Doğu Afrika ülkesi Burundi’de seçmenler, Perşembe günü yasama ve yerel seçimler için oy kullanmak üzere sandık başına gitti. Seçimlerde, Ulusal Meclis’in 123 sandalyesi için yeni temsilciler belirlenecek. Milletvekillerinin büyük bölümü parti listeleri üzerinden nispi temsil sistemiyle seçilirken, anayasal cinsiyet ve etnik denge hükümlerine uyum amacıyla bazı koltuklara atama yapılacak. İktidardaki CNDD–FDD (Demokrasiyi Savunma Ulusal Konseyi–Demokrasi Savunma Güçleri), 2020 seçimlerinde elde ettiği ezici çoğunlukla seçimlere giriyor. Cumhurbaşkanı Évariste Ndayishimiye, selefi Pierre Nkurunziza’nın ani ölümü sonrası göreve gelmiş ve partinin imajını yenileyerek Burundi’yi yeniden bölgesel iş birliklerine açmayı hedeflemişti.
İNSAN HAKLARI VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENDİŞESİ SÜRÜYOR
Ancak uluslararası insan hakları kuruluşları ve basın özgürlüğü savunucuları, ülkede halen ciddi yapısal sorunlar bulunduğuna dikkat çekiyor. Keyfi gözaltılar, muhalefete yönelik baskılar ve ifade özgürlüğü ihlalleri seçim sürecine gölge düşürüyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), seçim öncesi dönemde gazetecilere yönelik tehditlerin arttığına dair uyarıda bulundu. Güvenlik güçlerinin bağımsız medya kuruluşlarına karşı bir korku iklimi oluşturduğunu belirten örgüt, yerel gazetecilerin hem gözetim altında tutulduğunu hem de seçim haberlerine erişimin kısıtlandığını raporladı.
Bu seçimler, Burundi’nin siyasi takviminde de bir dönüm noktasını temsil ediyor. İlk kez yasama ve yerel seçimler, başkanlık seçimlerinden ayrı olarak düzenleniyor. 2027 yılında yapılması planlanan bir sonraki başkanlık seçimi öncesinde, cumhurbaşkanlığı görev süresi yapılan anayasa değişikliğiyle beş yıldan yedi yıla çıkarıldı. Bu değişiklik, yürütme yetkilerinin daha da güçlendiği yorumlarına yol açtı. Hem yerli hem de uluslararası seçim gözlemcileri, şeffaflık ve demokratik meşruiyet açısından süreci yakından izliyor. Doğu Afrika Topluluğu başta olmak üzere birçok bölgesel kuruluş, seçimlerin barışçıl bir ortamda gerçekleşmesi ve sonuçlarına saygı duyulması çağrısında bulundu. Birçok Burundili için bu seçimler yalnızca siyasi bir tercih değil, aynı zamanda ülkenin çalkantılı geçmişini geride bırakıp daha katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışına geçişin testi olarak görülüyor. Şimdi gözler, sandıktan çıkacak sonucun Burundi’nin demokratik yolculuğunu nasıl şekillendireceğine çevrilmiş durumda.