Nijerya’nın Benin City kentinde kurulan 25 milyon dolarlık Batı Afrika Sanat Müzesi (MOWAA), büyük bir kültürel proje olarak açılmayı beklerken, yerel siyasi anlaşmazlıkların odağına yerleşti.
Güneydeki Edo eyaletinin başkenti Benin City’nin merkezinde, 6 hektarlık bir alana inşa edilen müze, ünlü Britanyalı-Ganalı mimar Sir David Adjaye tarafından tasarlandı. Müze; arkeolojik alanlar, modern sergi salonları ve eğitim merkezleriyle bölgenin hem tarihine hem de çağdaş sanatına ışık tutmayı hedefliyor.
Beş yılda tamamlanan bu proje, 19. yüzyılda İngiliz askerler tarafından Benin Krallığı sarayından yağmalanan Benin Bronzları ile tanınan bölgenin kültürel mirasını yeniden canlandırmayı amaçlıyor.
AÇILIŞ ÖNCESİ PROTESTOLAR
Müzenin ilk kez halka açılması planlanan hafta sonu, açılış töreni protestolarla gölgelendi. Pazar günü, yüzlerce kişi müze alanını basarak, kurumun adının “Benin Kraliyet Müzesi” olarak değiştirilmesini talep etti.
Yabancı konuklar ve davetliler, protestocuların müze binasına girmesi üzerine polis eşliğinde tahliye edildi.
Protestoların ardından Edo Eyaleti hükümeti, müzenin kurulduğu arazinin kullanım iznini iptal etti. Yetkililer, müzenin kuruluş belgelerinde “Edo Batı Afrika Sanat Müzesi” olarak geçtiğini, ancak sonradan “Edo” ifadesinin adından çıkarıldığını belirtti.
SİYASİ ÇEKİŞMELERİN GÖLGESİNDE
Müzenin fikir babası ve yöneticisi Phillip Ihenacho, projeyi bölgeye ekonomik katkı sağlayacak bir “yaratıcılık ekosistemi” olarak tanımlıyor. Müzenin, yıllık 80 milyon doların üzerinde ekonomik katkı ve 30 binden fazla istihdam yaratması hedefleniyor.
Ancak açılış süreci, Edo eyaletindeki siyasi rekabeti yeniden alevlendirdi. Müzenin en büyük destekçisi olan eski vali Godwin Obaseki, geçen yıl görevini bırakmıştı. Yeni vali ise yerel geleneksel lider Oba Ewuare II’ye yakınlığıyla biliniyor.
Protestocular, müzenin kontrolünün doğrudan Oba Ewuare II’nin himayesine verilmesini istiyor. Bu durum, Benin Bronzlarının kime ait olduğu konusundaki hassas tartışmayı yeniden gündeme taşıdı.

BENİN BRONZLARI
Benin Bronzları, 1897 yılında İngiliz ordusunun Benin Krallığı’na düzenlediği sefer sırasında yağmalanan pirinç, fildişi ve ahşap heykellerden oluşuyor. Bugün bu eserlerin binlercesi Londra’daki British Museum, Berlin’deki Humboldt Forum ve New York Metropolitan Müzesi gibi kurumlarda bulunuyor.
Son yıllarda yaklaşık 150 bronz eser Nijerya’ya iade edildi. Ancak federal hükümet, bu eserlerin yasal sahibi ve koruyucusunun Oba olacağını açıklayınca, MOWAA ile kraliyet sarayı arasında anlaşmazlık doğdu.
Müze, iade edilen eserlerin kalıcı sergileneceği yer olmayı hedeflerken, bu karar nedeniyle projede belirsizlik yaşandı. Bunun üzerine MOWAA, “Edo” adını bırakarak kendini politik tartışmalardan uzak tutmaya çalıştı.
“AMACIMIZ SADECE GEÇMİŞİ DEĞİL, BUGÜNÜ DE ANLATMAK”
Müze yöneticisi Phillip Ihenacho, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Biz sadece bronzların döneceği bir yer değiliz. Modern ve çağdaş sanatla da ilgileniyoruz” dedi.
Müze, görsel sanatların yanı sıra film, müzik, dans, moda ve fotoğraf gibi alanlarda da Afrikalı sanatçılara destek sunmayı hedefliyor.
Genç Nijeryalı sanatçı Eweka Success, “Birçoğumuz orijinal bronzları hiç görmedik. Bu müze, onları ve geçmişimizi öğrenme fırsatı veriyor” dedi.
Kültür uzmanı Oluwatoyin Sogbesan ise iade tartışmalarının “elit bir meseleye dönüştüğünü” söyleyerek, “Halkın çoğu bronzlardan haberdar bile değil. Asıl mesele hafızayı ve dili geri kazandırmak olmalı” ifadelerini kullandı.
Sogbesan, “Benin Bronzları” adının bile sömürge döneminden kalma bir kavram olduğunu, eserlerin yerel adı olan “Emwin Arre” (Kültürel Nesneler) olarak anılması gerektiğini savundu.
İLK SERGİ: “EVE DÖNÜŞ”
Müzenin ilk sergisinin teması “Homecoming” (Eve Dönüş) olarak belirlendi. Sergide uluslararası tanınmış sanatçılar Yinka Shonibare, Toyin Ojih Odutola, Precious Okoyomon ve Tunji Adeniyi-Jones gibi isimlerin eserleri yer alıyor.
Yinka Shonibare’nin “Zihnin ve Ruhun İadesine Anıt” adlı eseri, 150’den fazla kil replikadan oluşan piramit biçimli bir enstalasyon. Sanatçı, “Bu eser, yağmalanan kutsal objelerin yarattığı travmayı kabul etme biçimidir” dedi.
Kil malzemesini, “Benin topraklarıyla olan bağın sembolü” olarak seçen Shonibare, “Bu çalışma hem kaybın hem de hatırlamanın anlamını taşıyor. Bir tür yas tutma biçimi” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI SÜRÜYOR
Müze çalışanları, hükümetin arazi anlaşmazlığını çözmesini umuyor. Kültür Bakanı Hannatu Musawa, Cumhurbaşkanı Bola Tinubu tarafından kurulan komitenin başında yer alıyor.
Musawa, “Kültürel kurumlar ulusal kimliğimizin direkleridir. Geleneksel sahiplik ile modern kurumsal yapılar arasında denge kurulmalıdır” dedi.
Ancak uzmanlar, bu krizin Afrika’nın yağmalanan sanat eserlerinin iadesi konusundaki çabaları zedeleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Tüm bu zorluklara rağmen, MOWAA çalışanları kararlı: “Tarihi eserler olsun ya da olmasın, modern bir Afrika müzesinin ne olabileceğini dünyaya göstereceğiz.”

