Fas’ta Arap dilinin güçlendirilmesi ve eğitimden yönetime kadar birçok alanda Fransızcanın baskın kullanımına son verilmesi yönünde çağrılar yükseldi. Fas Ulusal Arap Dili Koalisyonu, 18 Aralık Dünya Arap Dili Günü dolayısıyla yayımladığı bildiride, ülkede daha kapsayıcı ve adil bir dilsel geleceğin ancak Arapçanın resmi statüsünün hayatın tüm alanlarında etkin biçimde uygulanmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
Koalisyon, bildiride Arapçanın eğitim, kamu yönetimi, finans, iş dünyası ve diğer hayati sektörlerin temel dili haline getirilmesini talep ederek, bunun “Fransızcanın fiili egemenliğini sona erdirecek açık ve net bir dil politikasını” zorunlu kıldığını ifade etti. Açıklamada:
“Arapçanın anayasal statüsü kağıt üzerinde kalmamalı, devlet politikalarıyla fiilen hayata geçirilmelidir.” görüşüne yer verildi.
KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE DİL UYARISI
Koalisyon, kamu kurumları ile özel şirketlerin resmi yazışmalarda, sundukları hizmetlerde ve hazırladıkları belgelerde Arapça veya Amazig dilini (Berberice) kullanmalarını zorunlu kılan yasal düzenlemelere tam olarak uymalarının sağlanmasını istedi. Ülkedeki bazı sivil toplum örgütleri de, kimi devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları ve bankaların Fransızca kullanmayı sürdürmesini eleştirerek bunun anayasal hükümlere aykırı olduğunu savunuyor.
ANAYASAL GÜVENCE, TARTIŞMALI REFORM
Fas Anayasası’nın beşinci maddesinde, “Arapça devletin resmi dilidir ve devlet, kullanımını korumak, geliştirmek ve teşvik etmek için çalışır. Amazigce ise, istisnasız tüm Faslıların ortak mirası olması nedeniyle devletin resmi dilidir.” hükmü yer alıyor. Ancak uygulamada Fransızcanın özellikle eğitim, ekonomi ve bürokraside yaygınlığını koruması tartışmalara neden oluyor.
Bu tartışmaların merkezinde, Ağustos 2019’da yürürlüğe giren ve bazı derslerin Fransızca okutulmasına izin veren eğitim reformu yasası bulunuyor. Söz konusu düzenleme, Fransızcanın eski sömürgeci dil olması gerekçesiyle eğitimde kullanımına karşı çıkan siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekmiş, ülkede geniş çaplı bir dil ve kimlik tartışmasını yeniden alevlendirmişti.
Kaynak: AA

