Esvatini Hukuk Merkezi, Svaziland Kırsal Kadınlar Meclisi ve Johannesburg merkezli Güney Afrika Hukuk Merkezi (Salc), 14 Ağustos Perşembe günü Esvatini Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak, Esvatini Krallığı ile ABD arasında gizlice imzalanan anlaşmanın anayasaya aykırı olduğunun tespit edilmesini talep etti.
Esvatini ve Güney Afrika’daki insan hakları örgütleri, Trump yönetimi ile yapılan ve ABD’den beş ağır suçlunun Esvatini’ye gönderilmesini öngören gizli anlaşmaya karşı yasal mücadele başlattı.
STK’lar daha önce de hükümete, anlaşmadan çekilmediği takdirde dava açacaklarını bildirmişti.
Başvuruda, anlaşmanın şartlarının gizlendiği, halkın katılımı ve parlamentonun onayı olmadan uygulamaya sokulduğu vurgulanarak, bunun Esvatini Anayasası’nın 238. maddesi de dahil olmak üzere birçok hükmün ihlali olduğu belirtildi.
Örgütler yaptıkları açıklamada, “Bu anlaşmanın yapılma koşulları, yürütmenin yetki aşımı, insan hakları ve ulusal güvenlik konusunda ciddi endişeler yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
Anayasa’nın 238. maddesi, uluslararası anlaşmaların bağlayıcı hale gelebilmesi için ya parlamentodan bir yasa ile geçirilmesini ya da her iki meclisin ortak oturumunda üçte iki çoğunlukla onaylanmasını şart koşuyor.
Davalı taraflar arasında Esvatini Başbakanı, Cezaevi Hizmetleri Komiseri, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Başsavcı bulunuyor.
ABD’DEN MAHKUM TRANSFERİ
Trump yönetimi geçtiğimiz ay Vietnam, Jamaika, Laos, Yemen ve Küba’dan beş suçluyu Esvatini’ye gönderdi. Bu kişiler cinayet, adam öldürme ve çocuk istismarı gibi suçlardan hüküm giymişti.
Trump, Beyaz Saray’a döndüğünden beri ülkelerin ABD’nin iade ettiği kişileri kabul etmesi için kapsamlı bir kampanya yürütüyor.
New York Times’ın haziranda yayımladığı bir araştırmaya göre, Washington’un 50’den fazla ülkeyi, “üçüncü ülke göçmenlerini” kabul etmeye ikna etmeye çalıştığı ortaya çıkmıştı.
CNN’in 13 Ağustos tarihli haberinde ise, ABD’den kalkan ICE uçaklarının sayısının son aylarda hızla arttığı, ancak bu uçuşların takip edilmesinin giderek zorlaştığı bildirildi.
Esvatini hükümeti, 16 Temmuz’da ülkeye getirilen beş kişinin gözaltına alındığını ve halk için tehdit oluşturmadığını açıkladı. Ancak anlaşmanın detaylarını paylaşmayı reddetti. Sadece ABD’nin bu kişilerin hapiste tutulma masraflarını karşıladığını ve Uluslararası Göç Örgütü ile iş birliği yapılarak kendi ülkelerine geri gönderileceklerini duyurdu.
Başbakan Russell Dlamini, ABD’nin talep etmesi ve ülkenin kapasitesinin uygun olması halinde daha fazla suçluyu kabul edebileceklerini de söyledi.
“AFRİKA ÇÖPLÜK DEĞİLDİR”
İnsan hakları örgütleri, açtıkları davanın, Afrika ülkelerinin artık küresel kuzeyin çöplüğü olmayacağının dünyaya bir mesajı olduğunu belirtti.
“ABD gibi güçlü ülkeler, üçüncü ülke iadeleri gibi tartışmalı politikaları, genellikle şeffaf olmayan anlaşmalarla, ekonomik kırılganlıkları istismar ederek ve demokratik denetimleri baypas ederek daha güçsüz devletlere ihraç etmektedir. Bu dava, Afrika ülkelerinin çöplük olamayacağını ilan etmektedir” denildi.
Salc sivil haklar sorumlusu Melusi Simelane, “Küresel Kuzey ülkeleri, Afrika devletlerini kendi siyasi manevralarının aracı olarak kullanıyor” dedi.
Bazı iddialara göre, Esvatini bu anlaşmaya, Trump’ın bu yıl başında uygulamaya koyduğu ve birçok ekonomiyi zora sokan misilleme tarifelerinden muaf tutulmak için onay verdi.
Örgütler, anlaşmanın anayasaya aykırı ilan edilmesinin yanı sıra, Başbakan Dlamini’nin anlaşmanın mali detaylarını kamuoyuna açıklaması ve dava sonuçlanana kadar yeni suçlu kabul edilmesinin durdurulması talebinde bulundu.
Simelane, “Esvatini ile ABD arasındaki her türlü anlaşma kamuya açık olmalı ve parlamentomuz tarafından incelenmelidir” dedi.
BÖLGESEL ENDİŞELER
Dilekçede, bu anlaşmanın Esvatini’nin diğer ülkelerle ilişkilerini bozma riski taşıdığı belirtildi.
“Esvatini ile hiçbir bağı olmayan üçüncü ülke vatandaşlarının kabul edilmesi, hem komşu ülkelerle hem de bu kişilerin vatandaşı oldukları ülkelerle ilişkilerimizi riske atmaktadır” ifadesine yer verildi.
Güney Afrika da anlaşma konusunda güvenlik endişelerini dile getirdi. Pretoria yönetimi, 5 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, söz konusu beş kişinin profillerinin ulusal güvenlik ve göç politikaları açısından tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Geçen hafta Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı, Esvatini’nin yüksek komiserini çağırarak konuyla ilgili netlik talep etti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Vincent Magwenya ise, iki ülke arasında görüşmelerin süreceğini, Esvatini’nin suçluların ülkesinden kaçıp Güney Afrika’ya girmeyecekleri yönünde güvence verdiğini söyledi.
Esvatini hükümeti adına konuşan Thabile Mdluli ise, “Mahkemelerin işini yapmasına izin vereceğiz. Konu şu anda yargı sürecindedir, bu nedenle daha fazla yorum yapamayız” açıklamasını yaptı.