BRICS’in bu yılki Rio Zirvesi, yalnızca kurucu üyeleri değil, aynı zamanda Küresel Güney’in yeni temsilcilerini de bir araya getiriyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın yanı sıra artık Mısır, Etiyopya, Endonezya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri de bloğun tam üyesi. Nijerya gibi stratejik ortaklarla birlikte, BRICS+ yapısı Afrika’nın küresel kararlarda daha güçlü temsil edilmesinin önünü açıyor. Kıtanın BRICS içindeki temsili, yalnızca sayısal olarak değil, içerik bakımından da genişliyor. Afrika ülkeleri, ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi, IMF ve Dünya Bankası gibi küresel kurumların reforme edilmesi ve gelişmekte olan ülkelere yönelik iklim finansmanı gibi başlıklarda seslerini daha net duyuruyor.
İKLİM FİNANSMANI VE KALKINMA YATIRIMLARI ÖN PLANDA
Zirvede Afrika’nın öne çıkardığı üç temel konu var: adil ticaret kuralları, iklim krizine karşı daha güçlü finansman ve kritik altyapı yatırımları. Güney Afrika, bu alanlarda uzun süredir BRICS içinde politika savunuculuğu yürütürken, yeni üyelerle birlikte bu gündem daha da güç kazanıyor. Afrika’daki yeşil enerji dönüşümüne kaynak sağlayan Yeni Kalkınma Bankası (NDB), kıtanın BRICS ile olan finansal ilişkilerinde kilit rol oynuyor. Johannesburg’daki Afrika Bölge Ofisi aracılığıyla NDB, temiz enerji, ulaşım ve su altyapısı gibi alanlara yatırım yapıyor.
Zirvenin dikkat çeken temalarından biri de de-dolarizasyon olarak bilinen dolar dışı ticaretin artırılması. Afrika ülkeleri, dış borç baskısını azaltmak ve finansal bağımsızlığı artırmak için yerel para birimleriyle ticaret modellerini önceliklendiriyor. Ayrıca, dijital altyapının güçlendirilmesi ve dijital uçurumun kapatılması, kıtanın ekonomik kapsayıcılık hedeflerinin önemli bir parçası. Bu çerçevede BRICS+, Afrika’nın dijital dönüşümünü destekleyecek projeleri öncelikli olarak değerlendirecek. Kıta, yalnızca tüketici değil, dijital üretim ve teknolojik inovasyonun da merkezlerinden biri haline gelmek istiyor.
GÜNEY İŞ BİRLİĞİNDE YENİ BİR AŞAMA
BRICS+ zirvesi, Afrika için sadece diplomatik bir buluşma değil, aynı zamanda yeni ekonomik fırsatların kapısını aralayan bir platform. Alternatif finans kaynaklarına erişim, altyapı yatırımları ve bölgesel iş birlikleriyle Afrika ülkeleri, küresel sistemin edilgen değil, yönlendirici aktörlerinden biri olmayı hedefliyor. Zirveden çıkacak olası bildiriler arasında yeşil finansman mekanizmaları, para sistemi reformları ve dijital altyapı destekleri bulunuyor. Bu kararlar, Afrika’nın kalkınma ajandasında somut etkiler yaratacak potansiyele sahip.
Afrika’nın BRICS+ içindeki yükselişi, yalnızca üye sayısındaki artışla değil, karar mekanizmalarına etkisiyle de ölçülüyor. Rio’daki zirve, kıtanın enerji dönüşümünden dijital kapsayıcılığa, iklim finansmanından ticaret adaletine kadar birçok alanda küresel politikaların şekillenmesinde daha aktif rol alacağının sinyallerini veriyor. Afrika artık yalnızca kalkınma taleplerini dile getiren bir kıta değil; aynı zamanda çözüm önerileri sunan, stratejik ortaklıklar kuran ve küresel sistemin yeniden inşasında söz sahibi olan bir aktör. Rio Zirvesi, bu dönüşümün görünür ve tarihî adımlarından biri olacak.