Afrika Birliği (AU), 17 Mayıs 2025’te kıta genelinde yapay zekayı (YZ) kalkınma ve dijital dönüşümün temel taşı olarak konumlandıran kapsamlı bir stratejiyi duyurdu. Addis Ababa’da gerçekleştirilen Üst Düzey Diyalog Toplantısı’nda açıklanan bu strateji, yalnızca sembolik bir adım değil; Afrika’nın uzun vadeli ekonomik, eğitimsel ve teknolojik hedeflerine ulaşma çabasının önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
AFRİKA’YA ÖZGÜ BİR YAPAY ZEKA YAKLAŞIMI
Toplantıya hükümet temsilcileri, akademisyenler, özel sektör yetkilileri ve sivil toplum liderleri katıldı. Katılımcılar, Afrika’nın yerel ihtiyaçlarını ve fırsatlarını temel alan, kıtaya özgü bir yapay zeka ekosistemi kurmak için ortak adımlar atılması konusunda görüş birliğine vardı. Strateji; yatırım, dijital kapsayıcılık ve inovasyon gibi başlıklarda kıtayı dönüştürecek yeni bir sürecin habercisi olarak görülüyor.
KAPASİTE GELİŞİMİ VE DİJİTAL ALTYAPI ÖNCELİKLİ
Afrika yapay zeka stratejisi, yerel uzmanlıkları güçlendirmek ve kapsayıcı bir dijital dönüşüm sağlamak için kapasite gelişimini merkeze alıyor. AU, Afrika liderliğindeki bilimsel araştırmaların desteklenmesi ve bölgesel sorunlara uygun dijital araçların geliştirilmesine özel önem veriyor.
Bu kapsamda, yenilenebilir enerjiyle çalışan veri merkezlerinin ve bölgesel bilgi işlem altyapılarının kurulması öngörülüyor. Bu yatırımlar, kıtanın yapay zeka çözümleri geliştirme ve uygulama kapasitesini artıracak teknolojik temeli oluşturacak.
ÇOK PAYDAŞLI YÖNETİM VE ETİK YAPAY ZEKA
AU stratejisinde, hükümetler, üniversiteler ve özel sektör arasında güçlü bir iş birliği öngörülüyor. Bu model, yapay zekanın yalnızca ekonomik kalkınma için değil, aynı zamanda etik, adil ve sorumlu bir biçimde geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Çok sektörlü bu yönetişim yaklaşımı, teknolojinin sosyal adalet ve insan haklarıyla uyumlu biçimde şekillenmesini hedefliyor. Böylece, teknolojik gelişim ile toplumsal sorumluluk arasında bir denge kurulması amaçlanıyor.
ULUSAL POLİTİKALAR VE BÖLGESEL DAYANIŞMA
Afrika yapay zeka stratejisi, üye ülkeleri kendi ulusal yapay zeka planlarını Afrika Birliği standartlarıyla uyumlu hale getirmeye çağırıyor. Bu kapsamda ülkelerin, yasal düzenlemeler, kamu sektörü eğitimi ve stratejik yol haritaları hazırlamaları teşvik ediliyor.
Ayrıca, teknik bilgi paylaşımı ve sınır ötesi eğitim programları gibi bölgesel iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesi de temel hedefler arasında yer alıyor. Strateji, yapay zekaya ilişkin risklerin düzenli olarak değerlendirilmesini ve mevzuatların bu risklere göre güncellenmesini de zorunlu kılıyor.
KÜRESEL TEMSİL VE KAYNAK SEFERBERLİĞİ
Afrika Birliği, yapay zeka alanındaki küresel yönetişim süreçlerinde daha etkin bir rol talep ediyor. AU, Afrika’nın küresel yapay zeka tartışmalarında daha fazla temsil edilmesinin, kıtanın kalkınma önceliklerinin dikkate alınmasını sağlayacağını belirtiyor.
Bununla birlikte, Afrika’daki yapay zeka girişimlerinin başarılı olabilmesi için sürdürülebilir finansman ve siyasi kararlılığın sağlanması gerektiği vurgulanıyor. AU; uluslararası kurumlarla ortaklıklar, diaspora yatırımları ve çok taraflı destek mekanizmaları yoluyla bu kaynakların seferber edilmesini hedefliyor.
KUZEY AFRİKA’NIN ROLÜ
Kuzey Afrika ülkeleri de bu stratejik dönüşümde önemli rol oynuyor. Mısır ve Cezayir gibi ülkeler, dijital altyapı yatırımlarında ve teknik bilgi paylaşımında öncü aktörler arasında yer alıyor. Mısır, bölgesel eğitim ve Ar-Ge merkezleriyle dikkat çekerken, Cezayir veri güvenliği ve etik yapay zeka ilkeleri üzerine çalışmalar yürütüyor. Fas’ın ise özellikle tarım teknolojileri ve yapay zeka uygulamaları konusunda girişimlerini artırması bekleniyor.
2026 AU ZİRVESİ’NE DOĞRU YENİ ADIMLAR
Afrika’nın yapay zeka stratejisi etrafındaki çalışmalar, 2026 Şubat ayında yapılması planlanan bir sonraki Afrika Birliği Zirvesi’nde değerlendirilecek. Bu süreçte ulusal hükümetlerin vizyonu eyleme dönüştürmesi ve politikaları hayata geçirmesi bekleniyor.
Ekonomistler, yatırımcılar ve karar vericiler, Afrika’nın bu yeni dijital kalkınma hamlesini yakından izliyor. Yapay zekanın, doğru strateji ve kararlılıkla uygulandığında, Afrika’nın sosyo-ekonomik geleceğini derinden şekillendirme potansiyeli bulunuyor.