğiz”
    • KDC’de sel ve heyelan felekati: 29 ölü
    • Güney Afrikalı Yahudi Milletvekili: Orta Doğu’nun bugünkü halinden İngiltere sorumlu
    • BAE bağlantılı altın kaçakçılığı Gana’yı 11 milyar dolar zarara uğrattı
    • Güney Afrika’dan İran’daki vatandaşlarına çağrı
    • Güney Sudanlı kadınlar travmalar arasında hayata tutunuyor
    WaJ TürkiyeWaJ Türkiye
    • ÖNE ÇIKANLAR

      Sudan’daki savaş toplu şarkı geleneğini susturdu

      Haziran 16, 2025

      Osmanlı’nın Kuzey Afrika’daki askeri varisi: Kuloğulları

      Haziran 10, 2025

      Bağımsız ve birleşik Afrika’nın sembolü: Tour Afrika

      Haziran 10, 2025

      Orta Çağ’ın mirası kumların altında yok oluyor : Oualata

      Mayıs 26, 2025

      Afrika’nın kalbinde: Okavango Deltası’nda vahşi yaşam

      Mayıs 25, 2025
    • POLİTİKA

      Mağrip Direniş Konvoyu: ”Tutuklanan aktivistler serbest kalana kadar geri dönmeyeceğiz”

      Haziran 16, 2025

      Güney Afrikalı Yahudi Milletvekili: Orta Doğu’nun bugünkü halinden İngiltere sorumlu

      Haziran 16, 2025

      BAE bağlantılı altın kaçakçılığı Gana’yı 11 milyar dolar zarara uğrattı

      Haziran 16, 2025

      Güney Afrika’dan İran’daki vatandaşlarına çağrı

      Haziran 16, 2025

      Mısır, Gazze yürüyüşüne izin vermedi: ”Yeni rota belirlendi”

      Haziran 16, 2025
    • RÖPORTAJ
    • GÖRÜŞ
    • İŞ DÜNYASI

      Güney Afrika Büyükelçisi Duba’dan Kayseri Ticaret Odasın’a ziyaret

      Haziran 15, 2025

      Cezayir’de 4. Afrika Ticaret Fuarı

      Haziran 14, 2025

      Afrikalı girişimcilerden kalkınma çağrısı

      Haziran 4, 2025

      AFEX’25 İş Fuarı İstanbul’da gerçekleşecek

      Mayıs 31, 2025

      Yabancı yatırımcılar için fırsatlar ülkesi: Fildişi Sahili

      Mayıs 29, 2025
    • YAŞAM
    • KÜLTÜR

      Sudan’daki savaş toplu şarkı geleneğini susturdu

      Haziran 16, 2025

      Tunus’ta Osmanlı mimarisinin izleri

      Haziran 13, 2025

      Malavi: Ağaçtan oyulan sanat

      Haziran 11, 2025

      Uganda Büyükelçisi Tiperu: ”Afrika’da kıyafetler kültürün bir temsili”

      Haziran 11, 2025

      Osmanlı’nın Kuzey Afrika’daki askeri varisi: Kuloğulları

      Haziran 10, 2025
    WaJ TürkiyeWaJ Türkiye
    Anasayfa»Görüş»ADF2025’te Afrika yansıması: Sahada diplomatik bilgelik

    ADF2025’te Afrika yansıması: Sahada diplomatik bilgelik

    Antalya Diplomasi Forumu'nda Türkiye'nin Afrika'daki rolü, saha temelli ve adalet odaklı diplomasisiyle ön plana çıktı. Türkiye'nin bölgedeki stratejik etkisi ve güven inşa sürecine dair detayları Dr. Tunç Demirtaş yeni yazısında kaleme aldı.
    Nisan 18, 2025Güncelleme:Nisan 18, 20256 Dk Okuma Süresi
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link
    Paylaş
    Facebook WhatsApp Twitter LinkedIn Pinterest Email Copy Link Telegram

    2025 yılında dördüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF), “Bölünmüş Bir Dünyada Diplomasiyi Yeniden Sahiplenmek” temasıyla, diplomasinin küresel sistemdeki kırılmalar karşısında hâlâ dönüştürücü bir araç olup olamayacağını tartışmaya açtı. Forumun genel havasını, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışta yaptığı şu vurgu şekillendirdi: “Dünya beşten büyüktür çünkü insanlık beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkündür.” Bu ifadeler, yalnızca birer slogan değil; adalet temelli bir diplomasi anlayışının vizyonunu ortaya koymaktadır. Aslında bu yaklaşım, küresel düzende temsiliyet krizinin derinleştiği bir dönemde, barış ve kalkınmanın sahada nasıl inşa edilebileceğine dair somut bir yön çizmektedir.

