Son aylarda, küçük Doğu Afrika kıyı bölgesi Somaliland uluslararası manşetlere taşındı. Bunun nedeni, Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok üst düzey Cumhuriyetçinin bölgenin bağımsız devlet olarak tanınması için bir yasa tasarısını desteklemesiydi. Somaliland’ın Somali’den bağımsızlığı meselesi uzun süredir tartışmalı. Bölge 1990’larda egemenliğini ilan etti. Ancak Mogadişu ya da başka hiçbir devlet tarafından tanınmadı.
CUMHURİYETÇİLERDEN DESTEK
Haziran ayında sunulan yasa tasarısında, Pensilvanya’dan Temsilci Scott Perry, Kuzey Carolina’dan Temsilci Pat Harrigan ve diğer kilit muhafazakâr isimler Somaliland’ın tanınmasına destek verdi. Tasarıda:
“Somali Federal Cumhuriyeti’nin Somaliland olarak bilinen bölge üzerindeki tüm toprak iddiaları geçersizdir ve hiçbir dayanağı yoktur” denildi. ABD’nin Somaliland’ı “ayrı ve bağımsız bir ülke” olarak tanıması çağrısı yapıldı. Tam bu sırada medyada dikkat çekici bir haber çıktı. İsrail’in Gazze’den zorla çıkaracağı Filistinlileri yerleştirmek için Somaliland’a başvurduğu iddia edildi.
Somalilandlı insan hakları savunucuları endişelerini dile getirdi. Filistinlilerin zorla yerleştirilmesinin Somaliland’ı Gazze’deki soykırımın suç ortağı hâline getireceğini söylediler. Ayrıca, Somaliland’a daha önce destek veren ülkelerin bu politikadan dolayı tavır değiştirebileceği uyarısında bulundular.
Ağustos başında Beyaz Saray’daki bir basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump’a konu soruldu. Trump, “Şu anda bunu inceliyoruz. Aslında iyi bir soru, karmaşık bir mesele. Üzerinde çalışıyoruz.” dedi. Ancak net bir cevap vermedi.
Kısa süre sonra, Teksaslı Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz Trump’a bir mektup yazdı. Cruz, Somaliland’ın tanınmasını istedi. Senatör, İsrail yanlısı lobi gruplarından (Aralarında Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi’nin (AIPAC) de bulunduğu) yaklaşık 2 milyon dolar bağış almıştı. Mektubunda, Somaliland’ın İsrail ile ilişkilerini güçlendirmeyi amaçladığını ve Abraham Anlaşmaları’na destek verdiğini gerekçe olarak sundu.
Buna karşılık Somali’nin ABD büyükelçisi sert tepki gösterdi. Büyükelçi, Somali’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne yapılacak her türlü müdahalenin silahlı grupları güçlendireceğini ve “Afrika Boynuzu’nun tamamını istikrarsızlaştıracağını” söyledi.
Al Jazeera, Somalilandlı bakanlara ulaştı. Filistinlilerin zorla yerleştirilmesi planı ve İsraillilerle görüşme yapılıp yapılmadığı soruldu. Ancak bir yanıt alınamadı.
TERÖR GRUPLARININ HEDEFİ OLABİLİR
Somaliland’da Filistin davasına her zaman güçlü bir destek verdi. Halkın bir kısmı tanınma fikrinden umutlu, ancak zorla yerleştirme planından endişeli. Hariirad kasabasından 37 yaşındaki lise öğretmeni Ahmed Dahir Saban, görüşünü şöyle dile getirdi:
“Filistinliler Somaliland’da her zaman misafirperverlikle karşılanır. Ama Filistin topraklarından zorla çıkarılmaları kabul edilemez.”

Ahmed’e göre bu yalnızca ahlaki açıdan yanlış değil. Aynı zamanda ciddi güvenlik riskleri de barındırıyor. “Eş-Şebab ve DEAŞ böyle bir durumda halkın öfkesini kullanır. Somaliland’ın farklı bölgelerinde saldırılar düzenleyebilirler. Burada Awdal’da bile güvende olamayız.” dedi.
