Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında ilan edilen Dünya Arapça Günü, Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda tarih, kültür, düşünce ve kimlik taşıyıcısı olduğunu hatırlatıyor. Arapçanın BM’nin altı resmî dilinden biri olarak kabul edildiği 18 Aralık tarihi, her yıl farklı coğrafyalarda akademik, kültürel ve kurumsal etkinliklerle anılıyor.
UNESCO öncülüğünde kutlanan Dünya Arap Dili Günü, çok dillilik, kültürel çeşitlilik ve dilsel kapsayıcılık temaları etrafında şekilleniyor. 2025 yılı kapsamında yapılan açıklamalarda Arapçanın eğitim, kamu yönetimi, dijital alanlar ve kültürel üretimde daha güçlü biçimde yer alması gerektiği vurgulandı. Özellikle genç kuşaklar arasında Arapçanın bilim, teknoloji ve sanat dili olarak desteklenmesi öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.
ARAPÇA, AFRİKA’DA EN ÇOK KONUŞULAN DİLLERDEN BİRİ
Afrika kıtasında Arapçanın tarihsel ve toplumsal ağırlığının en güçlü hissedildiği bölge Kuzey Afrika. Bu yıl 18 Aralık vesilesiyle Fas’ta, sivil toplum ve dil kuruluşları Arapçanın kamusal hayatta daha etkin kullanılması çağrısında bulundu. Yapılan açıklamalarda, eğitimden resmî yazışmalara kadar birçok alanda Fransızcanın devre dışı bırakılması ve onun yerine Arapçanın güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Cezayir, Tunus, Mısır, Libya ve Sudan’da ise Dünya Arap Dili Günü, daha çok kültürel ve akademik çerçevede anıldı. Kültür kurumları, üniversiteler ve dil akademileri tarafından yayımlanan mesajlarda Arapçanın tarihsel mirası, edebî zenginliği ve Afrika–Arap dünyası arasındaki ortak bağlara dikkat çekildi.
Sahra Altı Afrika’da Arapça, özellikle Çad, Nijer, Mali ve Senegal gibi ülkelerde dinî eğitim, ticaret ve tarihsel yazılı kültürle iç içe bir konuma sahip. Arapçanın Afrika’daki İslamî ilimler, el yazmaları ve sözlü kültür üzerindeki etkisi öne çıkıyor.