    Foruma ev sahipliği yapan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da çok kutupluluk kavramını değerlendirirken, “Türkiye, çok kutupluluğu rekabetle değil, bilgelikle yönetme arzusundadır” sözleriyle diplomasiyi yeniden tanımladı. Bu yaklaşım, Türkiye’nin dış politikasının felsefi temelini yansıtmaktadır. Bu bakış açısı, Türkiye’nin Afrika’daki birçok aktörle geliştirdiği eşitlikçi ve tamamlayıcı iş birliğinin zeminini oluşturmaktadır. Forum boyunca liderler, dışişleri bakanları, akademisyenler ve düşünce kuruluşu temsilcileri küresel sistemdeki parçalanmışlığa çözüm ararken, Türkiye’nin Afrika’ya yönelik vizyonu da sıkça gündeme geldi.

    Bu küresel tartışmalar içinde Afrika Boynuzu ve Sahel bölgeleri, hem krizlerin hem de çözüm arayışlarının merkezinde yer aldı. Bu bölgelerdeki oturumlar, Türkiye’nin dış politikadaki saha temelli yaklaşımını anlamak açısından dikkat çekiciydi.

    DİPLOMATİK BİLGELİĞİN SAHADAKİ YANSIMASI: SOMALİ

    ADF 2025’te en çok konuşulan ülkelerden biri Somali oldu. Bunun temel sebebi, onlarca yıl süren istikrarsızlığın ardından Somali’nin artık yeni bir yönetim modeli, kalkınma çerçevesi ve dış politika vizyonu inşa etme sürecine girmiş olmasıdır. Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un (HSM) belirttiği gibi, ülke 56 yıl sonra ilk kez “bir kişi, bir oy” esasına dayalı seçim sistemine geçmeye hazırlanıyor. Bu değişim, yalnızca teknik bir reform değil; halkın devletle yeniden toplumsal bir sözleşme yapması anlamına geliyor.

    ADF 2025 çerçevesinde düzenlenen diplomasi toplantılarında Somali, Türkiye’nin Afrika vizyonunun somutlaştığı bir başarı örneği olarak öne çıktı. Somali Cumhurbaşkanı, ülkesinin yalnızca güvenlik sorunlarıyla tanımlanamayacağını net bir şekilde ortaya koydu. Uzun süren çatışmaların ardından sadece güvenlik altyapısının değil, kamu hizmetlerinin de yeniden inşa edildiği görüldü. 2022’den bu yana 6 binden fazla öğretmen atandı, yüzlerce sağlık çalışanı göreve başladı. Gayrimenkul piyasası ve özel sektör yatırımları ise bu toparlanmanın ekonomik boyutunu gözler önüne seriyor. Tüm göstergeler, Somali’nin umut vadeden bir iyileşme sürecine girdiğini ortaya koyuyor.

    Bu sürece Türkiye’nin katkısı ise belirleyici düzeydedir. Mogadişu Havalimanı ve Limanı’nın işletilmesinden altyapı projelerine, sağlık yatırımlarından yerel kapasite geliştirme girişimlerine kadar birçok alanda Türkiye’nin desteği hissedilmektedir. Cumhurbaşkanı HSM’nin Forum’daki konuşmasında belirttiği üzere, Somali’nin 2060 vizyonu yalnızca bir hedef değil; Türkiye ile uyumlu, stratejik bir yol haritasına dönüşmüştür.

    Türkiye’nin Somali’deki varlığı yalnızca kalkınma alanıyla sınırlı değildir. Türkiye’nin Etiyopya ile Somali arasındaki gerilimde üstlendiği arabuluculuk rolü, diplomasideki bilgeliğin sahadaki uygulamasıdır. Bu süreçte imzalanan Ankara Bildirgesi, sadece bölgesel güvenliğe değil, bölgesel güvenlik mimarisine dair önemli bir referans belgesi olmuştur. Türkiye’nin Somali ve Afrika Boynuzu’na katkısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adalet vurgusunun pratik karşılığı olarak sahada kendini göstermektedir.

    Somali örneği, Türkiye’nin kalkınma diplomasisinin hayata geçtiği bir örnekken, ADF 2025’in diğer odak noktalarından biri de Sahel üçlüsünün ifade ettiği yeni güvenlik ve iş birliği paradigmasıydı.

    SAHEL’DE YENİ PARADİGMANIN AYAK SESLERİ: REKABET DEĞİL DAYANIŞMA

    ADF 2025’te Mali, Burkina Faso ve Nijer dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen oturumda, ECOWAS’tan ayrılma süreci yalnızca kurumsal bir kopuş değil; gerçek bir paradigma değişiminin göstergesi olarak sunuldu. Bakanlar, dönüşüm sürecindeki kazanımları paylaşarak, topraklarının %40’ını geri kazandıklarını ve Fransız güçlerinin çekilmesiyle güvenlik ortamının iyileştiğini belirttiler.

