Fransa’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Jerome Bonnafont, Salı günü yaptığı açıklamada, Paris’in BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) reforme edilerek Afrika ülkelerinin temsiliyetinin artırılmasını desteklediğini söyledi.
“Çatışmalardaki artış kalıcı bir eğilime dönüşüyor ve bu durum tek taraflı eylemlere yönelme riskini beraberinde getiriyor. Az önce oybirliğiyle kabul ettiğimiz karar, çok taraflılığa ve ihtilafların barışçıl yolla çözümüne olan bağlılığımızı yeniden teyit etmektedir,” diyen Bonnafont, Konsey’de düzenlenen “çok taraflılık yoluyla uluslararası barış ve güvenliğin teşviki” başlıklı açık oturumda konuştu.
“Çok taraflılık sadece bir kelime değil, bir yöntemdir. Bu; danışma, örgütlenme ve rekabetlerin kontrol altına alınması demektir; ulusal çıkarları savunurken en güçlünün kural koyduğu bir düzen değildir. Birleşmiş Milletler, bu yaklaşımın temel kurumsal dayanağıdır,” ifadelerini kullanan Bonnafont, toplantıya Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar’ın başkanlık ettiğini belirtti.
“AFRİKA ÜLKELERİ DAHA GÜÇLÜ BİR TEMSİLE SAHİP OLMALI”
Fransa’nın, BM’nin 80. yılı kapsamında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğündeki reform çabalarını, “Kuruluşu daha etkili hale getirmek ve çağın gerçeklerine uyum sağlamak” amacıyla desteklediğini kaydetti.
Fransa, yapılacak reformlar kapsamında Afrika ülkelerinin daimi üyeler arasında daha güçlü bir temsile sahip olması gerektiğini savunuyor.
“Fransa, 2015’ten bu yana Meksika ile birlikte, kitlesel zulüm durumlarında veto hakkının sınırlandırılması yönündeki bir girişimi de desteklemektedir. Bu girişime bugüne dek 107 ülke katılmıştır. Amaç, Konsey’in bu tür durumlarda hareketsiz kalmasının önüne geçmektir,” dedi Bonnafont.
“GAZZE, UKRAYNA VE SUDAN’DA BARIŞ SAĞLANMALI”
Konsey’in Gazze’deki soykırım niteliğindeki İsrail saldırıları ve Ukrayna’daki savaş gibi temel uluslararası krizler karşısında hareketsiz kalmasını eleştiren Bonnafont, uluslararası toplumun “Konsey’in kilitlenmiş kalmasını kabul etmediğini” vurguladı.
Sudan’daki barışın yeniden tesisi için de Konsey’in daha kararlı adımlar atması gerektiğini söyleyen Bonnafont, “Uluslararası toplum, uluslararası hukuka saygıyı sağlamak için harekete geçmeye devam etmelidir” dedi.
Fransa’nın, Uluslararası Adalet Divanı’nın gerek ihtilafların barışçıl çözümüne yönelik kararlarıyla gerekse danışma görüşleriyle katkısını memnuniyetle karşıladığını da dile getirdi.
Bonnafont, uluslararası hukuk — özellikle uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunun — son dönemde ciddi şekilde ihlal edildiğini belirterek, bu ilkelerin korunmasının çatışmaların önlenmesi ve çözümünde temel dayanaklardan biri olduğuna dikkat çekti.

