ABD’nin HIV/AIDS’e yönelik dış yardımlarını kesmesi, Güney Afrika’daki binlerce HIV pozitif birey için ciddi tehlikeler yaratıyor. Özellikle, HIV ile doğmuş çocukların tedavi ve yaşam destek hizmetlerinden mahrum kalma riski artarken, toplumsal destek ağları da büyük bir tehdit altında.
Mary isimli Güney Afrikalı kadın, 2008’den beri HIV ile yaşıyor ve kızı Lita’da HIV ile doğdu. Ancak son dönemde, ABD’nin HIV/AIDS dış yardım programlarına yaptığı kesintiler, ailelerin tedaviye erişimini engelliyor. HIV tedavisinin temel unsurlarından biri olan antiretroviral ilaçlar (ARV), toplumsal hizmet kuruluşları ve klinikler aracılığıyla sağlanıyor. Crystal Fountain gibi organizasyonlar, Mary ve Lita gibi ailelere gıda desteği ve psikososyal destek de sunuyordu. Fakat bu programların çoğu, ABD’nin finansal desteği çekmesiyle sona erdi.
PEPFAR KESİNTİSİ SAĞLIK SİSTEMİNİ TEHDİT EDİYOR
ABD, AIDS ile mücadeledeki en büyük küresel programlarından biri olan PEPFAR’a (ABD Başkanı AIDS Acil Durum Planı) yönelik fonları büyük ölçüde kısıtladı. 2023’te PEPFAR, Güney Afrika’daki HIV/AIDS mücadele çalışmalarına yaklaşık 440 milyon dolar sağladı. Ancak bu finansmanın kesilmesi, AIDS tedavisi ve HIV ile yaşayan kişilere yönelik toplumsal destek programlarının çökmesine yol açtı.
Güney Afrika Sağlık Bakanı Aaron Motsoaledi, ARV ilaçlarının temini konusunda hükümetin adım atmaya devam edeceğini belirtiyor, ancak sosyal hizmetler ve destek programlarının kaybı, özellikle çocuklar için büyük bir tehlike arz ediyor.
HIV TESTİ VE DESTEK HİZMETLERİ
USAID fonlarının kesilmesiyle birlikte, HIV testleri ve sosyal destek hizmetlerinin de ortadan kalktığı bildiriliyor. Soweto’daki Crystal Fountain’ın sosyal hizmet görevlisi Rebecca Chakane, “Gıda çekleri ve psikososyal destek, HIV ile yaşayan çocukların hayatta kalması için kritik öneme sahipti. Şimdi bu yardımlar kesildi ve aileler zor durumda” diyor.
PEPFAR’ın finanse ettiği bu programlar, HIV pozitif bireylere sadece tedavi sağlamıyor, aynı zamanda psikolojik destek, gıda ve eğitim gibi kritik hizmetler de sunuyordu. Ancak bu kesintiler, Güney Afrika’daki HIV ile yaşayan yüzbinlerce insanı mağdur ediyor.
HIV İLE DOĞAN ÇOCUKLAR
Güney Afrika, dünyada HIV ile yaşayan en fazla insanın bulunduğu ülke konumunda ve her yıl binlerce yeni vaka kaydediliyor. 2023 yılında, yaklaşık 10 bin çocuk HIV ile enfekte oldu ve 2 bin 100’ü HIV’e bağlı komplikasyonlardan hayatını kaybetti. Ancak ABD fonlarının kesilmesi, bu hastaların tedavisinin sağlanmasında önemli bir boşluk yaratıyor.
HIV uzmanı ve Cape Town Üniversitesi’nden Glenda Gray, “HIV ile mücadelede büyük bir geri adım atılacak. Çocukların tedaviye erişimlerinin kesilmesi, sağlık sisteminde daha büyük bir krize yol açabilir.” uyarısında bulunuyor.
ARAŞTIRMA SÜRECİ DE ETKİLENDİ
PEPFAR fonlarının kesilmesi, HIV üzerine yapılan klinik deneyler ve araştırmaları da sekteye uğrattı. Güney Afrika’daki bilim insanları, HIV tedavisi ve aşı araştırmalarına öncülük ediyordu. Ancak bu araştırmalara olan finansal desteklerin durması, ülkenin HIV ile mücadele çabalarını büyük ölçüde aksatmış durumda.
İŞTEN ÇIKARMALAR
USAID destekli programların kapanması, sektördeki birçok çalışanı işsiz bırakmış durumda. Soweto’daki Crystal Fountain’da 160 kişinin işine son verildi ve HIV ile mücadeleye yönelik pek çok destek programı sona erdi. NACOSA (Güney Afrika HIV ve AIDS Topluluğu Ağı) sözcüsü Sophie Knobbs, “Bu kesintiler, yıllık 32 bin kişinin kurtulmasına engel olabilir. Bu, HIV ile yaşayan toplumu ciddi şekilde etkiliyor.” dedi.
TEHLİKELİ UYGULAMA
ABD’nin HIV/AIDS dış yardımlarına yönelik kesintileri, HIV ile yaşayan aileler için bir felakete yol açabilir. Arka planda devam eden sağlık ve sosyal hizmet desteği kaybı, bu ailelerin yaşamlarını doğrudan etkiliyor. Mary, “Kızım için endişeliyim. Şu an nasıl hayatta kalacağımızı bilmiyoruz.” diyor. HIV ile yaşayan çocuklar ve aileleri için hayati öneme sahip olan bu desteklerin kaybı, Güney Afrika’daki HIV ile mücadelede büyük bir boşluk yaratıyor ve tehlike çanlarını çalıyor.
Kaynak: Aljeezera