Somali, yıllar süren iç savaş, kuraklık ve insani krizlerin ardından bugün yeniden doğuşun hikayesini yazıyor. Bu yeniden yükselişin merkezinde ise hem Somali halkının azmi hem de Türkiye’nin uzattığı kardeşlik eli bulunuyor. Eğitimden sağlığa, altyapıdan kalkınma projelerine kadar her alanda Türkiye’nin katkıları, Somali’nin geleceğe umutla bakmasını sağlıyor. Mogadişu’nun sokaklarında yükselen binalar, hastanelerde görev yapan genç doktorlar ve girişimci Somalililer, ülkenin değişen yüzünü gözler önüne seriyor.

Afrika Boynuzunun kalbinde, Hint Okyanusu’nun masmavi sularıyla çevrili bir ülke Somali. Tarih boyunca bu topraklar, Arap Yarımadası, Hindistan ve Afrika kıtasıarasında bir köprü görevi gördü. Günümüzde ise Doğu Afrika’nın en önemli ülkelerinden biri konumunda. Geçmişte yaşadığı iç savaş ve insani krizler nedeniyle kimi için “Kara Şahin Düştü” filmiyle kimi için de deniz korsanlarıyla hatırlanıyor. Sokaklarında dolaştığınızda ise geçmişin bıraktığı yıkım ile geleceğin umutlarını görmek mümkün.
Ülkedeki güvenlik problemleri nedeniyle kara ve demiryolu ulaşımının olmaması deniz ve hava yolunu daha kritik hale getiriyor. Nitekim başkent Mogadişu’daki havalimanı ve deniz limanı, ülkeyi adeta dünyaya açıyor. Özellikle başkent Mogadişu’da yükselen binalar, yeniden inşa edilen yollar ve en önemlisi de Somalilerin ülkelerine duyduğu bağlılık dikkati çekiyor. Özellikle kadınlar ve gençlerin hayat mücadelesi, ülkelerinin kalkınmasına verdikleri destek belki de bu toprakların en büyük umudu oluyor. Yaklaşık 2 milyon Somalili farklı nedenlerle ülkesinden uzak yaşıyor ama ülkelerinin gündemiyle yakından ilgileniyor ve bu topraklarla bağlarını sıkı tuttukları açıkça görülüyor. Somalilerin gayretleri ülkelerini kalkınmasına da katkı sağlıyor. Somali Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Hassan Adam Hosow da belirttiği gibi ülke, 2012’den bu yana ekonomik alanında büyümeye devam ediyor. Son birkaç yılda ise ekonomisi ortalama yüzde 4 büyümüş durumda. Ayrıca 2060 yılında bağımsızlığının 100. yılına ulaşacak Somali, ülkeyi gelişmiş, müreffeh, barış içinde bir ülke haline getirmeyi ve vatandaşlarının yıllık kişi başına yaklaşık 6 bin ila 7 bin dolar gelire ulaşmasını öngören “Yüzyıl Vizyonu 2060″a da hazırlanıyor.

Ülkedeki değişim altyapı, ekonomi, güvenlik ve Somali’nin küresel alandaki ilişkilerinde gözlemlenebiliyor. Bununla birlikte Somali’de Eş-Şebab’ın etkisi tamamen bitirilebilmiş değil. Ayrıca kuraklık ve iklim değişikliği de Somali halkını etkiliyor. Tüm zorluklara rağmen birçok Somalili gibi Başbakan Yardımcısı Salah Ahmed Jama da Somali’nin son 10 yıldır hiç bugünkü kadar güvenli olmadığını ve ülkede çok şey değiştiğini dile getiriyor.
SOMALİ’DEKİ TÜRKİYE
Somali, Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ilişkilerinde dönüm noktalarından biri oldu. İki ülke arasında kurulan ilişkilerin geldiği noktada Türkiye’nin Somali’deki varlığını açıkça görmek mümkün; belki de Somali’deki en belirgin aktör Türkiye. Maarif okulları, TİKA, YEE, sivil toplum kuruluşları, Kızılay, liman, hastane, TURKSOM Eğitim Üssü, kalkınma ve meslek edindirme destekleriyle Türkiye, Somali’nin geçmişten kalan yaralarını sarması için her yönüyle destek olmaya çalışıyor.
Somali toplumu için şifa olan Somali Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki Türk ve Somalili doktorlar, aylık yaklaşık 35 binin üzerinde hastaya hizmet veriyor. Yurt dışında bir ülkenin başka bir ülkeye uzman hekim yetiştirdiği tek hastane ve aynı kampüs içindeki Sağlık Bilimleri Üniversitesi de sağlık personeli, hemşire ve tekniker yetiştiriyor.