    2024 Aralık itibarıyla üç ülke serbest dolaşım rejimine geçtiklerini, bölgesel bir pazar kurduklarını ve yeni bir ekonomik düzen inşa ettiklerini ifade ettiler. Bu yapı sadece bir güvenlik bloku değil; halkı, dış politikayı ve ekonomiyi merkeze alan konfederatif bir sistem inşa etmeyi hedefliyor. Dört temel ilke çerçevesinde hareket ettikleri görüldü: Egemenliğe dayalı bir siyasi yapı, halkın onurunu koruyan bir yönetişim anlayışı, kamu yararını önceleyen politikalar ve Pan-Afrika dayanışmasına açık bir vizyon.

    ADF 2025’te gözlemlendiği üzere Afrika, artık kendi kalkınma modelini, kendi güvenliğini ve uluslararası ortaklık haritasını kendi tanımlamak istiyor. Bu çerçevede “Türkiye bu arayışın neresinde duruyor?” sorusu gündeme geldiğinde, Antalya’da kurulan temaslar, verilen mesajlar ve gösterilen ilgi Türkiye’nin Afrika için bir güven unsuru olduğunu ortaya koydu. Türkiye’nin stratejik etkisi, zorlayıcı olmayan karşılıklı saygı ilkesi üzerine kurulu; Somali’den Nijer’e, Sudan’dan Burkina Faso’ya kadar genişleyen bu yaklaşım, klasik diplomatik retoriğin çok ötesine geçiyor. Her ülkede farklı yöntemlerle hayata geçirilen çok boyutlu iş birlikleri, Türkiye’yi yalnızca bir aktör değil, güven inşa eden bir ortak konumuna taşıyor.

    BELİRSİZLİKLER ÇAĞINDA DİPLOMASİYE TUTUNMAK

    Bugün belirsizliklerin hâkim olduğu bir çağda yaşıyoruz. Kuralların sorgulandığı, güvenin zedelendiği, diplomasinin çoğu zaman yok sayıldığı bir dönemdeyiz. İşte bu yüzden kuralları yeniden sahiplenmek, güveni yeniden inşa etmek ve diplomasiyi merkeze almak her zamankinden daha önemli hale geliyor. Bu noktada Türkiye, ihtiyaç temelli dış politika yaklaşımıyla öne çıkıyor. Karşılıklı bağımlılığın ve ortak çözümlerin önem kazandığı bu çağda, Türkiye ADF 2025’te sorunları birlikte ele alma ve çok taraflı iş birliğiyle ilerleme tercihini net şekilde ortaya koydu. Sahel oturumunda da görüldüğü gibi Türkiye’nin bölgedeki yeni yapılarla kurduğu ilişkiler karşılıklı öğrenme ve deneyim paylaşımı temelinde ilerliyor. Kısacası Türkiye; dayanışma ruhuyla yardım sunan, halkın beklentilerini gözeterek projeler tasarlayan ve en önemlisi kendi gündemini empoze etmek yerine ortaklarının önceliklerine destek olan bir ortak. Bu noktada Türkiye’nin rolü yeniden önem kazanıyor. Sahel ülkeleri Türkiye’yi yalnızca askeri bir aktör olarak değil; kalkınma dostu stratejik bir ortak olarak görüyor. Teknik donanım, eğitim, sağlık ve altyapı alanlarındaki Türkiye katkısının artması yönünde ortak bir beklenti var.

    Afrika’daki olumlu dönüşüm arayışı, mevcut uluslararası sistem yapılarından duyulan memnuniyetsizlikle doğrudan ilişkili. ADF 2025, Afrika’nın küresel düzene yönelik eleştirilerine de ev sahipliği yaptı. Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler (BM), krizlere verdiği tepkisizlik ve sahadaki gerçekliği yansıtmayan raporları nedeniyle eleştirildi. Özellikle Sahel ülkeleri, BM’nin güvenlik ve kalkınmadaki ilerlemeyi görmezden geldiğini vurguladı. Afrika Birliği’ne yönelik eleştiriler ise katılımcılık ve istişare ekseninde yoğunlaştı; Pan-Afrika idealinin temsiliyet uygulamalarıyla uyuşmadığı dile getirildi.

    Türkiye’nin kalkınma diplomasisi ise yalnızca merkezi hükümetlerle sınırlı değil. Yerel yönetimler, kadın örgütleri ve gençlik hareketleri gibi çok aktörlü yapılarla doğrudan temas kurarak sahada gerçek karşılıklar üretiyor. Türkiye, saha temelli, kapsayıcı ve kolaylaştırıcı diplomasi yaklaşımıyla Afrika’daki aktörlerin gözünde güvenilir bir dost ve ortak olarak konumlanıyor.

