Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran dün Cezayir’de önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre bu görüşmelerde iki ülke arasındaki politik ve bölgesel gelişmeler değerlendirildi.
Duran ile Cezayir Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Lounes Magramane arasında 2 Temmuz’da gerçekleştirilen görüşmenin, ikili ilişkiler ile bölgesel işbirliğinin derinleştirilmesi adına verimli geçtiği bildirildi.
BÖLGESEL MESELELERİN YANISIRA İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET DE GÜNDEMDEYDİ
Sahel bölgesindeki gündem başta olmak üzere, bölgesel meseleler ve Türkiye ve Cezayir arasındaki ekonomik, ticari ilişkilerin geliştirilmesi ele alındı. 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılması doğrultusunda atılabilecek somut adımlar masaya yatırıldı. Ayrıca, taraflar savunma sanayii ve enerji alanlarında süren müzakerelerin güncel durumunu da değerlendirdi.
Ziyaret kapsamında Bakan Yardımcısı Duran, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile de bir araya geldi. Bu görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelecek dönemde daha da derinleştirilmesi için atılacak adımlar değerlendirildi.
Türkiye ile Cezayir arasındaki ilişkilerin, iki ülke cumhurbaşkanlarının ortak iradesi ve düzenli üst düzey temaslar sayesinde günden güne daha da güçlendiğine dikkat çekildi. Duran’ın başkanlığındaki heyetin yürüttüğü görüşmelerin, bu ilerlemenin daha sistematik bir biçimde sürdürülmesine katkı sunduğu belirtildi.

TÜRKİYE-CEZAYİR İLİŞKİLERİ FİDAN’IN CEZAYİR’İ ZİYARETİYLE PEKİŞMİŞTİ
2023 yılında düzenlenen 2. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nde (YDİK) alınan kararla Türkiye-Cezayir ilişkileri stratejik düzeye taşınmıştı. Bu kapsamda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da 20-21 Nisan 2025 tarihlerinde düzenlenen III. Ortak Planlama Grubu (OPG) toplantısı için Cezayir’i ziyaret etmişti. Bakan Fidan, mevkidaşı Attaf ile ikili görüşme gerçekleştirmiş ve toplantıya birlikte eş başkanlık etmişti. Fidan ayrıca Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun tarafından kabul edilmişti.
Söz konusu görüşmeler, Türkiye-Cezayir ilişkilerinde karşılıklı güvene dayalı ve çok boyutlu bir iş birliğinin gelişmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.