Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin (KDC) doğusunda yaşanan çatışmalar devam ederken, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ve Angola Devlet Başkanı João Lourenço, kalıcı bir barışçıl çözüm bulmak için birlikte çalışacaklarını duyurdular. 30 Ocak Perşembe akşamı, ihlal edilen güvenlik ve bölgesel iş birliğinin aciliyeti üzerine bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Ardından, iki lider konu üzerinde birlikte çalışacaklarını taahhüt ettiler.
Ruanda ve DRC arasında, Afrika Birliği (AU)adına arabuluculuk görevi yapan Başkan Lourenço, daha önce Ruanda birliklerinin Kongo topraklarından çekilmesi çağrısında bulunmuştu. Çarşamba günü yayınladığı bir bildiride, Ruanda’nın M23 isyancı grubunu desteklediği iddiaları konusunda artan uluslararası endişeyi dile getirdi. Kigali ise bu suçlamaları defalarca reddetti.
Lourenço ile görüşmesinin ardından Başkan Kagame, krize sürdürülebilir bir çözüm arama konusundaki duruşunu yeniden teyit etti. Sosyal medyada yaptığı açıklamada, uzun vadeli barış çabalarının önemini vurguladı ve her iki liderin de istikrarı sağlamak için diğer Afrika ortaklarıyla yakın bir şekilde çalışmayı kabul ettiğini belirtti. Ayrıca, daha geniş kapsamlı barış girişiminin bir parçası olarak Ruanda ve Angola arasındaki ikili ilişkileri güçlendirme ihtiyacının altını çizdi.
Bu arada, M23’ün Ruanda sınırına yakın stratejik bir şehir olan Goma’yı ele geçirmesiyle doğu DRC’deki çatışmalar yoğunlaştı. İsyancı grubun ilerlemesi insani krizi daha da kötüleştirdi, binlerce sivili yerinden etti ve daha geniş bir bölgesel çatışma ihtimelini artırdı.
Devlet Başkanı Lourenço, son gelişmeleri kınayarak, Goma’nın işgalinin, Ruanda ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti arasındaki düşmanlıkları hafifletmek için bu yılın başlarında oluşturulan bir çerçeve olan Luanda Barış Süreci’nin doğrudan ihlali olduğunu belirtti.
Devam eden çatışma çok sayıda sivilin hayatına mal oldu ve on binlerce kişiyi yerinden etti. Birleşmiş Milletler ayrıca 13’ü Güney Afrika’dan ve üçü Malavi’den olmak üzere 17 barış gücünün öldüğünü bildirerek çatışmanın yıkıcı etkisini vurguladı.
Diplomatik çabalar yoğunlaşırken, bölgesel ve uluslararası paydaşlar durumu yakından izliyor ve bu durumun daha fazla derinleşmesini önlenmesi için acil müdahale çağrıları yapıyor.