Chido kasırgasının üzerinden tam bir yıl geçerken Mayotte, hayatını kaybedenleri anıyor; felaketin sonuçları ise hâlâ derin biçimde hissediliyor. 14 Aralık 2024’te yoğun tropikal kasırga Chido, takımadaları doğrudan vurmuş, en az 40 kişinin ölümüne yol açmış ve yaklaşık 3,5 milyar avroluk hasara neden olmuştu.
Bu ilk anma kapsamında Fransa Denizaşırı Topraklar Bakanı Naïma Moutchou, 13 Aralık’ta başlayan ve 15 Aralık’a kadar sürecek bir ziyaret gerçekleştiriyor. Ziyaret, kasırganın sembolik yıldönümüne denk gelirken, gergin bir sosyal ve güvenlik ortamında yapılıyor.
“ACI VE HATIRA HALA CANLI”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Amerikan sosyal medya platformu X’te yayımladığı mesajda ada halkının direncini selamladı. Macron mesajında, “Chido’nun üzerinden bir yıl geçti. Acı ve hatıra hâlâ canlı. Hayatı altüst olanlara, kurbanlara, ailelerine, tüm Mayottelilere düşüncelerimle sesleniyorum. Bir yıl önce gördüklerimi ve yaptığımız görüşmeleri unutmuyorum: cesaret, onur ve kararlılık. Bu sınav karşısında dayanışma her şeyden güçlü konuştu. O zamandan bu yana çok şey yapıldı ve yeniden inşa süreci başladı. Hükümet tamamen seferber durumda. Mayotte’nin yanındayız” ifadelerini kullandı.
Denizaşırı Topraklar Bakanı Moutchou ise yeniden inşanın siyasi boyutuna dikkat çekerek, “Yeniden inşanın temel meselesi, Mayotte’de cumhuriyet vaadini nihayet, tam ve kalıcı biçimde yerine getirmektir” dedi. Kriz dönemindeki seferberlikleri nedeniyle çok sayıda Mayotteliye Denizaşırı Topraklar Hizmet Onur Madalyası verildi.
Başbakan Sébastien Lecornu da yaptığı açıklamada, “Bir yıl önce Chido kasırgası Mayotte’yi son derece şiddetli biçimde vurdu. Hayatını kaybeden 40 kişi, aileleri ve tüm Mayotteliler için samimi düşüncelerim var” dedi.
“MAYOTTE YENİDEN İNŞA EDİLECEK”
Üç günlük ziyaret boyunca Moutchou, su, atık yönetimi ve mekânsal planlama başlıklarına odaklandı. Bu kapsamda Bölge Konseyi Başkanı Ben Issa Ousseni ile görüştü. Bakanın, 11 Ağustos’ta yürürlüğe giren Mayotte’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik program yasasının izleme komitesini 15 Aralık Pazartesi günü kurması bekleniyor. Yerel medyaya göre Moutchou, “Amaç; ilerleyenleri, tıkananları tespit etmek ve bunlara birlikte çözüm üretmek. Mayotte’nin yeniden inşası Mayottelilere karşı bir görevdir” dedi.
Ancak Chido’nun ardından bir yıl geçmesine rağmen ada, hızla artan bir güvensizlikle karşı karşıya. France TV’nin “20h” ana haber bültenine göre Mamoudzou’da yağmalar, palalı saldırılar ve hırsızlıklar artıyor. Yetkililer, felaketten bu yana konut hırsızlıklarında yüzde 35 artış olduğunu, bu durumun bazı travma yaşayan sakinleri evlerini terk etmeye ittiğini bildiriyor.
Bu süreçte birçok yasal düzenleme kabul edildi. 13 Şubat 2025 tarihli yeniden inşa yasası; imar ve kamu alımı kurallarında esneklikler, sosyal ve mali tedbirler ile özel bir kamu kurumunun kurulmasını öngörüyor. Ayrıca Ulusal Meclis, 8 Nisan 2025’te, özellikle komşu Komorlar’dan gelen göç baskısını sınırlamak amacıyla toprak esasına dayalı vatandaşlıkla ilgili kısıtlamaları sıkılaştıran düzenlemeyi kabul etti.
“MAYOTTE’DEN ÇOK AZ SÖZ EDİLİYOR”
Buna karşın yerel düzeyde memnuniyetsizlik dile getiriliyor. Bakana eşlik eden Mayotteli milletvekili Estelle Youssouffa, “Çifte bir acı yaşıyoruz: Etrafımızdaki enkaz, brandalar ve yaralarla günlük hayatımızda süren travma ile ortada olmayan bir yeniden inşa süreci” ifadelerini kullandı.
Senatör Saïd Omar-Oili ise ulusal düzeyde ilginin azaldığını belirterek, “Bugün Mayotte’den çok az söz ediliyor. İnsanlar bir yıl içinde her şeyin yeniden inşa edildiğini sanıyor. Acil durum, yeniden yapılanma ve organik olmak üzere üç yasa çıkardık. Sonuçta yayımlanan sadece 16 kararname var” dedi.
Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre yoğun tropikal kasırga Chido, Hint Okyanusu’nun güneybatısında istisnai bir olaydı. Mayotte’yi saatte 200 kilometreyi aşan sürekli rüzgârlar ve 225 kilometreyi geçen hamlelerle vurdu.
WMO’nun bölgesel uzman merkezi olan Météo-France ise Chido’yu, en az son 90 yılda adayı etkileyen en şiddetli kasırga olarak nitelendiriyor. Kurum, 50 saatten fazla önceden uyarılar yapılmış olmasına rağmen, yapı stokunun kırılganlığı nedeniyle can kayıplarının ağır olduğunu; ancak şu aşamada iklim değişikliğiyle doğrudan bir bağ kurulamayacağını vurguluyor.

