Tunus, İsrail yetkililerinin Gazze’deki eylemleri nedeniyle derhal hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, son ateşkesin Filistinliler için adalet arayışını engellememesi gerektiğini ifade etti.
Cumartesi günü yapılan bir açıklamada, Tunus Dışişleri Bakanlığı, İsrail yetkililerinin iddia edilen savaş suçları ve Filistin halkına karşı işlenen soykırım nedeniyle sorumlu tutulması için uluslararası baskının devam etmesi gerektiğini belirtti.
“Ateşkes anlaşması, işgalci güç yetkililerinin Filistin halkına karşı işledikleri soykırım ve kitlesel vahşet gibi korkunç eylemleri nedeniyle sorumlu tutulmasını isteyen küresel adalet savunucularını engellememelidir” ifadeleri yer aldı.
Tunus, Filistin davasına olan güçlü desteğini yineleyerek Filistinlilerin başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını teyit etti.
Hükümet, Filistinlilerin uzun süredir devam eden acılarını kınayarak, 16 aylık şiddet ve yıkımın ardından ateşkesi küresel vicdanda silinmez izler bırakan hayati bir adım olarak nitelendirdi.
“Bu 16 aylık sistematik soykırım, kolektif insan vicdanında derin yaralar açmıştır” diyen Tunus Dışişleri Bakanlığı, “Filistin halkı, onur ve yaşam hakkını güvence altına almak için yıkıma karşı eşsiz bir direnç ve fedakârlık göstermiştir” ifadelerine yer verdi.
Tunus hükümeti, uluslararası toplumu İsrail’in “hukuksuzluğuna” karşı harekete geçmeye çağırarak, ateşkesin derhal uygulanmasını, Gazze ablukasının kaldırılmasını ve insani yardım ile yeniden inşa çalışmalarının kolaylaştırılmasını talep etti.
Bu çağrı, Katar’ın Çarşamba günü Gazze’de 15 aydan uzun süredir devam eden İsrail askeri operasyonlarını durdurmayı amaçlayan üç aşamalı bir ateşkes anlaşması duyurmasının ardından geldi.
Ateşkesin Pazar günü başlaması planlanıyor ve bu durum çatışmada önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Yerel yetkililerden alınan raporlara göre, çatışmanın 7 Ekim 2023’te başlamasından bu yana çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 47.000 Filistinli hayatını kaybetti, 110.700’den fazla kişi ise yaralandı.
İsrail yetkililerinin hesap vermesi yönündeki uluslararası çabalar da yoğunlaşmış durumda.
Kasım ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’deki askeri operasyonlarla bağlantılı olarak savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan tutuklama emri çıkardı.
Ayrıca, İsrail Gazze’deki eylemleri nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamalarıyla karşı karşıya ve bu durum uluslararası baskının artmasıyla hukuki pozisyonunu daha da karmaşık hale getiriyor.