Beyin göçünün engellenemediği bu topraklara Türkiye’nin en önemli katkısı ise tersine beyin göçünü sağlaması. Yani ülkeleri dışında eğitim alarak uluslararası alanda tecrübe sahibi olan Somalili gençler, Türkiye başta yurtdışında kazandıkları tecrübeleri ülkelerine dönerek bu topraklara veriyor. Burada hiç kuşkusuz Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bu topraklara yatırım yapmasının önemli bir payı bulunuyor. Bunun sonucudur ki gerek Somali kurumları gerekse de Türkiye’nin kurumlarında ve özel sektörde Türkçe konuşan Somalili gençlerle karşılaşmak olağan bir hale gelmiş durumda. Her girdiğimiz kapıda ve kimi zaman yollarda sizi güler yüzle karşılayan Somaliler içinizin huzurla dolmasını sağlıyor.
İki ülke arasında kurulan ilişkiler kolay olmadı. Somali modern zamanın en ağır kuraklık felaketlerinden birini yaşadığı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de Başbakan olarak Mogadişu’ya yaptığı ziyaret, iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu ve dünyanın gözünü Somali’ye çevirdi. Nitekim Somali Cumhurbaşkanı danışmanlığı da yapan Somalili Prof. Dr. Yahya Amir’in de “Türkiye gelmeden önce anne ve babanın tek çocuğu gibi yalnızdık. Türkiye geldikten sonra en azından bizim gibi düşünen, Somali’nin gelişmesini, güçlenmesini isteyen bir kardeşimiz olduğunu hissettik.” sözleri aslında bu sürecin ne derece önemli olduğunu gösteriyor.

SOMALİ’NİN EN ÖNEMLİ ZENGİNLİĞİ: İNSANI
Somali’nin belki de en büyük zenginliği, insanı. Gerek ülkedeki gerekse de diasporadaki Somaliler girişimci ruhları, mücadele azimleri ve geleceğe dair umut dolu genç nüfusunun yanı sıra misafirperverlikleriyle de öne çıkıyor. Doğal kaynakların ötesinde, Somali halkının bilgiye, kalkınmaya ve barışa duyduğu istek, bölgede sürdürülebilir kalkınmanın en güçlü itici gücü oluyor. Eğitim ve kültür alanındaki gelişmeler, Somali’nin ruhunu yeniden canlandırıyor.
Türkiye mezunu Somalililer ise ülke için ayrı bir yeri bulunuyor. Nitekim Batıya yıllarca beyin göçünün yaşandığı bölgede artık uluslararası eğitim alarak ülkesi için çalışan gençleri görmek mümkün. Kadın girişimciler ekonomiye yön veriyor, gençler teknolojiyi ve sanatı birleştirerek geleceğe umutla bakıyor. Yurtdışında eğitim alan Anisa Abdullah açtığı işitme merkeziyle engellilere umut oluyor; Naima Salad ise ülkesine dönerek ilk ve en büyük koku markasını kuruyor. Yurtdışında eğitim alarak tüm zorluklara rağmen ülkelerine dönerek çalışan Somalili gençlerin şu cümlesi ise Somalililerin ülkesine bağını açıkça gösteriyor: “Ben Somaliliyim. Ülkemin bana ihtiyacı var.”

Somali bugün, geçmişin yaralarını sarmaya, geleceğini yeniden inşa etmeye kararlı bir ülke olarak Afrika’nın umut hikayelerinden birini yazıyor. Türkiye’nin eğitimden sağlığa, güvenlikten kalkınmaya kadar uzanan çok yönlü desteği, bu sürecin en güçlü dayanaklarından biri haline geliyor. Yıllar önce umutsuzlukla anılan bu topraklarda artık dayanışma, kardeşlik ve yeniden doğuşun izleri görülüyor. Somali’nin değişen yüzü, sadece ülkenin değil, iki halk arasında kurulan samimi bağların da bir yansıması olarak öne çıkıyor.

