G20 zirvesinde Donald Trump için boş bırakılacak bir sandalye, ABD Başkanı’nın çok taraflı diplomasiyi küçümsemesine rağmen, Güney Afrika ev sahiplerine, küresel liderler için gündemi belirleme fırsatı sunuyor. Washington, Afrika’da yapılacak G20 zirvesine katılmayacağını açıkladı. Bunun gerekçesi olarak, ev sahibi ülke Güney Afrika’nın günümüzde beyaz vatandaşlara karşı kötü muamele uyguladığı iddiaları gösterildi. Trump ayrıca, 22-23 Kasım tarihlerinde düzenlenecek zirvede ev sahibi ülkenin gündemini de reddetti. Bu gündem, dayanışmayı teşvik etmeyi, gelişmekte olan ülkelerin kötüleşen iklim koşullarına uyum sağlamasına yardım etmeyi, temiz enerjiye geçişi desteklemeyi ve aşırı borç yüklerini azaltmayı içeriyordu.
Zirvenin, dünyanın en güçlü ülkesinin yokluğunda önemli bir sonuç üretmesi beklenmese de, Afrika’daki ilk G20, kıtanın hızlı büyüyen ekonomileri, mineral zenginlikleri ve genç nüfusu için bir vitrin niteliği taşıyor.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, zirvenin sonunda G20’yi sembolik olarak bir sonraki ev sahibi ülkeye devredecek. Bu ülkenin de ABD olması planlanıyor. Ramaphosa, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Boş bir sandalyeye devretmek istemiyorum, ama boş sandalye orada olacak” dedi. Ramaphosa, daha sonra Trump ile görüşeceğini de belirtti.
BOŞLUĞU DOLDURMA FIRSATI
Güney Afrika’nın planladığı gündem maddeleri arasında iklim kaynaklı felaketlere hazırlık, düşük gelirli ülkeler için sürdürülebilir borç yönetimi, enerji geçişlerini finanse etme ve kritik minerallerin üreticiler için adil şekilde değerlendirilmesini sağlama yer alıyor. Trump’ın müttefiki Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei de ideolojik nedenlerle zirveye katılmayacak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna işgali nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yakalama emri nedeniyle katılmayacak. Çin ise Cumhurbaşkanı Şi Jinping yerine Başbakan Li Qiang’ı gönderecek.
Chatham House düşünce kuruluşundan Chris Vandome, Washington’un geri çekilmesinin, diğer ülkeler özellikle Avrupa ve Çin için liderlik boşluğunu doldurma fırsatı sunduğunu belirtti. Vandome:
“ABD geleneksel rolünü oynamadığında, bu tür forumlar işbirliği için daha da önemli hale geliyor.” sözlerine yer verdi.
Güney Afrika’nın North-West Üniversitesi’nden siyaset ve uluslararası ilişkiler doçenti Piet Croucamp, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in ilk Avrupa ziyaretinde yaptığı düşmanca konuşmayı hatırlatarak, G20’de benzer bir ABD katılımının dikkat dağıtıcı olabileceğini söyledi. Croucamp:
“Trump’ın Güney Afrika’ya gelmemesi, G20 için olabilecek en iyi şey olabilir.” değerlendirmesini yaptı.
AFRİKA’YI TANITMA FIRSATI
Zirve, özellikle Afrika’yı öncelik olarak gören liderler için kendilerini gösterebilecekleri bir platform sunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Afrika danışmanı Jérémie Robert, Macron’un enerji geçişi, Fransız-Güney Afrika İş Konseyi’nin kurulması ve bazı Fransız vatandaşlarının apartheid’e karşı mücadelesini anma konularını görüşeceğini söyledi.
İki yetkili, bazı ülkelerin ikili ilişkileri güçlendirme ve ticaret anlaşmaları gibi fırsatları değerlendirmeyi planladığını aktardı. Good Governance Africa’dan kamu politikası araştırmacısı Busisipho Siyobi, ev sahibi ülkenin Afrika’yı savunma isteği ve Afrika Birliği delegasyonunun varlığının, minerallerin adil şekilde kullanılmasını teşvik etme fırsatı sunduğunu belirtti. Siyobi, ayrıca Afrika’da 600 milyon kişinin elektriğe erişimi olmadığını ve enerji devriminin bunlara fayda sağlayacağını söyledi.
TRUMP’IN ÇOK TARAFLI DİPLOMASİYE KARŞI TAVRI
Zirve, Trump’ın reddettiği çok taraflı diplomasiye bağlı kalan liderler için hayal kırıklığı yaratacak gibi görünüyor. Trump, yabancı yardımları kesti, gümrük tarifelerini tek taraflı artırdı ve küresel iklim çabalarını eleştirdi.

Trump Beyaz Saray’a gelmeden önce bile, G20 üyeleri arasındaki gerginlikler, zirvelerin genellikle sıradan açıklamalarla sonuçlanmasına neden oluyordu. Özellikle büyük kirleticiler arasında iklim eylemlerinin yük paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar, somut taahhütlerin yapılmasını engelliyordu. İki yetkiliye göre, ABD, iklim değişikliğinin gündeme alınmasına veto uygulamayı planlıyordu. Deneyimli Güney Afrikalı gazeteci Steven Friedman:
“Güney Afrika bunu… çok taraflı diplomasiyi yaşatmak için yapmak istedi. Çok hoş bir fikir… ama dalgaya karşı gidiyor. Şu anda çok taraflı diplomasi ölü” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: Reuters

