IMF’nin Bölgesel Ekonomik Görünüm raporuna göre, Sahra Altı Afrika’da son 20 yılda 60’tan fazla borç azaltma dönemi yaşandı. Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cabo Verde ve Mauritius gibi ülkeler, küresel zorluklara rağmen kamu borçlarını sürdürülebilir seviyelere çekti. Çoğu durumda, borç/GSYH oranı 10 puanın üzerinde düştü ve bu başarı birkaç yıl boyunca sürdürüldü.
IMF’ye göre borç istikrarının temelinde şu üç unsur var:
- 1. Mali disiplin
- 2. Sağlam ekonomik büyüme
- 3. Güçlü kurumsal yapı
İç yönetim mekanizmaları güçlü olan ve iş ortamı elverişli ülkeler, bütçe açıklarını kontrol altına almakta ve yatırımı teşvik etmekte daha başarılı oluyor. Ayrıca küresel düzeyde düşük faiz ortamı ve güçlü büyüme dönemleri de borç düşüşünü destekliyor. Örneğin Mauritius, 2003–2008 yılları arasında borç/GSYH oranını yaklaşık %20 azaltmayı başaran ada ülkesi, bunu istikrarlı bir para birimi, yüksek büyüme oranı ve etkin mali politikalar sayesinde gerçekleştirdi.
SADECE KEMER SIKMA YETMEZ
IMF uzmanları yalnızca mali sıkılaştırmanın yeterli olmadığını vurguluyor. Kalıcı başarı için şu yapısal reformlara ihtiyaç var:
- Kamu harcamalarında verimlilik artışı
- Vergi tabanının genişletilmesi
- Büyüme odaklı yapısal reformlar
- Kural bazlı maliye politikaları
- İhtiyatlı döviz kuru politikaları
Bu tür önlemler sayesinde ülkeler hem borç yükünü azaltabilir hem de sosyal kalkınma hedeflerinden ödün vermez.
KIRILGAN ÜLKELER İÇİN ULUSLARARASI DESTEK
Ekonomik yapısı kırılgan olan ülkeler için dış destek hâlâ belirleyici. IMF, teknik destek, konsesyonel krediler ve politik rehberlik gibi uluslararası yardımların, mali istikrar ile kalkınma hedefleri arasında denge kurmak isteyen devletler için hayati önemde olduğunu vurguluyor. Afrikalı karar vericiler için IMF’nin verdiği mesaj oldukça açık: Sağlam kurumlar, sürdürülebilir büyüme ve istikrarlı makroekonomik temeller borcun kontrol altında tutulmasını sağlarken, kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesine de engel oluşturmaz.