ABD Kongresi, Güney Afrika ile ilişkileri sarsacak yeni bir yasa tasarısını gündemine aldı. “2025 ABD-Güney Afrika İkili İlişkiler İnceleme Yasası” adı verilen ve Temsilciler Meclisi’nde ilk aşamayı geçen tasarı, Güney Afrikalı yetkililere yaptırım uygulanmasını öngörüyor. Tasarı yasalaşırsa, Başkan Donald Trump’a, Güney Afrika’nın iktidardaki partisi Afrika Ulusal Kongresi (ANC) üyelerine yaptırım uygulama yetkisi verilecek.
WASHINGTON: GÜNEY AFRİKA TARAFSIZLIĞINI TERK ETTİ
Kongre Üyesi Ronny Jackson tarafından sunulan ve Temsilci John James’in desteklediği yasa tasarısı, Güney Afrika’nın Çin, Rusya ve İran gibi ABD’nin rakipleriyle güçlenen ilişkilerini hedef alıyor. Tasarıda, ANC’nin Çin Komünist Partisi ile olan bağları, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına karşı sergilediği Moskova yanlısı duruş ve İsrail’e karşı yükselen söylemler ciddi endişe kaynağı olarak gösteriliyor.
ABD’li milletvekilleri, Güney Afrika’yı geleneksel tarafsız çizgisini terk etmekle ve “Washington’a düşman rejimlerle ittifak kurmakla” suçluyor. Özellikle ANC’nin, ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hamas’a kamuoyu önünde verdiği destek, tasarının gerekçeleri arasında öne çıkıyor.
Tasarının önemli bir bölümü, yasalaşmasının ardından 120 gün içinde hazırlanması gereken gizli bir raporu kapsıyor. Bu raporda, yolsuzluk, insan hakları ihlalleri veya terör örgütlerine destekle suçlanan ANC yetkililerinin tespit edilmesi isteniyor. Bu şekilde bu kişiler doğrudan yaptırım listesine alınabilecek.
SİYASİ TEPKİLER VE DİPLOMATİK SİNYALLER
Yasa tasarısı henüz ANC tarafından resmi olarak yanıtlanmazken, Güney Afrika’daki ana muhalefet partisi Demokratik İttifak (DA), hükümetin sessizliğini sert bir dille eleştirdi. DA, Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’yı diplomatik riskleri görmezden gelmekle suçladı ve ABD’nin özel temsilcisi Mcebisi Jonas’a bu yılın başlarında vize verilmemesini “önemli bir uyarı işareti” olarak değerlendirmişti.
İKİLİ İLİŞKİLERDE DÖNÜM NOKTASI
Yasa tasarısının tamamen onaylanması, Washington-Pretoria ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Bazı Kongre üyeleri, Güney Afrika’yı “stratejik olarak güvenilmez bir ortak” olarak nitelendirirken, mevcut hoşgörülü yaklaşımın sona ermesi gerektiğini savunuyor.
Jeopolitik gerilimlerin tırmandığı bu dönemde, ABD’nin gündeme aldığı yaptırımlar; ikili ticaret, teknoloji transferi ve iş birliği alanlarında uzun vadeli etkiler yaratabilir. Pretoria ise önümüzdeki süreçte küresel düzeyde zorlu diplomatik kararlarla karşı karşıya kalabilir.