Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda yer alan Ituri eyaletinin Djaiba bölgesinde CODECO militanları tarafından gece boyunca düzenlenen saldırıda 49 sivil hayatını kaybetti. Yerel yetkililer, saldırının Pazartesi akşamı saat 8 civarında başladığını ve saldırganların evlerin ateşe verilerek sivillerin öldürdüğünü belirtti. Silahlı saldırganlar, bölgedeki Hema köylerine saldırarak halkı hedef aldı. Bölge şefi Jean Vianney, ilk etapta 35 cesedin bulunduğunu ve arama çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Ancak Salı sabahı ölü sayısının 49’a yükseldiği bildirildi. Birçok kurbanın diri diri yakıldığı, bazılarının ise ağır şekilde yaralandığı açıklandı.
Etnik çatışmalar ve CODECO’nun artan etkisi
Saldırı, Ituri bölgesinde Hema ve Lendu toplulukları arasındaki etnik çatışmaların şiddetli bir parçası olarak görülüyor. CODECO, başlangıçta Lendu topluluğunun haklarını savunan bir milis grup olarak kuruldu, ancak zaman içinde yasa dışı madencilik ve kaçakçılık gibi faaliyetlerle bağlantılı çok sayıda fraksiyona ayrıldı. Hema topluluğuna yönelik saldırılar gerçekleştiren CODECO, bölgedeki etnik şiddetin körüklenmesinde önemli bir rol oynuyor. Birleşmiş Milletler, CODECO’nun gerçekleştirdiği saldırıları potansiyel savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar olarak tanımlamaktadır.
Bölgedeki güvenlik durumuna dair açıklama yapan Jean Vianney, saldırganların Hema topluluğuna ait köyleri hedef aldığını ve bölgedeki Kongo güvenlik güçleri ile BM barış gücünün saldırıya müdahale etmediğini söyledi. Ituri, altın, kereste ve petrol gibi zengin doğal kaynaklara sahip olmasıyla biliniyor ve bu kaynakların kontrolü bölgedeki silahlı gruplar arasında büyük bir çatışma nedeni. CODECO’nun saldırılarının temelinde bu kaynakların kontrolünü elde etme mücadelesi olduğu düşünülüyor.
BM Barış Gücü ve Kongo Güvenlik Güçlerinin yetersizliği
CODECO’nun gerçekleştirdiği bu saldırı, Kongo güvenlik güçlerinin ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü (MONUSCO) misyonunun bölgedeki sivilleri koruma görevini yerine getiremedğini bir kez daha gözler önüne serdi. MONUSCO, 1999 yılından beri ülkede faaliyet göstermekte ancak son yıllarda işlevi konusunda ciddi eleştirilerle karşı karşıya. 2024 yılına kadar geri çekilmesi planlanan MONUSCO’nun, bu tarihten sonra bölgedeki güvenlik boşluğunu daha da derinleştirebileceği endişesi ortaya çıkmaktadır.
Bölgedeki insani durum da giderek kötüleşmektedir. Saldırıların ardından Ituri’deki yerinden edilmiş insan sayısı 1,6 milyonu aşmış durumda. Yardım kuruluşları, etkilenen bölgelere erişim sağlamakta büyük zorluklar yaşıyor ve binlerce kişi, yiyecek, barınak ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kalıyor. Birleşmiş Milletler, CODECO’nun eylemlerini defalarca kınasa da militan liderlerin yakalanmaktan kaçması ve Kongo’nun zayıf yargı sistemi nedeniyle bu eylemlerin sorumluları henüz hesap vermedi.
Kongo hükümeti ve uluslararası toplumdan çözüm çağrıları
Yerel liderler ve uluslararası gözlemciler, Kongo hükümetini ve küresel toplumu Ituri’deki çatışmanın temel nedenlerini ele almaya çağırıyor. Etnik dışlanma, kaynak sömürüsü, yoksulluk ve zayıf yönetim gibi köklü sorunların çözülmesi gerektiği vurgulanıyor. Kongo’daki sivil toplum liderlerinden Jules Tsuba, uluslararası toplumun Kongo’daki sivillerin yaşadığı acılara duyarsız kalmaması gerektiğini belirterek, acil bir müdahale çağrısında bulundu.
Tsuba, dünya genelindeki devletlerin ve kurumların Kongo’daki insani krize müdahale etmesi gerektiğini ve saldırıların ardından hayatta kalanların kayıplarını yas tutarken, bölgedeki şiddet döngüsünü sona erdirmek için koordineli bir eylemin gerekliliğine dikkat çekti. Kongo’daki mevcut durum, yalnızca bölgedeki hükümetin değil, aynı zamanda küresel toplumun ortak sorumluluğunda çözülmesi gereken bir kriz olarak öne çıkmaktadır.
Kongo hükümeti ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü (MONUSCO), olayla ilgili henüz kamuoyuna açıklama yapmamış olsa da, bölgedeki şiddetin son bulması için atılacak adımlar büyük önem taşıyor.