Angola’nın başkenti Luanda’da 24–25 Kasım 2025’te düzenlenen 7. Afrika Birliği–Avrupa Birliği Zirvesi, iki kıta arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve geleceğe yönelik ortak vizyonun netleştirilmesi açısından önemli kararlarla sonuçlandı. Zirveye Afrika Birliği Başkanı ve Angola Cumhurbaşkanı J. Manuel Gocalves Lourenço ile AB Konseyi Başkanı Antonio Costa eş başkanlık yaparken, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katılım sağladı.
İlk kez 2000 yılında Kahire’de toplanan AB–Afrika zirvelerinin 25. yılına denk gelen toplantı; ticaret, yatırım, güvenlik, enerji, kalkınma ve uluslararası barışın korunması gibi geniş bir gündemi ele aldı. Zirve sonunda yayımlanan ortak bildiride, iki kıta arasındaki stratejik ortaklığın derinleştirilmesi ve Afrika 2063 Ajandası doğrultusunda kalkınma hedeflerinin desteklenmesi kararlaştırıldı.
Bildiriye göre taraflar, Filistin ve Ukrayna’da adil ve kalıcı barışa ortak destek verecek. Sudan, Güney Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sahel ve Somali başta olmak üzere çatışma bölgelerinde barışın sağlanması yönünde ortak irade yeniden teyit edildi.
Ekonomik başlıklar zirvenin ana gündemlerinden biri olurken, Afrika ülkelerinin sanayileşmesi, bölgesel pazarlara entegrasyonu, AfCFTA uygulamasının hızlanması ve kritik minerallerde tedarik çeşitliliğinin artırılması öncelikler arasında yer aldı. Enerji alanında ise Afrika–AB Yeşil Enerji Girişimi kapsamında 2030’a kadar 100 milyon Afrikalıya temiz elektrik erişimi sağlanması hedeflendi. İklim değişikliğiyle mücadele, doğal kaynak yönetimi, yeşil dönüşüm ve altyapı yatırımlarının güçlendirilmesi kararlaştırıldı.
Türkiye açısından önem taşıyan zirve, Ankara’nın Afrika politikası ve AB ile ilişkilerinde yeni ortaklık fırsatları doğurması bakımından dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın G20’de vurguladığı kalkınma desteği ve adil refah paylaşımı temaları zirve bildirgesine de yansırken, Türkiye’nin 54 Afrika ülkesiyle yürüttüğü sürdürülebilir kalkınma odaklı dış politika yaklaşımı kıtada giderek daha görünür hale geliyor.
Stratejik konumu, ticari ağı ve bölgesel diplomasi kapasitesi sayesinde Türkiye, Afrika ile Avrupa arasında yalnızca coğrafi değil, siyasi ve ekonomik anlamda da önemli bir köprü niteliği taşıyor. Uzmanlara göre Türkiye–AB–Afrika üçlü iş birliği modeli, kıtada barış, istikrar ve kalkınma için yeni bir alan açma potansiyeli taşıyor.
Kaynak: Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan, AA

