Gana’nın para birimi cedi, 2025 yılında dünya piyasalarını şaşırtarak Amerikan doları karşısında %42’lik rekor bir değer artışı yaşadı. Bloomberg’in “Dünyayı Geride Bırakan Cedi, Gana’da Enflasyonu Üç Yılın En Düşüğüne İndirdi” başlıklı haberi uluslararası dikkat çekerken, Gana’daki ekonomik dönüşümün asıl hikayesi manşetlerin ötesinde şekilleniyor.
Başkan John Dramani Mahama liderliğinde Gana, ekonomik istikrarı kalıcı hale getirmeyi amaçlayan sekiz ana başlıktan oluşan kapsamlı bir reform planını hayata geçirdi. Mali disiplin, borçların yeniden yapılandırılması ve ihracatın artırılması gibi stratejik hedefler öne çıkıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) ile belirlenen hedeflerin üç yıl erken tamamlanması ve altın rezervlerindeki artış, piyasa güvenini ciddi biçimde artırdı. Fitch Ratings’in Gana’nın kredi notunu “Kısıtlı Temerrüt” seviyesinden “B-”ye yükseltmesi de bu güvenin bir göstergesi.
MERKEZ BANKASI ENFLASYONU DİZGİNLEDİ
Gana Merkez Bankası, faiz oranlarını %28’e yükselterek piyasadaki fazla likiditeyi hızla çekmeye başladı. Bu müdahalenin ardından enflasyon %18,4’e gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesine indi. Bu düşüş, özellikle makine, gıda, yakıt ve çimento gibi ithalat ürünlerinde fiyatların azalmasını sağladı. Gana halkı, satın alma gücündeki artış sayesinde ekonomik rahatlama hissediyor. Ekonomik başarıya rağmen yetkililer temkinli. Aşırı güçlü bir para birimi ihracatın rekabetçiliğini olumsuz etkileyebilir. Başkan Mahama, cedi kurunun 10–12 GHS/USD aralığında kalmasını savunarak hem fiyat istikrarını hem de ihracat gücünü dengelemek istediklerini belirtiyor.
Yükselen emtia fiyatları, kamu maliyesindeki iyileşme ve şeffaf yönetişim, Gana’nın yükselişini destekliyor. Ülkenin bu başarısı, gelişmekte olan piyasalar için potansiyel bir model olabilir. Ancak bu ivmenin sürdürülebilir olması; yapısal reformların kararlılıkla sürdürülmesine, siyasi istikrara ve küresel ekonomik koşulların elverişli kalmasına bağlı. Gana cedisinin yükselişi tesadüf değil; fakat bu yükselişin kalıcı bir dönüşüm mü yoksa geçici bir ivme mi olduğu, ülkenin önümüzdeki dönemde en çok tartışılacak ekonomik sorusu olmaya aday.