Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 80. oturumunda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Attaf, Cezayir’in Batı Sahra ve Mali’ye karşı tutumuna ve uluslararası toplumun sorumluluklarına dikkat çekti. Bakan, BM Güvenlik Konseyi’nin Batı Sahra için aldığı ilk kararın üzerinden 50 yıl geçtiğini hatırlattı. Bu nedenle, Batı Sahra halkına ”kendi kaderini tayin” hakkının tanınması gerektiğini söyledi. Attaf, BM’nin sömürgecilik ve adalet ilkeleri doğrultusunda, taraflar arasında doğrudan müzakereler yoluyla adil bir çözüm bulunması gerektiğini ekledi.
MALİ’YE SERT ELEŞTİRİ
Ahmed Attaf, yaptığı konuşmada Mali’deki askeri yönetimi de sert bir şekilde eleştirdi. Attaf, Mali’deki darbe rejiminden bir temsilcinin üst üste iki yıl boyunca BM kürsüsünden Cezayir’e saldırdığını hatırlatarak, bu söylemleri “başarısız bir şairin ve darbe planlayıcısının sözleri” olarak niteledi. Bu tutumun “kabalığın ve bayağılığın zirvesi” olduğunu belirten Attaf, söz konusu saldırıların yalnızca “askeri bir hayal ve alçakça bir davranış” olarak görülebileceğini, kınamaktan başka bir karşılık hak etmediğini söyledi.
Attaf’ın bu çıkışı, son yıllarda iki ülke arasındaki gerilimin yansıması olarak değerlendiriliyor. Cezayir, 2015’te imzalanan ve kendi arabuluculuğunda gerçekleşen “Cezayir Barış Anlaşması” ile Mali’de iç savaşı durdurmaya çalışmıştı. Fakat Bamako’daki askeri yönetim son dönemde bu anlaşmaya mesafeli duruyor ve Cezayir’i tarafsız olmamakla suçluyor. Cezayir ise Mali’deki krizin bölgesel güvenliği tehdit ettiğini ve Sahel’in istikrarı için siyasi diyalogun yeniden canlandırılması gerektiğini savunuyor.