Analistler de benzer görüşte. Danimarka Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden (DIIS) Jethro Norman, ABD ve İsrail’in Somaliland’a müdahalesinin silahlı gruplar için fırsatlar doğuracağını söyledi:
“Eş-Şebab ve IS-Somalia yıllardır yabancı müdahaleye direndiklerini iddia ediyor. Aynı zamanda Batı destekli mülksüzleştirme ve ‘Haçlı-Siyonist’ komplosu üzerinden propaganda yapıyorlar.”
Norman’a göre zorla yerleştirme programı, bu gruplara güçlü bir propaganda silahı verebilir.
SOMALİLAND’İN KIRILGANLIĞI
Somaliland, 1991’de Somali iç savaşa sürüklenince bağımsızlığını ilan etti. Başkent Hargeisa’da fiili bir devlet kuruldu. Eğitim, güvenlik ve istikrar sağlandı. Ancak uluslararası tanınma hâlâ gelmedi. Bu kazanımların bedeli de ağır oldu. Basın, siviller ve azınlık toplulukları baskıya uğradı. Gazeteciler tutuklandı, Somali bayrağı taşıyanlar gözaltına alındı.
Son yıllarda özellikle Las Anod şehrinde yaşananlar dikkat çekti. 2022’de protestolara güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yüzlerce kişi öldü, binlercesi yaralandı. Yaklaşık 200 bin kişi yerinden edildi. Uluslararası örgütler, Somaliland’ı savaş suçlarıyla itham etti. Şimdi ise Filistinlilerin zorla yerleştirilmesi ihtimali, şiddetin yeniden artabileceği korkusunu körüklüyor.
Hargeisa’dan 69 yaşındaki Mohamed Awil Meygag, geçmiş deneyimlerinden dolayı kaygılı. 1980’lerde yaşanan yıkıcı çatışmalara tanık olmuştu. Meygag:
”Amerikalılar Somaliland’ın tanınmasından bahsedince yetkililerimiz seviniyor. Ama Filistinlilerin zorla buraya getirilmesi ve İsrail’in rolü gündeme gelince sessiz kalıyorlar. Filistinlilerin zorla buraya taşınması, ne verilirse verilsin, hatta tanınma bile olsa, buna değmez. Müslüman kardeşlerimizin kanına gireriz. Hiçbir Müslüman böyle bir şeyi desteklememeli.” sözlerine yer verdi.
KÜRESEL ÇIKARLARIN GÖLGESİNDE BEKLEYİŞ
İsrail basını, Netanyahu hükümetinin en az dört ülkeyle Filistinlilerin zorla nakli konusunda temas hâlinde olduğunu yazdı. Somaliland’la yapılan görüşmelerde “ilerleme kaydedildiği” iddia edildi.
2 Eylül’de ABD’li Temsilciler Chris Smith ve John Moolenaar, Dışişleri Bakanı Marc Rubio’ya bir mektup gönderdi. Somaliland’ın seyahat uyarı listesinden çıkarılmasını talep ettiler. Hargeisa’nın Çin’e karşı stratejik bir ortak olduğunu, ABD çıkarlarını desteklediğini ve Abraham Anlaşmaları’na güçlü desteğiyle İsrail ile bağlarını güçlendirdiğini savundular.
Norman’a göre Washington’daki İsrail yanlısı ağlar, Kızıldeniz güvenliği ve Çin karşıtı söylemlerle birleşiyor. Ted Cruz’un Ağustos’taki mektubu bunun açık bir örneği. Ancak Norman uyarıyor, Trump yönetiminin Somaliland’ı tanıması, Somali’de ve ötesinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir. “Bu, köz hâlindeki ateşi alevlendirmek olur.” diyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nden antropolog Samar al-Bulushi ise farklı bir noktaya dikkat çekiyor:
“ABD ve İsrail ile böyle bir anlaşmaya girmek, Somaliland liderlerinin bağımsızlıktan yoksun olduğunu gösteriyor. İronik bir şekilde, tam da egemen devlet olarak tanınmaya çalıştıkları anda.”
Kaynak: Al Jazeera

