Ülkenin ekonomik başkenti Cotonou, güneydeki uluslararası turist akışını sürdürürken, kuzeydeki daha fakir bölgelerde yıllardır süren silahlı çatışmalar devam etmektedir. Son bir hafta içinde Benin’in kuzeyinde, ordu ile silahlı gruplar arasında yaşanan çatışmalarda bir asker ve dokuz kişi öldürüldü. Benin, ordu mevzilerine yönelik artan saldırılarla karşı karşıya kalırken, özellikle kuzey bölgelerinde şiddet olaylarının arttığı gözlemlenmektedir.
Perşembe gecesi ve Cuma günü sabaha karşı, Benin ordusu bir “ofansif operasyon” başlatarak dokuz kişiyi etkisiz hale getirmiştir. Operasyonun Karimama bölgesinde gerçekleştiği bildirilmiştir. Aynı zamanda Kantoro’da meydana gelen bir patlamada bir asker öldürüldü, iki asker ise yaralanmıştır. Her iki yerleşim yeri de Nijer sınırına yakın bir konumda bulunmaktadır.
Saldırıların merkezi genellikle Burkina Faso sınırı olsa da, son zamanlarda Nijer sınırındaki yerleşim yerlerinde de şiddet olaylarında bir artış yaşandığı belirtilmektedir. Ordu tarafından yapılan açıklamada, yerel kuvvetlerle desteklenen hava operasyonları sonucunda, silahlı gruplara ait önemli bir lojistik merkezinin yok edildiği ifade edilmiştir.
Benin’in kuzeyindeki saldırılar, ülke genelinde şiddet olaylarının yayılma riskini artırmaktadır. Geçtiğimiz Şubat ayında, kimliği belirsiz kişiler tarafından altı Benin askeri öldürüldü. Ordu, karşılık vererek 17 kişiyi etkisiz hale getirmiştir. Ayrıca, bir önceki ay yapılan bir saldırıda da 28 asker öldürüldü.
Bir diplomatik kaynak, 2021 ve 2024 Aralık arasındaki dönemde 121 Benin askerinin öldürüldüğü belirtmiştir. Bu saldırılara karşı Benin, 2022 yılında sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yaklaşık 3.000 asker göndermiş ve kuzeydeki güvenliği güçlendirmek için 5.000 ek personel işe almıştır.
Perşembe günü ise, Amerika Birleşik Devletleri ve Benin arasında, Benin Silahlı Kuvvetleri (FAB) ve ABD Ordusu arasındaki işbirliğini güçlendirecek bir anlaşma imzalanmıştır. Ancak bazı uzmanlar, bölgedeki askeri yoğunluklu yanıtların, silahlı grupların destek bulmasına ve yeni üyeler kazanmasına zemin hazırladığını, dolayısıyla bu tür askeri müdahalelerin altta yatan siyasi gerilimleri çözmede etkisiz kaldığını savunmaktadır.