KARTELLERİN YENİ ÜSSÜ: GİNE-BISSAU
Batı Afrika’nın küçük ülkesi Gine-Bissau, yıllardır süren siyasi istikrarsızlık, yoksulluk ve zayıf kurumlar nedeniyle uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı şebekelerinin en rahat hareket ettiği noktalardan biri hâline geldi. Latin Amerika’daki karteller, kokain yüklü özel jetlerle ve teknelerle ülkeye giriş yaparken, havaalanları ve kıyı şeridi fiilen mafyanın geçiş kapısına dönüştü.
En çarpıcı örneklerden biri, Kolombiya merkezli kartellerin Gulfstream tipi uçaklarla uluslararası havalimanına iniş yapması oldu. Uyuşturucu anlaşmazlıklarına bağlı olduğu belirtilen başkan suikastları ve siyasi cinayetler, Gine-Bissau’nun nasıl Afrika’nın ilk “narko-devleti” hâline geldiğini gözler önüne serdi.
UYUŞTURUCU TRAFİĞİ DOĞRUDAN SİYASETE KARIŞTI
Ülkeyi “Afrika’nın ilk narko-devleti” olarak anılır hâle getiren yalnızca sevkiyatların büyüklüğü değil, uyuşturucu ticaretinin doğrudan siyasi güç mücadelelerine karışması oldu. Geçmişte birçok üst düzey askeri yetkili ve hükümet mensubu, kartellerle bağlantılı olmakla suçlandı. Bu ilişkiler, zaman zaman darbe girişimlerine, suikastlara ve siyasi infazlara kadar uzandı.
2009 yılında Devlet Başkanı João Bernardo Vieira’nin öldürülmesi, uluslararası gözlemciler tarafından uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı güç savaşlarının sonucu olarak değerlendirildi. O tarihten bu yana ülkede seçimler, hükümet değişiklikleri ve askeri müdahaleler neredeyse rutin hâle geldi.
AVRUPA’YA UZANAN KOKAİN HATTININ EN ZAYIF HALKASI
Uzmanlara göre Gine-Bissau’daki durum, yalnızca ulusal bir kriz değil, aynı zamanda Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan uyuşturucu rotasının en kırılgan halkası. Zayıf adalet sistemi, düşük maaşlı güvenlik güçleri ve yaygın yolsuzluk, karteller için adeta açık bir davetiye çıkarıyor.
Bugün Gine-Bissau’da sorun yalnızca güvenlik değil, artık doğrudan devletin kendisi. Halkın büyük bölümü yoksullukla mücadele ederken, ülke toprakları küresel uyuşturucu ticaretinin sessiz ama kritik bir üssüne dönüşmüş durumda.
ULUSLARARASI RAPORLAR DA UYARIYOR
2013 yılında yayımlanan Africa Center for Strategic Studies (ACSS) Özel Raporu, Gine-Bissau’nun Batı Afrika’daki uyuşturucu trafiğinin merkezlerinden biri hâline geldiğini ve bu nedenle “Afrika’nın ilk narko-devleti” olarak anıldığını vurguladı. Raporda, uyuşturucu ağlarının devlet yapısını aşındırdığı ve siyasi krizleri derinleştirdiği uyarısı yer aldı.

