Libya’nın başkenti Trablus’un Eski Şehir bölgesinde, Eski Liman yakınında bulunan Osmanlı eseri Gürcü Cami, 19. yüzyıl başlarında inşa edilmesinden bu yana eşsiz çini süslemeleriyle iki asırdır ayakta duruyor.
Osmanlı döneminde Trablusgarp Eyaleti’nin yönetildiği Eski Şehir merkezinde yer alan cami, Karamanlı Yusuf Paşa’nın maiyetinde kente gelen Gürcü Mustafa Bey tarafından 19. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa ettirildi.

Kültür tarihi araştırmacısı ve eski Libya Kültür Bakanlığı çalışanı Abdulmuttalib Ebu Salim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gürcü Cami’nin tarihini ve Libya’daki kültürel miras açısından önemini anlattı.
EŞSİZ BİR OSMANLI ESERİ
Ebu Salim, Gürcü Cami’nin Kuzey Afrika’daki eşsiz Osmanlı yapılarından biri olduğunu vurgulayarak, “Bu cami mimari bir şaheser. Süslemelerin bolluğu, ince detayları ve estetik öğeleriyle bölgedeki nadir eserlerden biri” dedi.

Caminin Eski Şehrin Bab el-Bahr (Deniz Kapısı) bölgesinde, Trablus’taki Roma dönemine ait sembolik yapılardan Marcus Aurelius Takı’nın hemen yanında yer aldığı bilgisi de paylaşıldı.
GÜRCÜ MUSTAFA BEY
Cami’nin bânisi Gürcü Mustafa Bey’in, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Eyaleti Valisi Karamanlı Yusuf Paşa döneminde kente gelen bir tüccar olduğunu belirten Ebu Salim, şunları aktardı:
“Gürcü Mustafa Bey, Yusuf Paşa’nın damadıdır. 19. yüzyıl başlarında Paşa’nın büyük kızıyla evlenmiş, donanmada yükselerek bugünkü Deniz Bakanlığına denk gelen makama kadar ulaşmıştır.”
Mustafa Bey’in Trablus’u çok sevdiğini ve kalıcı olarak yerleştiğini dile getiren Ebu Salim, Gürcü asıllı olduğu için de bu isimle anıldığını söyledi.

MİMARİ ÖZELLİKLER
Ebu Salim’e göre caminin inşası 1820’den 1834’e kadar 15 yıl sürdü. 16 metreye 16 metre ölçülerinde kare planlı bir yapıya sahip olan caminin üst katı “U” şeklinde tasarlandı.
Cami, iç mekânda 9 mermer sütunla, dış duvarları taşıyanlarla birlikte toplam 25 sütundan oluşuyor. Bazı sütunların farklı şehirlerden getirilmiş olabileceği düşünülüyor. Yapı, hem Endülüs hem de İtalyan mimari geleneğinin izlerini taşırken, iç ve dış yüzeylerdeki zengin çini süslemeleriyle öne çıkıyor.
Caminin sütun başlıklarında ve çini işlemelerin üst kısımlarında ince işçilikli alçı bezemeler bulunuyor. Ayrıca cami 16 kubbeye sahip. Mihrabın tam karşısında ise “Südde” adı verilen ve önemli misafirler için ayrılmış özel bir bölüm yer alıyor.

Ebu Salim, caminin ahşap minberinin 2014 yılında korumaya alınmak üzere söküldüğünü ve açılması planlanan Libya Ulusal Müzesi’nde sergilenmesinin öngörüldüğünü ifade etti.
Ayrıca, camiyi yaptıran Gürcü Mustafa Bey ile ailesinin, yapının bitişiğindeki türbede medfun olduğu bilgisini paylaştı.
Kaynak: AA