Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında Nisan 2023’ten beri devam eden çatışmanın yükünü kadınlar ve çocuklar çekiyor. Çatışma on binlerce insanın ölümüne 11 milyondan fazla insanın ise göç etmesine sebep oldu. Bölgede ciddi bir insani kriz söz konusu.
Savaş kadınları ve çocukları; yiyecek, tıbbi bakım ve barınak gibi temel kaynaklardan mahrum bırakarak mevcut durumu daha da kötüleştirdi. Raporlar henüz net bir veri ortaya koyamasa da, kadın ve çocukların cinsel saldırı ve istismara maruz kaldıklarını ve bu vakaların giderek arttığını belittiyor.
Sudan şu anda dünyanın en kötü yerinden edilme kriziyle karşı karşıya, 4,6 milyondan fazla çocuk evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Birçoğu yetersiz beslenme, hastalık ve istismardan muzdaripken, 2,5 milyondan fazla kız çocuğu okula gidemiyor, bu da geleceklerini tehdit ediyor ve cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor.
Sosyal ve aile yapılarının çökmesi, kadınları ve çocukları şiddete daha açık hale getirdi. Toplumsal destek sistemlerinin çökmesiyle birlikte, özellikle etnik ve bölgesel gerginliklerin yoğun olduğu bölgelerde kadınlar ve çocuklar, şiddet olaylarına karşı daha savunmasız hale gelmiş durumda.
Krizi ele almak için acil uluslararası müdahaleye ihtiyaç var. İnsani yardım için daha fazla fon, yardım kuruluşları için güvenli erişim ve barışı yeniden sağlamak için diplomatik çabalar kritik önem taşıyor. Mayıs 2023’te imzalanan Cidde Beyannamesi, sivilleri korumak ve yardım teslimatını sağlamak için bir çerçeve sunuyor ancak uygulanması için daha güçlü küresel desteğe ihtiyaç var.
Afrika Birliği, yol haritasının çatışma çözümü için bir strateji sunmasıyla barış inşası çabalarında da önemli bir rol oynar. Bölgesel kuruluşlarla daha fazla iş birliği, diplomatik girişimleri artırabilir ve insani müdahale çabalarını iyileştirebilir.
Savaş kontrolsüz bir şekilde devam ederse, Sudan uzun vadede büyük bir yıkım riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Nesilden nesile aktarılacak travmalar, derinleşen yoksulluk ve artan istikrarsızlık kalıcı izler bırakacak ve iyileşme sürecini daha da zorlaştıracaktır. Krize derhal müdahale etmek, daha fazla acıyı önlemek ve kalıcı barışı sağlamak için hayati bir önem taşımaktadır.