Kenya’nın Migori eyaletinde yer alan Melkio Aziz Joseph Kilisesi, gizli definler, tarikat benzeri uygulamalar ve insan hakları ihlalleriyle gündemde. Geçtiğimiz ay düzenlenen polis baskını sonrası, kilise yakınlarında, biri polis memuruna ait olmak üzere, iki ceset bulundu. 57 kişi ise kurtarılarak gözaltına alındı.
Opapo köyü sakinleri, söz konusu kilisenin uzun süredir gizemli ve kapalı bir topluluk şeklinde faaliyet gösterdiğini ifade etti. Köy halkına göre, kilisede yaşayan çocuklar okula gönderilmiyor, hasta olanlara ise sağlık hizmeti sağlanmasına izin verilmiyordu. Görgü tanıkları, kilise üyelerinin çevre halkla neredeyse hiç iletişim kurmadığını ve akşam saatlerinde kilise dışına çıkmadıklarını aktardı.

Yerel halk, kilise liderinin ölümünün ardından cemaatin üç gün boyunca onun dirilmesi için dua ettiğini söylerken ayrıca tarikata katılan evli çiftlerin birbirinden ayrılmaya zorlandığı belirtti. Bazı kadın ve çocukların ise kilise liderleri tarafından cinsel istismara uğradığına dair ciddi iddialar bulunuyor.
KAYIPLAR, GİZLİ DEFİNLER VE ADALET ARAYIŞI
Hayatını kaybeden polis memuru Dan Ayoo Obura’nın ailesi, Obura’nın kilise arazisinde gizlice defnedildiğini ve cenazesinin kendilerine teslim edilmediğini ifade etti. Aile, oğullarını Luo kültürüne uygun şekilde defnedebilmek için adli makamlarla birlikte hukuki süreci başlattı. İnsan hakları savunucusu Caren Kiarie ise kilise arazisinde Obura dışında başka gizli mezarların da olabileceğini ileri sürdü.
SHAKAHOLA KATLİAMI İLE BENZERLİK
Migori’de yaşananlar, 2023 yılında Kenya’nın Shakahola Ormanı’nda meydana gelen ve 429 kişinin hayatını kaybettiği tarikat faciasını yeniden gündeme getirdi. Paul McKenzie liderliğindeki bu tarikata katılanlar, aç kalarak cennete gideceklerine inandırılmış ve topluca ölüme terk edilmişti. McKenzie, şu anda cinayet, çocuk istismarı ve terör suçlamalarıyla yargılanıyor.
Kenya hükümeti, Migori’de yaşananların ardından ruhsatsız dini yapılarla ilgili kapsamlı bir denetim başlatma kararı aldı. Ulusal Polis Sözcüsü Michael Muchiri, yasa dışı dini faaliyetlere yönelik denetimlerin yerel güvenlik birimleri ile halktan gelen ihbarlara dayanarak yürütüldüğünü belirtti. Muchiri, “Yasalara aykırı şekilde faaliyet gösteren her yapı derhal kapatılarak ve gerekli hukuki süreç devreye sokuluyor.” ifadelerini kullandı.
AİLELERİN ACILARI SÜRÜYOR
Kurtarılan 57 kişiden bazıları hala aileleriyle görüşmeyi reddediyor. Bu kişilerden biri olan 71 yaşındaki bir kadının kızı Linet Achieng, annesinin tarikattan ayrılmak istemediğini ve ailesini “dünyevi” olarak gördüğünü söyledi. “Annemin orada öleceğinden korkuyorum ama artık bizimle yaşamak istemiyor.” dedi.

Kenya’da dini yapılar üzerindeki denetimin artırılması yönündeki çağrılar giderek artarken, uzmanlar halkın dini liderlere karşı daha eleştirel ve bilinçli yaklaşması gerektiğine dikkat çekiyor. Groningen Üniversitesi’nden araştırmacı Dr. Fathima Azmiya Badurdee, “İnsanlar çoğu zaman dini liderleri sorgulamadan takip ediyor. Bu tür tarikatların yaygınlaşması, büyük ölçüde dini okuryazarlık eksikliğinden kaynaklanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.