    DİPLOMASİYE ANLAM KAZANDIRMAK

    ADF 2025, Türkiye’nin Afrika’daki rolünü yeniden tanımlayan kritik bir eşik oldu. Türkiye’nin saha temelli, insan merkezli ve adalet odaklı diplomasi anlayışı bu forumda bir kez daha teyit edildi. Güven kaybına karşı daha kapsayıcı, sonuç odaklı ve yerel ihtiyaçlara duyarlı bir iş birliği geliştiren Türkiye, IGAD ve Afrika Birliği gibi bölgesel kurumlarla teknik ve diplomatik iş birliğini artırarak çok taraflılığı sadece ilkesel değil, işlevsel bir mekanizmaya dönüştürme potansiyeline sahip. Bu çabalar, güven krizine yapıcı bir katkı sunmaktadır.

    ADF 2025, yalnızca bir forum değil; yeni bir diplomasi anlayışının zemin bulduğu bir alandır. Türkiye’nin burada ortaya koyduğu söylem ve eylemler, daha adil bir dünya düzenine yönelik çok boyutlu vizyonunun ifadesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajları, temsilde adaleti esas alan ve küresel güneyin karar mekanizmalarında eşit temsil edildiği bir yönetişim modeline duyulan ihtiyacı ortaya koymaktadır. Eğer Türkiye bu çok boyutlu ortaklık vizyonunu sürdürürse, Afrika’nın geleceğinde güvenilir bir ortak olarak konumunu sağlamlaştıracaktır. Ancak bu vizyonun sürdürülebilirliği, diplomasinin kapsayıcılığına ve sahadaki istikrara bağlıdır.

    ADF2025 Afrika Türkiye İlişkileri Antalya Diplomasi Forumu
    Önceki HaberTrump’ın KDC ile ilgili sözleri tepki çekti
    Sonraki Haber Trump Afrika’da ABD elçiliklerini kapatmayı planlıyor

    Benzer Haberler

    Güney Afrikalı Yahudi Milletvekili: Orta Doğu’nun bugünkü halinden İngiltere sorumlu

    Haziran 16, 2025

    Mısır, Gazze yürüyüşüne izin vermedi: ”Yeni rota belirlendi”

    Haziran 16, 2025

    Afrika’da yeni tehlike: Aromalı elektronik sigaralar

    Haziran 16, 2025

    Tunus halkından Gazze konvoyuna tam destek

    Haziran 16, 2025

    Togolu genç, Türklerden etkilenerek insani yardım gönüllüsü oldu

    Haziran 15, 2025

    Gambiyalı askerler Türkçe eğitimlerini tamamladı

    Haziran 15, 2025

    Son Haberler

    Sudan’daki savaş toplu şarkı geleneğini susturdu

    Haziran 16, 2025

    Kenya’da kanser ve kalp hastalıklarında erken teşhis dönemi başladı

    Haziran 16, 2025

    Mağrip Direniş Konvoyu: ”Tutuklanan aktivistler serbest kalana kadar geri dönmeyeceğiz”

    Haziran 16, 2025

    KDC’de sel ve heyelan felekati: 29 ölü

    Haziran 16, 2025

    Güney Afrikalı Yahudi Milletvekili: Orta Doğu’nun bugünkü halinden İngiltere sorumlu

    Haziran 16, 2025

    BAE bağlantılı altın kaçakçılığı Gana’yı 11 milyar dolar zarara uğrattı

    Haziran 16, 2025

    Güney Afrika’dan İran’daki vatandaşlarına çağrı

    Haziran 16, 2025

    Güney Sudanlı kadınlar travmalar arasında hayata tutunuyor

    Haziran 16, 2025
    Facebook X (Twitter) WhatsApp Instagram

    Kuzey Afrika

    • Mısır
    • Fas
    • Tunus
    • Cezayir
    • Libya
    • Sudan
    • Cibuti

    Doğu Afrika

    • Kenya
    • Tanzanya
    • Etiyopya
    • Uganda
    • Ruanda
    • Somali
    • Mauritius

    Orta Afrika

    • Kamerun
    • Kongo
    • Çad
    • Gabon
    • Ekvator Ginesi
    • Angola
    • Orta Afrika Cumhuriyeti

    Güney Afrika

    • Güney Afrika Cumhuriyeti
    • Namibya
    • Botsvana
    • Zimbabve
    • Mozambik
    • Zambiya
    • Angola

    Batı Afrika

    • Nijerya
    • Gana
    • Senegal
    • Fildişi Sahili
    • Mali
    • Cape Verde
    • Benin
    © 2025 Wall Africa Journal All rights reserved.
    • Gizlilik Politikası
    • Kullanım Şartları
    • Ortaklık Programı

    Arama metnini yukarı yazın ve Enter'a basın. İptal etmek için Esc yapın.